Defnettikleri babalarını karşılarında görünce şoke oldular!
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde ilginç bir olay yaşandı. İsimler karışınca Çelik ailesi yanlış kişiyi defnetti.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören korona virüs hastası Recep Yılmaz (69), Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Yılmaz'ın sevki sırasında evrakı, aynı hastanede tedavi gören kanser hastası Recep Çelik'in evrakı ile karıştı. Hastaneye 'Recep Çelik' olarak yatan Yılmaz, aynı gün hayatını kaybedince, Çelik ailesine haber verildi. Babalarına ait olduğu düşündükleri cenazeyi defneden aile, 1 gün sonra gerçeği öğrendi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde korona virüs tedavisi gören Recep Yılmaz'ın Yoğun Bakım Ünitesi'nde yer olmaması sebebiyle Mehmet Akif Ersoy Hastanesi'ne sevk edilmesine karar verildi. Yılmaz hastaneye sevk edilirken evrakı, ÇOMÜ'de tedavi gören kanser hastası Recep Çelik'in evrakı ile karıştı. Bu sebeple Yılmaz, hastanede 'Recep Çelik' olarak kayda alındı.
Recep Yılmaz, sevki gerçekleştiği akşam hayatını kaybetti. Yanlış evrak nedeniyle Yılmaz'ın ölümünün ardından Çelik'in ailesine haber verildi. Çelik ailesi, Recep Çelik'e ait olduğunu düşündükleri cenazeyi alarak Yeni Şehir Mezarlığı'ndaki aile mezarlığında toprağa verdi.
Dün, Recep Çelik'in oğlu Hilmi Çelik'i arayan ÇOMÜ Hastane yetkilileri, durumu anlattı. Büyük şok yaşayan Çelik ailesi, hastaneye gittiklerinde babaları Recep Çelik'in yaşadığını gördü. Durumu savcılığa bildiren Çelik ailesi, mezarlıktaki Recep Yılmaz'ın cenazesinin çıkarılması için izin bekliyor.
'BABANIZ ÖLDÜ DEDİLER'
Recep Çelik'in oğlu Hilmi Çelik, babasının huzurevinde yattığını ve rahatsızlanınca ÇOMÜ'ye kaldırıldığını ifade ederek "Hastanede Yoğun Bakım Ünitesi'nde yer olmadığı için müşahede odasına aldılar. O sırada yakın yerlerdeki Yoğun Bakım Ünitelerinde de yer bulamadık. Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi'ndeki ünitede bir yer boşalıyor.
Babamın üzerine evrak düzenliyorlar, ama başka hastayı Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi'ne götürüyorlar. O adam yoğun bakıma girer girmez ölmüş. Bizi çağırdılar, 'babanız yoğun bakıma gelir gelmez öldü' diye. Biz gittik, burada yapılacak bir şey var mı yok. 'Pazartesi günü gelin cenazenizi alın' dediler. Gittik, bize ölüm raporunu verdiler. Ölüm raporuna baktık, Recep Çelik üzerine düzenlenmiş. TC kimlik numarası da onun numarası. Fakat ölüm raporunda 'Covid-19' yazıyor." diye konuştu.
'AMELİYATINA YERİNE BAKTIK VAR, HORTUM DELİĞİNE BAKTIK VAR'
Duruma itiraz ettiklerini söyleyen Hilmi Çelik, "Babamın Covid-19 olmadığını söyledik. Çünkü bu hastaneden çıkarken siz ona test yaptınız. Huzurevine dönüyor testi negatifti. İki ay önce aşılarını da oldu. Bunu düzeltin. Düzeltmediler. Morga indik. Covid-19 olduğu için bizi yaklaştırmadılar.
Uzaktan görebildiğimiz kadarıyla babamı ameliyatlı, nereye bakacağız ameliyat izine bakacağız. Baktık, o adam da ameliyatlı. Başka nereye bakacağız babamın yan tarafında hacet torbası var. Onun hortumu ve deliği var. Ona baktık, o adamda da var. Yüzünü dikkatli inceleyecek şekilde zaten yanına yaklaştırmadılar. Sardılar, aldılar, götürdüler. Mezarlıkta cenaze namazını kıldık. Kendileri defin işlemini yaptılar. Dini vecibelerini yerine getirdik" ifadelerini kullandı.
"BİZ KİMİ GÖMDÜK"
Cenaze töreninden bir gün sonra hastaneden aranıp, durum kendilerine bildirildiğini belirten Çelik, yaşananları şöyle anlattı:
"Hastaneye gittik, ÇOMÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde 5'inci katta 523 numaralı oda da 'Recep Çelik' isimli biri var. Gidip bakın bu sizin babanız mı? Gittik baktık, babamız orada yatıyor. Babamın durumu da iyi değil ama sağ. Biz şok olduk. Biz kimi gömdük, evrak elimizde, ölüm raporu var.
Recep Çelik’i gömdük. Bu kim? Bu da Recep Çelik, bizim babamız. Ama gömdüğümüz kim? Biz adamı aile mezarlığına gömdük. Savcılığa gittik, durumu bildirdik. Mezarı açmalarını, o meftayı oradan almalarını sahibine teslim etmelerini söyledik. Orada o meftanın sahipleriyle de tanıştık. Onlarda 2- 3 gündür hastalarını arıyormuş.
Çanakkale'de hiçbir sağlık kuruluşunda kendi hastalarını bulamıyorlar. Normal yani biz defnettik onu. Savcılığı ifadelerimizi verdik, bekliyoruz. Mezarı açılacak, onu oradan alacaklar, mezarlığın başka yerine gömecekler. Bizim mezarımız boşalmış olacak. Savcılığa da söyledik, bu hatayı kim yaptıysa oda ceremesini çeksin."
"HASTA DOĞRU, EVRAK YANLIŞ"
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muammer Karaayvaz, yaşanan karışıklığa ilişkin "Korona virüs hastası Recep Yılmaz'ın Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'ne sevk edilmesi gerekiyordu.
Boş yer olduğu için bu hastayı da Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi'ne sevk etmeye karar verdik. Doğru hasta gidiyor, doğru tedavi uygulanıyor. Ama yanlış evrak gidiyor. Yanlışlık da buradan kaynaklanıyor. Tabi hastalarda da o kadar benzerlik var ki ikisi de ameliyatlı, ikisinin de kafasında kocaman ben var" açıklamasında bulundu. (DHA)