Destici'den Bülent Arınç'a KHK tepkisi: Eğer yüreğin yanacaksa...

Abone ol

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici'den Bülent Arınç'a tepki geldi. Arınç'ın sözleri için ''fecaat'' yorumunda bulunan Destici, ''Yüreğin yanacaksa şehitlerimize yansın'' dedi.

YİK üyesi Bülent Arınç'ın KHK sözleri kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Bülent Arınç'ın, 'KHK'larla işlerinden kovulanları gördükçe yüreğim yanıyor' sözlerine yanıt verdi.

Destici, "15 Temmuz hain darbe girişiminde 251 vatandaşımızı şehit verdik. Gölbaşı'nda 50'ye yakın Özel Harekat polisimiz hayatını kaybetti. Eğer yüreğin birileri için yanacaksa şehitlerimiz için yansın." dedi.

BBP Lideri Mustafa Destici, genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Barış Pınarı Harekatı’nda görev alan mehmetçiğe asker selamı ile destek veren Destici, "Şu anda yurt içinde ve yurt dışında terörün her türlüsüne karşı vatan savunmasında mücadele eden güvenlik güçlerimizin rabbim yar ve yardımcısı olsun. Aynı zamanda sporcularımızın başarıları devam ediyor. Başarıları ile bizleri gururlandırmaya devam ediyorlar. Hepsi başarılar elde ettikten sonra mehmetçiğimize selam gönderiyorlar. Avrupa hırsından ve kıskançlığından kahrolsa da hazmedemese de sporcularımız mehmetçiğimize selam yollamaya devam edecekler" dedi.

Türkiye'nin varılan mutabakata uygun olarak bütün unsurlara karşı Barış Pınarı Harekatı'nı devam ettirdiğini kaydeden Destici, terör unsurlarını bölgeden temizleyene kadar harekatların devam edeceğini söyledi.

'MÜCADELE EDEN TEK ÜLKE, TÜRKİYE'

Amerika Birleşik Devletleri'nin, petrol kuyularının çok fazla olduğu Kamışlı bölgesine yerleşmeye başladığını belirten Destici, şöyle konuştu:

"Buralarda PKK, PYD, YPG terör örgütü ile açıktan bir iş birliği yaptığını da görmekteyiz. Bizim bütün dünyaya ve uluslararası kuruluşlara sormak istediğimiz şudur; 'Amerika Birleşik Devletleri, Fransa veya İngiltere'nin ya da bir başkasının Suriye ve Irak petrollerinde hakkı nereden kaynaklanmaktadır? Bu petrolleri ve petrol kuyularını ele geçirme haklarını kimden almaktadırlar? Hangi uluslararası anlaşmaya dayanmaktadır?" Bizim bildiğimiz kadarıyla hiçbir uluslararası anlaşma yoktur. Dolayısıyla öncelikle Suriye halkının hakkı olan petrol kuyuları ve doğal gaz kaynaklarından herkesin uzak durması lazım. Bunların asıl niyetinin Suriye'ye iç barış getirmek olmadığını, asıl niyetlerinin petrol ve doğal gaz olduğunu buradan anlıyoruz. Bölgede terör örgütlerinin varlığı da tamamen bunların altyapı hazırlığıydı. Bölgedeki bütün insanların bunu bilmesi ve aslında emperyalizme ve siyonizme karşı ortak bir mücadelede Türkiye'nin etrafında kenetlenmeleri gerekir. Şu anda bu mücadeleyi yapan bir tek ülke vardır; o da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir."

'MÜCADELEMİZE ZARAR VERECEK DAVRANIŞLARDAN HERKESİN UZAK DURMASI LAZIM'

Olağanüstü Hal’in (OHAL) ilan edildiği dönemde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) çıkarıldığını ifade eden Destici, "Çıkarılan kararlarda ilk başta hatalar olmuş olabilir. Bunların düzeltilmesi için 'Olağanüstü Hal Komisyonu' kuruldu. Bu komisyon bu zamana kadar yaklaşık 100 bin kişi ile ilgili yeniden inceleme yaptı. Örgütle ilgili olmadığı anlaşılan 10 bine yakın kişi görevine iade edildi. Bu konuda hukuk çalışıyor ve çalışmaya da devam ediyor. Tüm Kanun Hükmünde Kararnameler ile ilgili 'faciadır' demek, bana göre bir fecaattır. Büyük bir yanlıştır. Bu yanlışa kimsenin düşmemesi lazım. Bizim terörün tüm unsurlarıyla mücadelemize zarar verecek söz, fiilen davranışlardan herkesin uzak durması lazım. Burada konular yargıya intikal etmiştir. Son anayasa değişikliği ile birlikte yargımız, bağımsız ve tarafsız anayasal güvence altına alınmıştır. Bunun tam olarak işlemesi konusunda hepimiz yargıya yardımcı olursak, inanın 'kuruyla yaş', 'masumla masum olmayan' net bir şekilde ayrılacaktır. Herkes neyi hakketmiş ise, onunla karşılaşacaktır" diye konuştu.

LÖSEMİLİ ÇOCUKLARA MASKELİ DESTEK

Daha sonra Lösemili Çocuklar Haftası'na dikkat çekmek için maske takan Destici, "Allah kimsenin evladını böyle bir hastalık veya buna benzer bir hastalıkla karşı karşıya bırakmasın. Başta lösemili yavrularımız olmak üzere bütün buna benzer hastalıkla uğraşan yavrularımızın bir an önce sağlıklarına kavuşmasını arzu ediyoruz. Onlara sonuna kadar destek vermeliyiz. Onlar bizim geleceğimizdir. Bütün vatandaşlarımızın ve halkımızın her bir ferdini lösemili ve benzer hastalıkla uğraşıp, yenmeye çalışan çocuklarımızın yanında olmaya ve destek vermeye davet ediyorum" dedi.

Süleyman Soylu: Eğer Tayyip Erdoğan ülkenin başında olmasaydı... Siyaset Erdoğan: İlk kez açıklıyorum; Bağdadi'nin hanımını yakaladık Siyaset