Dünya Yoksullukla Mücadele Günü'nde Türkiye'nin yoksulluk karnesi
Amaçlarından biri yoksullukla mücadele olan Birleşmiş Milletler (BM), küresel yoksulluğun azaltılması ve dünya çapında yoksulluğa dikkat çekmek amacıyla 22 Aralık 1992 tarihinde 17 Ekim’i Dünya Yoksullukla Mücadele günü ilan etti.
BirGün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre; Türkiye bu yıl Yoksullukla Mücadele Günü’ne gelişmemiş çok sayıda ülke ile birlikte koronavirüs salgınından aldığı darbeler ve ekonomik yıkım eşliğinde giriyor. Döviz kuru ve enflasyon karşısında eriyen maaşlar, geçim derdinde olan yurttaşları alternatif gelir modellerine itti. Vatandaşların önemli bir bölümü, akşam pazarlarında kalan malzemeleri toplayarak evlerine yiyecek götürmeye başlarken çok sayıda aile de sosyal yardımların artırılması için devletin kapısını çaldı.
Resmi veriler, ülkenin günden güne yoksullaştığını doğrular nitelikte sonuçlar ortaya çıkarıyor. Son olarak Dünya Bankası tarafından yayımlanan verilere göre, yoksul vatandaş sayısı 3 milyon 200 bin kişilik artışla 10 milyon 171 bin kişiye yükseldi. Yoksul sayısı 2019’da 1 milyon 481 bin kişi, 2020’de 1 milyon 751 bin kişi arttı.
EN SEFİL AVRUPA ÜLKESİ
Dünya Sefalet Endeksi verilerine göre ise Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer aldı. İşsizlik, enflasyon, faiz ve milli gelir gibi göstergelerin esas alınarak hesaplandığı Dünya Sefalet Endeksi’nde Türkiye, toplam 156 ülke içinden 21’nci sırada yer aldı.
Yoksulluk sorununa karşı en savunmasız kesim olan çocuklar, AKP döneminde yaşlarının çok üzerinde sorumluluklar alıyor. Birçoğu “erkenden büyümek” zorunda kalan çocuklar, yoksulluğu derinden hissediyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü verilerine göre Başkanlık Sistemi’ne resmen geçilen 2018’den itibaren, yoksulluk en çok çocukları etkilemeye başladı. Verilere göre, Türkiye’de her dört çocuktan biri “yoksul.”
1 MİLYON ÇOCUK İŞÇİ
TÜİK tarafından yayımlanan veriler de yoksulluğun Türkiye’deki can yakıcılığını ortaya koydu. Çocuk işçiliğinin geldiği boyutu gözler önüne seren verilere göre, bir işte çalışan 5-17 yaş grubu çocuk sayısı 1 milyon olarak kayıtlara geçti. Çalışmak zorunda olan çocukların yüzde 80’ini, 15-17 yaş grubuna mensup 774 bin çocuk oluşturdu. Ayrıca Türkiye’de sayısı 3 milyon 649 bin olan 15-17 yaş grubundaki her 100 çocuktan 20’si çalışmak zorunda. Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporuna göre ise her yıl en az 70 çocuk iş cinayetlerine kurban gidiyor.
İŞSİZ ANNE BABALAR
Anne, babası ya da evi geçindirmekle yükümlü ebeveyni işsiz olan çocuk sayısı son yıllara göre yüzde 19 arttı. 2012 yılında aileye bakmakla yükümlü ebeveyni işsiz olan çocuk sayısı 1 milyon 210 bin iken, verilerin en son açıklandığı 2018’de bu sayı 1 milyon 434 bine yükseldi. Uzmanlar, 2020 ve 2021’de bu sayıya en az 600 bin çocuğun daha eklendiği görüşünde.
MAMA ALAMIYORLAR
Ülkedeki yoksulluk ve ebeveynlerin işsizliği, bebeklerin beslenme düzenini bile bozdu. Mama parası bulamayan ailelerin, bebeklerine daha ucuz olan çeşitli gıda takviyeleri vermek zorunda kaldıkları da kamuoyunun gündemine geldi.