ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel: Laik, bilimsel ve ücretsiz eğitim tüm yurttaşlar için erişilebilir olmalı

Abone ol

ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, eğitimde yaşanan sorunların sadece sosyoekonomik olmadığına dikkat çekti ve "Laik, bilimsel ve ücretsiz eğitim, yurdun her köşesinde tüm yurttaşlar için erişilebilir olmalı" dedi.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, okulların açılmasıyla birlikte eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Yüksel, eğitimde yaşanan sorunların sadece sosyoekonomik olmadığına, toplumsal ve siyasal yönünün de olduğuna dikkat çekti.

Yüksel, şunları ifade etti:

“Niteliksiz eğitim geleceğin en önemli sorunu olarak karşımıza çıkıyor ve öğrencilerimizin geleceğini tehdit ediyor. Ülkemizin eğitim alanında yaşadığı sorunlar, ‘Niteliksiz öğrenci, niteliksiz öğretmen, niteliksiz okul’ ifadeleriyle açıklanmaya çalışılıyor. Eğitimde yaşanan tüm sorunların nedeni aslında uzun yıllardır desteklenen niteliksiz sistem ve niteliksiz eğitim politikalarıdır. Öğrenci ve öğretmene ‘niteliksiz’ demek bir çözüm değil, esas sorunun üstünü sürekli olarak kapatmaya çalışmaktır. Eğer siz öğrencilere eşit şartlar sağlamazsanız, laik ve bilimsel eğitimi engellemeye çalışırsanız, toplum mimarı olan öğretmenlere gerekli nitelikli eğitimi vermez, özlük haklarını gözetmezseniz eğitimden başarılı bir sonuç bekleyemezsiniz. Her yıl, ‘Eğitim sistemimizi, sınav sistemimizi değiştiriyoruz’ demek, öğretmenlerin emeklerini yok sayan politikalar uygulayarak onların ideallerini yok etmek, devlet okullarının sahip olması gereken olanakların hepsini her geçen yıl azaltarak öğrencileri umutsuzluğa hapsetmek kabul edilemez. Çağdaş bir toplum ve çağdaş bir ülke ancak ve ancak çağdaş eğitim ile mümkündür.

“EĞİTİMİN HER AŞAMASINDA UYGULANAN YANLIŞ POLİTİKALAR EŞİTSİZLİĞİ BÜYÜTÜYOR VE ÜLKENİN GELECEĞİNİ YOK EDİYOR”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri (Eğitim-İş) Sendikası’nın hazırladığı rapora göre bu yıl, LGS’ye başvuran 1 milyon 236 bin 308 öğrenciden 204 bin 509 öğrenci sınava girmedi ki bu çok ciddi bir düşüş. Aslında bu tablo, gençlerin umutlarındaki yok oluşun veri olarak karşılığıdır. Ayrıca sınava giren 1 milyonu aşkın öğrenciden sadece 188 bini okullara yerleşti, yani öğrencilerin sadece yüzde 18’i okullara yerleşebildi. Geriye kalan yüzde 82’lik kısım ise imam hatip veya meslek liselerine kaydedildi. Ne yazık ki, bu öğrencilerin çoğunluğu da fırsat eşitsizliği yaşayan, kısıtlı olanaklara sahip çocuklar oldu. Her geçen gün büyüyen eşitsizlik sarmalı ortaöğretim öğrencilerimizi de kuşatmış durumda. Mesleki okullardaki eğitimin yetersizliği ise yıllardır kangren olmuş bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. 2022-2023 dönemi için güncellenen müfredatın içeriği ise yine tartışmalı. Örneğin çocuk ve ergenlerin düşünme becerilerini geliştirecek olan felsefe dersinin zorunlu dersten seçmeli derse dönüşümü ve öğrencilerin seçmeli ders seçimlerinde de gerek okuldaki öğretmen altyapısı gerek okulun ve velilerin yönlendirmesi ile serbest olmaması epey düşündürücü ve kaygı verici. Okullardaki teknolojik donanım ve yazılımların yetersizliği de kamuoyunda oldukça güçlü karşılık bulmaya devam ediyor. Yani eğitim sistemimizin dijital dönüşümü ne derece etkili uygulayabildiği konusunda net bir çıktı sunamıyoruz. Bu sorunlar karşısında şunu artık çok net görebiliyoruz, eğitimin her aşamasında uygulanan yanlış politikalar eşitsizliği büyütüyor ve ülkenin geleceğini yok ediyor.

“LAİK, BİLİMSEL VE ÜCRETSİZ EĞİTİM YURDUN HER KÖŞESİNDE TÜM YURTTAŞLAR İÇİN ERİŞİLEBİLİR OLMALI”

4+4+4 eğitim sistemi, yıllardır gelen eleştiriler ve Türkiye’nin uluslararası eğitim sıralamalarındaki düşüşüne rağmen üzerinde durulmayan ve iyileştirilmeyen bir konu olmaya devam ediyor. Bu sistemle birlikte okul öncesi eğitimdeki beklenen artış sağlanamamış aksine okul öncesi eğitimde gerileme gerçekleşmiştir. Öğretmen ve öğrencinin ihtiyacını karşılamayan sistemde seçmeli dersler ile öğrenciler matematik ve fenden uzaklaşıyor. Eğitimde yapılan sürekli değişiklikler, bilimsellikten uzak yaklaşımlar ve liyakatsizlik eğitimdeki kalitemizi gittikçe düşürdü. Anadolu ve fen liselerinin niteliksiz hale getirilmesi, ezberci eğitim sistemi bu başarısızlığın nedenlerinden biri. Eğitimde ve sonrasında gençlerimize sunamadığımız hayat beyin göçünü de beraberinde getiriyor. Birçok öğrenci ilkokul yıllarından itibaren yurt dışına gitmenin hayalini kurar hale geldi. Biz çocuklarımızın kaliteli eğitimle birlikte hayallerini de ellerinden aldık. Sosyal becerilerini desteklemediğimiz, çocuğun biricikliğini elinden aldığımız bir eğitim sistemi kurmuş durumdayız. Laik, bilimsel ve ücretsiz eğitim yurdun her köşesinde tüm yurttaşlar için erişilebilir olmalı, devlet bunu kamucu politikalarla sağlamalı ve sürdürülebilir tutmalı. Bunlar için de bütçeden eğitime ayrılan pay artırılmalı. Şunu unutmamalıyız ki Büyük Atatürk’ün eğitim anlayışı, Türkiye Cumhuriyeti’nin hedeflerinin en önemli dayanağı, varlığının koruyucusu ve geleceğinin güvencesidir.

“ÇYDD OLARAK ‘SORUNUN DEĞİL, ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OL’ DÜŞÜNCESİNDEN ASLA ÖDÜN VERMEDİK, VERMEYECEĞİZ!”

Unutulmaz Genel Başkanımız Türkân Saylan önderliğinde öncelikle kız çocuklarımızın eğitimine destek olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdik, binlerce kız öğrencimize ışık olduk. Laik, bilimsel ve karma eğitimi korumak adına sürdürdüğümüz çalışmalar ile bugün, 103 bin 387 öğrencimize eğitim desteği sağlamış bulunuyoruz. Aynı zamanda örgün eğitimden mezun olmanın tek başına yeterli olmayacağı öngörüsüyle öğrencilerimizin sosyal, kişisel ve düşünsel açıdan farklı yetkinlikleri de kazanabilecekleri projeler geliştiriyoruz. Ortaokul öğrencilerimize yönelik Bilimin Çakıl Taşları Projesi ve lise öğrencilerimize yönelik Genç Denizyıldızları Projesi ile çocuklarımıza ve gençlerimize 21. yüzyıl beceri ve yetkinliklerini kazandırarak hayallerini gerçekleştirmelerine destek oluyoruz. Ancak bu yeterli mi, asla! ÇYDD olarak ‘sorunun değil, çözümün bir parçası ol’ düşüncesinden asla ödün vermedik, vermeyeceğiz! Çağdaş eğitim ve gençlerimizin geleceği için eğitimdeki gerçek sorunların tespit edilmesi ve ivedilikle bütüncül eğitim politikalarının uygulanması gerekiyor. Bu gerçekleşene kadar durmadan çalışmaya ve öğrencilerimize destek olmaya devam edeceğiz.”

'Şaibeli olur' denmişti: YÖK'ten iptal edilen KPSS ile ilgili açıklama Eğitim Bakan Özer açıkladı: Öğretmenler, öğretmenevlerinde yüzde 50 indirimli konaklayabilecek Eğitim Boğaziçi Üniversitesi'nde yurt krizi Eğitim 19 milyon öğrenci için ilk ders zili bugün çaldı Eğitim