Dağ keçilerinin yaşam alanındaki mermer ocağı iznine dava

ANTALYA'nın İbradı ilçesinde su kaynakları, sedir, ardıç ve ladin ormanlarıyla dağ keçileri ve yılkı atlarının doğal yaşam alanı içinde açılmak istenen mermer ocağı için verilen 'ÇED gerekli değildir' kararının iptali için dava açıldı. Aynı bölgede başka mermer ocağı için verilen 'ÇED gerekli değildir' kararı iptal edilmişti.

İbradı ilçesi Karamıklı mevkisinde su kaynakları, sedir, ardıç ve ladin ormanları ile dağ keçilerinin doğal yaşam alanı içinde 99.9 hektarlık sahanın yaklaşık 185 bin metrekarelik kısmında, mermer sanayi firması tarafından mermer aranması ve mermer ocağı işletme faaliyetine ilişkin Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce verilen 'ÇED gerekli değildir' kararının iptali istendi.

Aynı bölgede başka mermer ocağı için verilen 'ÇED gerekli değildir' kararı, İbradı Belediye Başkanlığı'nın açtığı dava sonucu ruhsatta 99.9 hektar olmasına rağmen proje tanıtım dosyasında 23.95 hektar gösterildiği tespit edilerek, Antalya 3'üncü İdare Mahkemesi'nce daha önce iptal edildi.

Antalya İdare Mahkemesi'ne İbradı ilçesinden Mustafa Yedek, Pakize Eski, Nazire Koparan ve Zehra İldaş tarafından açılan davada ise projenin bölge halkı ve çevreye olumsuz etkileri kaydedildi. Bölge halkı, açılan davada 'ÇED gerekli değildir' kararıyla ilgili hem yürütmenin durdurulmasını hem de iptalini istedi.

Davacıların avukatı Münip Ermiş, "Bu firma da 18.5 hektar gösteriyor; ancak ruhsat alanı 99.9 hektar. Geçen temmuz ayındaki iptal kararını da bu davada emsal olarak gösterdik" dedi.

EVLERE VE BAHÇELERE ÇOK YAKIN

Avukat Ermiş tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, açılacak ocağın, Yukarı Mahalle'deki konutlara 500 metreye kadar yakın olduğuna dikkat çekilerek, ocağın hemen yakınında meyve sebze bahçeleri bulunduğu, ormanlık ve sulak alan üzerinde mermer ocağının doğrudan yaşamı olumsuz etkileyeceği, bölgenin doğal yapısını bozacağı ve su kaynakları için büyük risk oluşturacağı belirtildi.

ÇOK ÖNEMLİ 9 ALANDAN 1'İ

Projenin İbradı'nın tarihsel, kültürel ve doğal dokusunu bozacağı, sosyal yaşamını olumsuz etkileyeceği de belirtilen dilekçede; ruhsat 99.9 hektarken yönetmelikte belirtilen 25 hektarlık sınırdan daha büyük alanı kapsadığına ve ÇED sürecine tabi olduğuna dikkat çekildi. ÇED raporunun zorunlu olduğu vurgulanan dilekçede, bölgenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Dünya Yaban Hayatını Koruma Vakfı (WWF) tarafından belirlenen çok önemli 9 alandan 1'i olduğu kaydedildi.

TESCİLLİ NEFES ALANI

UNESCO'nun Dünya Miras Listesi Türkiye Birimi tarafından da 2 yıllık değerlendirmeyle hazırlanan 'Aday Doğal Alan' önerileri listesinde olan bölgenin, özel korumalı alan kabul edildiği kaydedildi. Bölgenin doğal açıdan koruma alanı olduğu gibi dünyanın en rahat nefes alınabilir alanlarından olarak tescillendiğine dikkat çekildi. Toroslar'ın bu bölgesine özgü çok sayıda endemik bitki içerdiği, projenin endemik bitkilere, yöredeki arıcılık ve hayvancılık faaliyetlerine zarar vereceği belirtildi.

DAĞ KEÇİLERİ VE YILKI ATLARI

Dağ keçileri ve yılkı atlarının doğal yaşam alanı olan bölgenin, hayvancılık yapan Yörük nüfusun otlak alanlarını da içerdiği, yüksek önemde temiz ve içilebilir su kaynakları barındırdığı, kuraklaşma tehdidine karşı bu kaynakları korumanın büyük önem arz ettiği vurgulandı. Bölgenin aynı zamanda alternatif turizm alanı konumunda olduğu da belirtildi.