Demirtaş'tan HDP'nin kapatılma davasıyla ilgili açıklama

Abone ol

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin HDP'nin kapatılma davası ile ilgili açıklama yaptı.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Eğer çözüm sürecinin bir partneri olduğu için HDP’yi kapatacaklarsa HDP ile birlikte AKP’yi de kapatmaları gerekir. Çünkü İmralı ve Kandil’e giden HDP heyetleri 6551 nolu yasa güvencesinde, Erdoğan’ın ve hükümetin isteği ve desteğiyle gitmişlerdir" dedi.

Demirtaş, demokrasi güçlerinin beş temel ilke etrafında bir araya gelebileceğini söyleyerek, “Bana göre, eğer muhalefetteki milliyetçi odaklar demokrasi ittifakına ısrarla engel olmaya devam edeceklerse bu durumda HDP’nin öncülüğünde üçüncü bir ittifak, ‘demokrasi ittifakı’ olarak ilan edilebilir” dedi.

Yeniyaşam gazetesinden Gülcan Dereli ve Hüseyin K. Akçadağ'a konuşan Demirtaş'ın, “Özetle ifade etmeye çalıştığım ilkeleri uygun gören tüm kesimler de bu ittifakta yer alabilirler” diyerek sıraladığı ilkeler şöyle:

- Güçlü temsil ve demokratik yönetim biçimi (Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem),

- Bağımsız ve tarafsız yargı,

- Basın, örgütlenme, gösteri, düşünceyi açıklama özgürlüklerinin garanti altına alınması ile serbest seçim,

- Kamu atamalarında liyakat dışında hiçbir kriterin esas alınmaması,

- Demokratik ve sivil bir anayasa yapılması ile Cumhuriyet’in temel ilkelerine sahip çıkılarak toplumsal barışın sağlanması.

“HDP İLE BİRLİKTE AKP'Yİ DE KAPATMALARI GEREKİR"

HDP’ye açılan kapatılma davasının beklenmedik bir şey olmadığını ifade eden Demirtaş, “MHP’nin baskısı ve AKP’nin desteğiyle bu davanın açılacağı belliydi. Seçimlere endeksli, tümüyle siyasi bir davadır. Anayasa Mahkemesi hukuku esas alırsa HDP’nin aklanması gerekir. Yok, eğer çözüm sürecinin bir partneri olduğu için HDP’yi kapatacaklarsa HDP ile birlikte AKP’yi de kapatmaları gerekir. Çünkü İmralı ve Kandil’e giden HDP heyetleri 6551 nolu yasa güvencesinde, Erdoğan’ın ve hükümetin isteği ve desteğiyle gitmişlerdir” diye konuştu.

“EN BÜYÜK FATURAYI HALKIMIZ SANDIKTA AKP'YE ÇIKARACAK"

“Aslında PKK ve Öcalan ile görüşme yapan biz değiliz, Erdoğan’ın kendisidir. Biz, görüşen taraflar arasında hem kolaylaştırıcı olduk hem de görüşen taraflara kendi çözüm önerilerimizi sunduk. Ama ne Kandil’in ne de İmralı’nın muhatabı biz değildik. Resmi muhatap Erdoğan ve hükümetin bizzat kendisiydi” diyen Demirtaş, “İktidarın AİHM kararına direnmesi mümkün mü? İktidar kararı uygulamazsa bunun Türkiye’ye faturası ne olur?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:

“Zaten uygulamıyor ya işte. Ne hukuk tanıyorlar ne de ahlak. Hükûmet ne yapar bilmiyoruz ama bizim baskılara karşı direneceğimiz kesin. En büyük faturayı da halkımız sandıkta AKP’ye çıkaracaktır.”

“AKP TAM BİR BOZGUN VE DAIĞINIKLIK HALİNDE"

Son olarak Demirtaş, “Halkımız çok büyük zorluklar çekti, çekiyor. Durumun giderek ağırlaştığının da farkındayım. Ama herkes şundan emin olsun ki, AKP tam bir bozgun ve dağınıklık halindedir. İktidarlarının en zayıf dönemini yaşıyorlar. Kimse esip gürlemelerine aldanmasın, panik ve korku içindeler” değerlendirmesinde bulundu.

AKP'li gençlerin şatafatlı yaşamına bir yenisi daha eklendi! Siyaset Abdulkadir Selvi: HDP'nin iki alternatifi var Siyaset Ayvatoğlu'nu belediyeye sokan başkanın adı silahlı yaralama davasına karışmış! Siyaset CHP'li Seyit Torun: Belediyelerimizde halkın parası çılgın projelere değil, öncelikli sorunlara harcandı Siyaset