Davutoğlu'ndan 'Döviz rezervi düşerken ben yoktum' diyen Erdoğan'a: O imzaları kim toplattı?
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Döviz rezervi düşerken ben yoktum” şeklindeki açıklamasını yorumladı. "Sen yoksan benim başbakanlıktan ayrılmama neden olan imzaları kim toplattı?" diye sordu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gündemde yer alan konulara ilişkin olarak Medyascope'ta Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtladı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın faiz indirimine gerekçe olarak İslam’daki nas kavramını referans göstermesini eleştiren Davutoğlu, Erdoğan’ın dini değerleri yıprattığını söyledi.
'KENDİ HATALARINI, BECERİKSİZLİKLERİNİ ÖRTMEYİ İSTEYEN BİR İSTİSMAR VAR'
Davutoğlu, “Bu sistem tamamen bankaları tahkim eden ve zayıfa karşı onları güçlendiren bir sistem. Dünyanın en yüksek faizini Türkiye ödüyor. Nas’ı çiğneyen Sayın Erdoğan’ın kendisidir. Na’sın esas hükmünü, hedefini ihmal edip, görünen hükmüyle kendi hatalarını, cahilliklerini, beceriksizliklerini örtmeyi isteyen bir istismar var burada” diye konuştu.
'DOLARLA KUTSANMIŞ FAİZ'
“Son gelinen nokta son iki üç aydır bize şırınga edilen Çin modeli denen şeyin bir safsatadan ibaret olduğunu ve kendilerinin de bunu terk ettiğini gösteriyor” diyen Davutoğlu, “kur korumalı vadeli Türk Lirası mevduatı” modeline ilişkin olarak şunları söyledi:
“Ben buna ikinci bir isim buldum. Dolarla kutsanmış, vaftiz edilmiş faiz. ‘Hazine garantili faiz vereceğim size’ diyor. Sadece 350 bin kişi istifa edecek. Zaten elinde parası olanların parasına para katıyorsunuz. Bir işçinin, esnafın küçük gelirleriyle elde ettiğiniz vergileri topluyorsunuz ve 350 bin kişiye aktarıyorsunuz. Bunun adı faizciliğin daniskasıdır ve Nas’a aykırıdır.”
'GEÇİŞ DÖNEMİ SERT OLACAK'
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş tartışmalarıyla ilgili konuşan Davutoğlu “Öylesine sert bir geçiş dönemi olacak ki onu yönetecek dirayet, bilgi ve donanıma sahip bir cumhurbaşkanının tespit edilmesi ve bir ekiple bunun yürütülmesi lazım” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi suhuletle seçime götürmek istemeyen bir kesim var. Bir: Seçime suhuletle gitmeliyiz. İki: Seçimden sonra samimiyetle parlamenter sisteme geçmek istiyorsak ki istiyoruz, geçiş sürecini suhuletle yürütmek. Cumhurbaşkanlığına kim gelirse gelsin Türkiye’yi yeni sisteme taşımak. Üçüncü aşama: Türkiye’yi içinde bulunduğu girdaptan çıkarmak.”
'BASKIN SEÇİM BEKLİYORUM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Noktalı virgül değil nokta koyuyorum, erken seçim yok” açıklamasını da değerlendiren Davutoğlu “Baskın seçim bekliyorum. Birçok şey baskın seçim işaretlerini taşıyor. Dün yine Sayın Erdoğan ‘Nokta koyuyorum’ dedi. Bu bana 2018 seçimlerini hatırlattı. Bir iki hafta sonra Sayın Bahçeli ‘Seçime gidiyoruz’ dedi” diye konuştu.
'ABDULLAH GÜL İLE CUMHURBAŞKANLIĞINI KONUŞMADIK'
Ruşen Çakır’ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunun gündeme gelip gelmediğiyle ilgili sorusuna Ahmet Davutoğlu “Abdullah Gül ile cumhurbaşkanlığını konuşmadık. Herhangi bir isim üzerinden cumhurbaşkanlığı tartışması yapılmasını doğru bulmam. Sayın Gül ile dostluğumuz var. Bir süredir görüşme imkânı olmamıştı. Üç saate yakın bir görüşmede hem Türkiye’nin genel gidişatıyla ilgili kanaatlerimizi paylaştık, ekonomik durumu konuştuk” yanıtını verdi.
'SEN YOKSAN BAŞBAKANLIKTAN AYRILMAMA NEDEN OLAN İMZALARI KİM TOPLATTI?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Döviz rezervi düşerken ben yoktum” açıklamasını eleştiren Davutoğlu şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanı ‘Ben yoktum’ diyor. Kim inanır buna? Sen yok idiysen benim başbakanlıktan ayrılmama neden olan imzaları kim toplattı? Senden başka hangi güç beni başbakanlıktan feragat ettirecek konuma getirirdi?”
'NUREDDİN NEBATİ EKONOMİYİ YÖNETECEK EHLİYETE SAHİP DEĞİL'
Nureddin Nebati‘nin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasını değerlendiren Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:
“Herhangi bir kişiye saygısızlık yapmak aklımın ucundan geçmez. Nureddin Bey’in de yapacağı çok şey olabilir, o ayrı bir husus ama Türk ekonomisini yönetecek ve ekonominin ona teslim edileceği ehliyet ve liyakat unsurlarının hiçbirine sahip değildir. Kurumların bir anlamı kalmadı. Dolayısıyla şu anda Sayın Nebati’nin varlığıyla yokluğu arasında bir fark yok çünkü nihayetinde cumhurbaşkanı karar verecek.”
BAKAN YARDIMCILARINA KAYYUM BENZETMESİ
Müsteşarlıkların Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kaldırılarak görevlerinin bakan yardımcılarına devredilmesini eleştiren Davutoğlu, “Milli Eğitim Bakanı istifa etti. Kim geldi, yardımcısı. Maliye Bakanı istifa etti. Kim geldi, yardımcısı. Şimdi cumhurbaşkanı her bir bakanın altına doğrudan kendisinin atadığı mayınları yerleştiriyor. Aslında bu bakana güvensizliktir” diye konuştu. Bakan yardımcılarının bakanları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şikayet ettiğini söyleyen Davutoğlu, bunu “kayyumluk benzeri bir durum” olarak nitelendirdi.
'LÜTFİ ELVAN, NUREDDİN NEBATİ BERAT ALBAYRAK'TAN TALİMAT ALDIĞI İÇİN AYRILDI'
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan‘ın görevden ayrılma sürecini hatırlatan Ahmet Davutoğlu şunları söyledi:
“Lütfi Bey’in ayrılmasındaki faktör Nureddin Nebati, Berat Albayrak’tan talimat alıyordu veya onunla irtibatlıydı. Yani bir bakan var, bir de görünmeyen otorite var.”
'28 ŞUBATÇILAR AK PARTİ'Yİ SAVUNUYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresindeki kadroyu da eleştiren Davutoğlu, şunları söyledi:
“Beştepe’deki cumhurbaşkanının etrafına çöreklenmiş çekirdek kadronun geçmişte verdiği oylar tespit edilse AK Parti’nin oy oranı yüzde 10 ila 20 çıkar. Eski TKP’liler, eski Mao’cular, Soros’tan doğrudan fonlanmış olanlar, Pelikan’la irtibatlı olanlar, geçmişte FETÖ’yü açıktan övenler, FETÖ’nün yapılarında görev almış olanlar dahil olmak üzere. 28 Şubatçılar AK Parti’yi savunuyor. 28 Şubat’ta muhbirlik yapan adam AK Parti’yi savunuyor.”