DEVA Partisi Sözcüsü Şahin: Babacan’ın davacı olduğuna ilişkin haberler tamamen yalan mahsulü
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Naim Şahin, Genel Başkan Ali Babacan'ın Gezi yargılamalarında davacı olduğu iddialarını Babacan'ın daha önce yaptığı açıklamanın görüntülerini paylaşarak yalanladı.
Yargılama sürecinde yaşananlarla yalnızca Türkiye'de değil, uluslararası kamuoyunda tepki çeken ve şimdiden hukuk tarihine bir 'skandal' olarak adını yazdıran üçüncü Gezi Parkı davasının karar duruşması, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
1637 GÜNDÜR NEDEN TUTUKLU OLDUĞUNU BİLMEYEN KAVALA'YA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Hakkında hiçbir hüküm bulunmadan 1637 gün cezaevinde tutulan iş insanı ve insan hakları aktivisti Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. İçinde AKP'den milletvekili aday adayı olan bir ismi de barındıran mahkeme heyeti, iş insanını 'casusluk suçlamasından' ise beraat ettirdi.
Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Yiğit Ekmekçi, Mine Özerden ve Hakan Altınay'a da 18 yıl hapis cezası verildi ve kaçma şüphesiyle tutuklanmalarına hükmedildi.
Sosyal medyada yer alan bazı içeriklerde daha önce AKP'den milletvekili seçilen ve Gezi Direnişi sırasında AKP hükümetinde bakanlık görevinde bulunan Ali Babacan'ın yargılamalarda davacı olduğu iddia edilmişti.
İddialara DEVA Partisi'nden bir yalanlama daha geldi.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Naim Şahin, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Gezi davasında sayın Ali Babacan’ın davacı olduğuna ilişkin haberler tamamen yalan mahsulüdür. Gerçekleri duymak isterseniz lütfen dinleyiniz…" ifadelerini kullanarak Babacan'ın daha önce iddiaları yalanladığı yayından bir parçaya yer verdi.
Onedio'nun konuğu olan Ali Babacan soru üzerine şu ifadeleri kullanmıştı:
“Gezi Davası’nda davacı değilim. Şikayetçi de değilim. Hiçbir başvurum yok. Sadece savcının o günkü bakanların tümünü mağdur olarak değerlendirmesi var. Ben de defalarca açıkladım. Gezi davasından benim şahsi bir mağduriyetim yok. Bununla ilgili defalarca beyanda bulunmuş durumdayım.
Mağduriyetten çekilme diye bir hukuk usulü olmadığı bir adım atamıyorum. Tekrar ilan ediyorum. Gezi davasıyla ilgili herhangi bir mağduriyetim olmadı. Savcı o günkü Bakanlar Kurulu’nu tüzel kişilik olarak muhtemelen mağdur kabul etti”