Ekonomistler değerlendirdi: AKP'nin enflasyon ve üstü kapalı faiz planı Hazine'yi çökertecek

GERÇEK GÜNDEM - ÖKKEŞ TAŞKIN - AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Kasım 2021'de Merkez Bankası toplantısı öncesi TBMM'de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam" dedi. Erdoğan'ın bu açıklamalarıyla birlikte Merkez Bankası art arda faiz indirimi yaparak politika faizini yüzde 19'dan yüzde 14'e indirdi. Faiz indirimiyle birlikte enflasyon ve kur krizi patlak verirken, kur korumalı mevduat sistemiyle döviz kuru dizginlenmek istendi. Ancak ekonomistler yeni planının "örtülü bir faiz artırımı" anlamına geldiğini belirterek, Hazine'ye getirilecek yükün ekonomi üzerinde orta ve uzun vadede risk yaratabileceğine dikkat çektiler.

Erdoğan hükümetinin ekonomi planına göre, kronik cari işlemler açığını kalıcı fazlaya çevirmek de yer alırken, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise, ''Enflasyonist baskı oluşturmadan yatırımlara yönelik kredi kullanımını önceliklendiriyoruz. Tasarruf sahiplerini enflasyona karşı koruyacak ürünler üzerinde çalışıyoruz'' dedi.

''HAZİNE'NİN ÇÖKMESİ İLE SONUÇLANIR''

Nebati'nin bu açıklamalarını Gerçek Gündem'e değerlendiren Ekonomist ve Avrasya Yatırım Kurucusu Evren Devrim Zelyut, ''Bakan Nebati, döviz kuru enflasyon altında sıkıştığı için sürekli geçiçi çözümler üretmek peşinde. Nebati'nin getirmek istediği bu model halkın elindeki mevduatın dolara kaymasını önlemek için yeni bariyerler oluşturmak. Enflasyonun sonuçlarıyla uğraşmak ve bu sonuçla uğraşırken Hazine'yi sürekli öne sürmek nereye kadar devam edebilir. Hazine buna dayanamaz. Zaten biz bunu 80-90'larda denedik. Problem Türkiye'de enflasyonun kendisi. Bunu ortadan kaldırmadıktan sonra hiçbir model tutmaz. Bunun sonucu Hazine'nin çökmesi ile sonuçlanır'' ifadelerini kullandı.

''ÖNLEMLERİN TAMAMI PATLAYACAK''

Zelyut, ''AKP'nin amacı 2023 yılına kadar kuru sabit tutabilmektir. Bu uğurda ne olursa olsun yapacaklar. Çünkü bu bedeli kendileri ödemeyecek, halk ödeyecek. 2023'te seçimi biz alalım gerisine 2023'ten sonra bakarız diyorlar. 2018-2022 yılları arasında kamu 3 trilyon borçlanmış, korkunç bir borçlanma bu. Bu durum Hazine'nin çöküşüne gidiyor. Baskıyla tutulan kurun ve faizin patlamasına doğru gidiyor. Çünkü AKP'nin yapısal bir çözümü yok. Böyle çözümlerle sorunları erteliyorlar. Bu tür çözümlerin dayanıklılığı mayıstan sonra test edilecek. Burada Fed faiz artırımı ve turizm gelirleri umduğumuz gibi gelmediği zaman Nebati'nin planları patlamaya başlayacak. Yaz geçip turizm sezonu bittiği zaman kur korumalının, enflasyonun, YUVAM hesabı gibi önlemlerin tamamının patladığını göreceğiz'' dedi.

''FAİZ ARTIRIMINI ÜSTÜ KAPALI OLARAK YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR''

Ekonomist Oğuz Demir ise, ''Türk lirasının değer kaybı tasarruf sahibi yurttaşları yatırıma yönlendiriyor. Bu da enflasyon üzerindeki baskıyı artırıyor. Enflasyon korumalı ürünler çıkararak yurttaşların dövize kaçışını önlemeye çalışıyorlar. Bizim enflasyon meselemiz çok maliyetli ve yapısal sorunlar haline geldi. Bizim enflasyon sorunumuz tek bir taleple ilişkili değil. Getirilen çözümler kur tarafı artmasın diye getirilen çözümler. Cari açık veren bir ülkeyiz ve bunu engellemedikleri sürece, kurun üzerindeki baskı devam edecek. AKP iktidarı sorun ortaya çıkınca yeni bir çözüm üretmeye çalışıyor. Bizim kalıcı ve kesin çözümlere yönelmemiz lazım. Tasarruf sahibinin tasarrufunu harcamaması ve daha fazla getiri elde etmesini sağlayacak yöntemi hep beraber biz finansa ediyoruz. Bu çözümler geçici ve Hazine üzerinde ağır sonuçları olan çözümler. Zamanında bu faiz artırımlarını yapsalardı, bugün enflasyon korumalı ürün çıkarmak zorunda kalmazlardı. Bunu asıl karşılayacak olan Türkiye. Aslında yapmak istedikleri Merkez Bankası eliyle yapmadıkları faiz artırımını Hazine eliyle üstü kapalı olarak yapmaya çalışmak'' diye konuştu.