Ekonomi eğitimi vurdu: Örgün eğitimden kaçış
Aileler maddi sebepler yüzünden çocuklarını örgün eğitimden alıyor.
Figen Atalay/ Cumhuriyet 2018 - 2019 öğretim yılı itibarıyla Açık Öğretim Ortaokulu, Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi, Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi’nde yaklaşık 2 milyon 750 bin kayıtlı öğrenci bulunuyor.
2003 - 2004 öğretim yılında açık öğretim lisesi bünyesinde sadece 267 bin 235 öğrenci bulunuyorken 2017 - 2018 öğretim yılında bu rakam 6 kata yakın artışla 1 milyon 554 bin 938 kişiye çıktı.
Örgün eğitimden kaçışın birçok nedeni bulunuyor. Çalışmak zorunda kalma, zorla evlendirilme, kayıt parası, katkı payı, forma vb. ödeyememe, zorla kayıt olduğu okulu istememe, bunlardan bazıları.
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Kamusal eğitimin ortadan kaldırılması ve gerici politikalar sonucu öğrencilerin örgün eğitim dışına çıkışı artarak devam etmektedir’’ dedi.
Harcama 6 kat arttı
4+4+4 yasası, kamu okullarında kayıt parası, katkı payı vb. uygulamalar sonucu eğitimde özelleştirme politikaları nedeniyle yoksul ailelerin çocuklarının örgün eğitimden uzaklaştığını belirten Aydoğan, şunları söyledi:
“2002 yılından bugüne velilerin öğrenci başına yaptığı harcama 6 kat arttı. OECD ortalamasında bir ortaokul öğrencisi için yapılan yıllık eğitim harcaması Türkiye’deki harcamanın 3.5 katı. OECD ortalaması ve Türkiye için öğrenci başına yapılan yıllık ortalama harcama arasında yaklaşık 2 kat fark bulunmaktadır.
Ayrıca laik ve bilimsel eğitimin terk edilmesi sonucunda kamuya ait okullar, yurtlar, binalar, arsalar, protokoller, işbirlikler ismi ile vakıf, dernek adı altında cemaatlerin sınırsız kullanımına teslim edildi. Kamuya ait okul öncesi eğitim kurumlarını yaygınlaştırmak yerine sıbyan okulları uygulamasının önü açıldı. İlkokuldan sonra hafızlık eğitimi adı altında eğitim sürecine ara verilmesinin önü açılarak eğitim süreci fiilen 4 yıla düşürüldü. Örgün eğitim içinde İmam hatip ve meslek liselerinde okuyan 10 öğrenciden yaklaşık 4’ü de devamsız görünen durumdadır. Okul türleri arasında yapılan ayrımcılık da örgün eğitimden uzaklaşmanın önünü açmıştır.
Kırsaldaki kız çocukları
Eğitim Reformu Girişimi’nin hazırladığı ‘’eğitime erişim’’ konulu raporda, en az 4 çocuğu olan ailelerde kız ve erkek öğrencilerin yaklaşık olarak yarısının ortaöğretimde olmadığı, kırsalda yaşayan ailelerde kız çocuklarının yarısının bu eğitim düzeyindeki okullara kayıtlı bulunmadığı belirtiliyor. Rapora göre, ailelerin tarımla uğraşması da eğitime erişimi belirliyor.
Ailelerin eğitim seviyesi çocukların özellikle de ortaöğretime katılımını düşürüyor.
Eğitime erişimi güçlendirmek için sosyoekonomik eşitsizliklerin etkisinin azaltılması önerilen raporda, engelli öğrencilerin sosyo ekonomik düzeyinin de eğitime erişim konusunda ciddi bir belirleyici role sahip olduğu vurgulanıyor.
Kamuya, bize, velilerimize, öğrencilerimize ait olanı kamusal eğitimi geri istiyoruz. Sermayeye, cemaatlere devredilen okullarımızı, yurtlarımızı geri istiyoruz. Özel okullara bugüne kadar verilen tüm teşviklerin kamu okullarına geri iade edilmesini ve teşvik politikasından aşamalı olarak değil hemen şimdi vazgeçilmesini talep ediyoruz. Ailesinin geliri yoksulluk sınırı altında olan öğrencilerimize her ay maddi eğitim desteğinin verilmesi en temel haktır.”