Deniz Zeyrek: Bu dağınıklık giderilemezse Binali Yıldırım daha fazla...

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, bugünkü “Yıldırım, kampanyadaki dağınıklığın mağduru” başlığıyla yayımlanan yazısında "İttifakların İstanbul seçimlerine dair stratejileri netleşiyor. Millet İttifakı tarafı, 31 Mart öncesindeki stratejisine ‘mağduriyet’ ve ‘demokrasiye müdahale’ söylemini eklemiş görünüyor" ifadesini kullandı.

Zeyrek şöyle devam etti:

"İmamoğlu yine çok ön planda. Sokakta adam adama markajı ve sosyal medyanın en üst seviyede kullanımı ilk bakışta dikkat çeken detaylar. Cumhur İttifakı ise her şeyden önce YSK kararı ile ilgili düştüğü ‘savunma’ pozisyonundan çıkmak arzusunda. Bu nedenle, ‘en iyi savunma taarruzdur’ yaklaşımıyla ‘seçimler yenileniyor çünkü çaldılar’ söylemini öne çıkarıyor.

23 HAZİRAN'IN SLOGANI

YSK'nın seçimi iptal ettiği gün olan 6 Mayıs'tan beri dillendirilen bu söylemin temelinde ‘Binali Yıldırım'ın oylarını çaldılar, Yıldırım mağdur oldu’ görüşü var. Meslektaşım Abdulkadir Selvi de dünkü yazısında AK Parti'nin ‘Asıl mağdur Binali Yıldırım’ sloganı ile Yıldırım'ı öne çıkaracağını yazdı. Ne yalan söyleyeyim, Yıldırım'ın mağdur olduğuna ben de inanıyorum

Ancak bu mağduriyetin kaybettiği bir seçimin, YSK tarafından iptal edilmesiyle oluşmadığını düşünüyorum. Peki neden oluştu? Sayayım:

– Seçimin yenilenme nedenini soran vatandaşa, ‘Çok basit, çünkü çaldılar’ dedi. Ancak o kadar basit değildi. YSK bile yanıtını 200 sayfaya zor sığdırmıştı. Yıldırım, kimin nasıl çaldığını açıklamakta zorlandı, zor durumda kaldı, mağdur oldu.

– Bunun üzerine partisi oyları kimin nasıl çaldığına dair teori geliştirdi. Sandık başkanları üç pusulayı verdikleri halde büyükşehir pusulasını ‘AK Partili gibi görünen seçmenlere’ vermemişti. Bu teoriyi bizzat dile getirme görevi de Yıldırım'a düştü. Teori çok anlaşılamadı. Anlaşıldığı şekliyle de kolayca çürütüldü, Yıldırım mağdur oldu.

– İmamamoğlu'nun ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganı çok tutunca Yıldırım ‘Her şey daha güzel olacak’ dedi. İmamoğlu ceketini çıkardı, beyaz gömlekle konuştu. Yıldırım'ın beyaz gömlekli görüntüsü sosyal medyada paylaşıldı. İmamoğlu, bir iftarda yer sofrasına oturdu. Yıldırım da gittiği bir evde yer sofrasına oturdu. Ancak fotoğrafta yana çekilmiş masa ve sandalyeler açıkça görülüyordu. Bu tür örnekler artınca İmamoğlu ‘kopya çekmeyin’ esprisini yaptı. Yıldırım, özellikle masalı fotoğraf üzerinden eleştiri ve esprilerin hedefi oldu, mağdur oldu.

– İmamoğlu sadece 18 gün görevde kaldı. Öğrenci akbili ve su fiyatı konusundaki indirim vaatleri, İBB meclisinde canlı yayında kabul edildi. Bu indirimlerin AK Parti tarafından yapıldığı görüşü ortaya atılınca, muhalefet Yıldırım'ın seçim öncesindeki ‘Kaldıramayacağınız bir maliyet. Yüzde 40 bir indirim. İETT destekleniyor. Suyu destekle, gazı destekle, ulaşımı destekle… Ne yapacaksın İstanbul'un temel yatırımlarını ne ile yapacaksın?’ sözlerini gündeme taşıdı. AK Partili Meclis üyeleri Yıldırım'ın kaynak uyarısını dikkate almadan indirim yapınca, Yıldırım mağdur oldu.

– İmamoğlu tek başına sahada ve hep ön planda. CHP'lilere ekran yasağı geldi. Kılıçdaroğlu bile geri planda kalıyor. Rakibi Yıldırım ise TV ve gazete haberlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ardından üçüncü sırada geliyor, mağdur oluyor.

– İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi toplantıları canlı yayınlanmaya başladıktan sonra yaptığı konuşmalarla ön plana çıkan ve ‘Yunanistan Ekrem İmamoğlu'nu destekliyor, çünkü İmamoğlu Trabzonlu’ imasıyla gündemden düşmeyen Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu dahi Yıldırım'dan daha fazla konuşuluyor, Yıldırım mağdur oluyor.

AK Parti'den bir yetkiliye bu yazdıklarımın bir kısmını anlatınca ‘31 Mart öncesindeki dağınıklık henüz giderilememiş demek ki’ karşılığını verdi. En çok da masalı yer sofrası fotoğrafına kızmıştı.

Bu dağınıklık giderilemezse, Sayın Yıldırım daha fazla mağdur olabilir.

Benden söylemesi."