Deniz Poyraz cinayetine ilişkin davada dördüncü duruşma: 'AKP derin devletin kendisi oldu'
HDP İzmir İl Başkanlığı binasında Deniz Poyraz’ı öldüren Onur Gencer’in yargılandığı davanın dördüncü duruşması başladı.
Geçen yıl 17 Haziran'da, İzmir'in Çankaya semtindeki HDP il binasında partili Deniz Poyraz'ı tabancayla vurarak öldüren Onur Gencer'in, ağırlaştırılmış müebbet ve 7 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın dördüncü duruşması başladı.
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öncesinde, Bayraklı'daki İzmir Adliyesi önünde gergin anlar yaşandı.
Duruşma başladığı sırada elinde silahla adliye önüne gelen bir şahıs, HDP'lileri tehdit etti. "Solcular nerede, öldüreceğim onları" dediği belirtilen şahıs, polis ekiplerince etkisiz hale getirildi. Gözaltına alınan kişinin, bir süre önce eşinden ayrıldığı ve çocuklarını göremediği için bunalıma girdiği, çevresindekilere de adliye önünde intihar edeceğini söylediği iddia edildi.
Deniz Poyraz duruşmasında silahlı saldırı girişimi: Öldüreceğim onları!
Bu gerginlik öncesinde; HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu adliye önünde açıklama yaptı.
"ADALET FİYASKOSU"
HDP İzmir Milletvekilimiz Serpil Kemalbay, Deniz Poyraz duruşmasının "adalet fiyaskosuna dönüştüğünü" belirtirken, "Bundan önceki duruşmalarda olduğu gibi bugün de yine burada adaletin sağlanamayacağına dair derin kuşkularımız var" dedi.
“Onur Gencer'in katliamda kullanılan zavallı biri olduğunu” söyleyen Kemalbay, “Onun arkasındaki güçler, bu alçak katilin sırtını sıvazlamaya devam ediyor. Alçak fail, katil içeride; annemize, babamıza, ailemize, partimize, milletvekillerimize yönelik saldırgan tutumunu sergilemeye devam ediyor. Sırtının sıvazlanmasından aldığı güçle, mahkeme heyetine hakaret edebilme ve tehdit edebilme cüretini gösterebiliyor" diye konuştu.
HDP Van Milletvekili Sezai Temelli ise şunları söyledi:
“Aslında burada bir adalet arayışı yok, tam tersine büyük bir adaletsizliğin üstünün örtülmesi var. Evet, çok büyük bir adaletsizlik var, bu topraklarda. Yüz yılı aşkın bir süredir Kürt düşmanlığını dayatan ayrımcılık, nefret söylemiyle toplumu adeta ayrımcılığa tabi kılan bu zihniyet burada, yaratmış olduğu adaletsizliğin üstünü yine örtme çabasında. Elini kolunu sallaya sallaya tam 115 kez keşif yapan bir katile engel olmayan zihniyet aslında cinayetin ortağıdır. İltisak mı arıyorsunuz, onlarca iltisak var, işte ortada. Ama sanki münferit olaymış gibi, önümüze bu davayı getirip koyuyorlar. Esas o büyük suçlarını bir kez daha gizlemeye çalışıyorlar. Bu suçlardan kaçamayacaksınız."
"AKP DERİN DEVLETİN KENDİSİ OLDU"
CHP Milletvekili Tanrıkulu ise şunları söyledi:
"Bu cinayet, canı sıkılan birinin, bugün de bu eylemi yapayım dediği bir katliam değil. Katliamda üç aşamaya bakmak lazım. Cinayet öncesi aşama, cinayet sırasında güvenlik güçlerinin tutumu ve cinayetten sonra yargının tutumu. Bu üç aşamaya baktığımızda bu cinayetin, derin devletin derin ilişkileriyle şekillendiği açık bir şekilde ortada. 115 kez keşif yapılmış, binanın önünde karakol var ama bir şey yapılmamış. Cinayetten önce nefret söylemleri, kapatma davası; böyle bir cinayetin siyasal, fikri zeminini hazırladı.
Bu katile 'görevini yerine getiren vatansever' muamelesi yapıldı. Hem müdahale edilmedi hem de müdahaleden sonra el bebek gül bebek ağırlandı neredeyse. Bu ortamda bir sosyal medya paylaşımı yaparsanız 4-5-6 gün gözaltında kalırsınız. Sadece ve sadece 24 saat gözaltında kaldı. Hiçbir ilişkisi araştırılmadı. Ve getirildi bu adliyeye, tutuklandı. Savcılık tarafından soruşturma yapılmadan, ilişkileri değerlendirilmeden, araştırılmadan bir iddianame ile tek başına dava açıldı.
Bu tablo bize şunu gösteriyor. Bu ilişkilerin sosyal ortağı ve siyasal sahibi AKP’dir. AKP işkenceden, kötü muameleden uzak bir ortam yaratacağı iddiasıyla iktidara geldi ama derin devlet kendisini teslim aldı, sonra derin devletin sahibi kendisi oldu. Bu cinayetlerden ve kendisinden önce işlenen katliam davalarının beraatle sonuçlandırılmasından AKP sorumludur. Bu hesabı sandıkta soracağız, sandıktan sonra da bu katliamların hesabını yeniden soracağız, helalleşmeyeceğiz."