Ekrem İmamoğlu: AK Parti'ye oy vermiş olanlar da farkında

İBB'nin seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, ''Kazandığımız 25 belediye ve İBB'de kazanarak, ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz'' diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, kanaat önderleriyle yaptığı toplantıda yanıt verdi.

"Ben, zaten İBB Başkanı seçildim, yine seçileceğim. 39 belediye başkanıyla çalışacağım. Hepsi benim'' diyen İmamoğlu, ''Tüm demokrasi ahlakımla diyorum ki, 'Seçileceğim ve bütün belediye başkanları benimle çalışmaktan zevk alacak.' Kaçabilirler, talimat alabilirler… Kaçtıklarında da kovalayacağım. Milletimize hizmet edeceğiz'' şeklinde konuştu.

Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bahçelievler'de pazar ziyaretini yapıp, Cuma namazını kıldıktan sonra Merter'de kanaat önderleriyle buluştu.

Alkışlarla konuşmasına başlayan İmamoğlu, sözlerine herkesin Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramlarını kutlayarak başladı. İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

''Ülkemizin en önemli konusu elbette ki ekonomi. Ülkemiz gerçekten bir dar boğaz içerisinde. Bugün bir kısım veriler açıklandı. Ne yazık ki ülkemizdeki ekonomik daralma devam ediyor. Ülkemize doğrudan yatırım yapan dış sermaye miktarı gittikçe azalıyor. İşsizlik rakamları o kadar ürkütücü ki. Resmi rakamlarda son 8 ayda 1,5 milyon insan işsizliğini kuruma tevdi etti. Ben işsizim dedi. 5 milyonu aşan işsiz sayımız var. Gayri resmi rakamlarla 8 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu kadar derin sorunlarla boğuşan bir ülkenin odaklanması gereken çok önemli hususlarından birisi. Ama ne yazık ki seçim gündemiyle esas sorun toplum uzağında tutulmaya çalışılıyor. Bu ülkeyi yönetenlerde esas sorunlardan uzak bir tavırla süreci yönetmeye çalışıyor. Esas sorunların farkında değiller. Çok üzücü. Neyle uğraşıyoruz? Seçimle uğraşıyoruz.''

''VATANDAŞIN ŞİKAYETİ CEBİ''

''Buraya Yenibosna pazarından geliyorum. İnsanların şikayeti cepleri. Alamıyoruz diyor. İşsizim diyor cebimde param yok. Emekliyim poşetim dolmuyor. Kızım oğlum işsiz diyor. Bunları konuşuyoruz. Ben özellikle vatandaşı hissedeceğim noktalarda oluyorum ki yönetici sorumluluğumu yerine getirebileyim.

Bir daralma bir küçülme açıklandı. Mevcut durumu korumak için bile nerdeyse yüzde 4,5-5 büyüme gerçekleştirmemiz gerekiyordu. Bu küçülmenin anlamı şu. Önümüzdeki aylarda daha büyük sorunlar yaşamaya namzet bir ortamdayız. Şu an yaşadığımız ekonomik krizin verileri itibariyle bir takım sektörlere yarattığı daralmalar. Özellikle inşaat sektörü. Sadece inşaat sektöründe yaşanan daralma yüzde 11'e yaklaştı. Yüzde 11 bir küçülmeden bahsediyoruz.

Yüz binlerce işsizden bahsediyoruz. İstihdam konusunda insan kaynakları uzmanının şöyle bir tarifi vardı. Bir inşaat sektöründeki işsizi başka bir sektöre yerleştirme konusu çok zordur Türkiye'de. Yaratılan bu düzensizlik ekonomi anlamındaki düzensizlik ülkemizin önümüzdeki aylarda gerçekten büyük bedeller ödemesine ve çok sıkı tedbirler alarak süreci yönetme mecburiyeti sinyali olduğunu sizlere ifade etmek isterim.''

''MEMLEKET İÇİN ÇALIŞIYORUZ''

''Bizim temel duruşumuz şu. Memleket için çalışıyoruz. Her beraber üreteceğiz. Hep beraber çalışacağız. Bu işin partisi olur mu mümkün mü? Yok öyle bir olmaz. Hangi parti olduğunuzun bir önemi yok ki. Bu ülke için çalışmaktır esas olan. Parti temelli düşünmek kadar vatana ihanet olmaz. Parti araç. Temel doğru partileri araç olduğunu unutmadan vatanına milletine hizmet etme anlayışıdır.

Ne diyor? 'Kazandığımız 25 belediye ve İBB'de kazanarak, ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Nokta. Sayın Cumhurbaşkanı.' Bunu niye söylüyorum? Ne demek ya? Ben de diyorum ki, 'Ben, zaten İBB Başkanı seçildim, yine seçileceğim. 39 belediye başkanıyla çalışacağım. Hepsi benim.'' Bakın Güngören'deyiz. Güngören'de bir kardeşimiz belediye başkanı seçilmiş. Bahçelievler'de bir belediye başkanı seçilmiş, o da bizim kardeşimiz. Bakırköy Belediye Başkanımız burada. O da CHP'den seçilmiş. 3 başkanına da eşit bakan siyasi ahlakı bu millet tercih edecek. Bu çok önemli bir şey. Rakibimiz de 'Kadro yok bu ülkede. Tek kadro var, o da bizim kadromuz' diyor. Başka siyasi kadro yok. 'Millet bize mecbur' anlayışındalar. O kadar yalnızlaşıp, toplumdan o kadar uzaklaşmışlar ki, dünyada bir tek onlar var zannediyorlar. Onlardan ve hatta benden de daha üstün milyonlarca insan var bu ülkede, bu şehirde. En başta sizin çocuklarınız, gençler, yeni yetişen insanlar. Kendi insanına 'Kadro yok' diyen bir anlayış olabilir mi? Ben ne diyorum? Benim 16 milyon insanım var. Ben onlara güveniyorum. Onlarla yöneteceğim İstanbul'u. Fark burada.''

VATANDAŞ: ''BİZ DE SANA HAYRAN HAYRAN BAKIYORUZ''

''Ha! Bir doğru tarafı var. Kişi bulamadıkları için, bir bakıyorsun bir bankaya yönetim kurulu atıyorlar, oraya koydu olmadı, buraya koydu olmadı, şimdi oraya getiriyor. Rakibimin de bunu düşünmesi doğru. Oraya gitti olmadı, buraya gitti olmadı. Ona da üzülüyordur. Üzücü. On binlerce yetişmiş insanımız var. Geçen yine söyledim. Yanlış anlayabilirler. Kendi evladıma hayran hayran bakıyorum. Eminim siz de öyle bakıyorsunuzdur. (Bu sırada bir kadın dinleyicinin, 'Biz de size hayran hayran bakıyoruz' sözleri salonda bulunanları güldürdü.) Tüm demokrasi ahlakımla diyorum ki, 'Seçileceğim ve bütün belediye başkanları benimle çalışmaktan zevk alacak.' Kaçabilirler, talimat alabilirler… Kaçtıklarında da kovalayacağım.

Milletimize hizmet edeceğiz. Bu toplum bizden barış, huzur istiyor. Kavga istemiyor. Güler yüz istiyor. Bana diyorlar ki: Proje. Niye? Güler yüzlü. Ben, hep güler yüzlüyüm. Beni yıllardır tanıyan insanlar var. Somurtmayı sevmem. Bir de güler yüzlü olmak insanı genç tutuyor. Yüz kaslarını çalıştırıyor. Bu şehrin insanının yüzünü güldürmeye geliyor. Adil bir şehir yönetimi anlayışı getirip, toplumu, insanları buluşturmaya, kucaklaştırmaya geliyoruz. Bir arada yaşama kültürünü yerleştirmeye geliyoruz. Hemşehri olacağız. 16 milyon İstanbullu hemşehri olacağız.''

''ANAMIN AK SÜTÜ KADAR HELAL SEÇİMİ KAZANDIM''

''31 Mart'ta anamın ak sütü kadar helal seçimi kazandım. Dediklerinin altı boş, arkası boş, içi boş. Muhtarlar burada. Muhtarlarla aynı seçime girdik. Aynı zarftan çıktık. Allah'a havale ediyorum onları. Helal bir seçimdir. Demokrasiye darbe vurulmuştur. Bizim insanımızın demokrasiye olan inancı darbelenmek istemiştir ama millet bunun farkında.

AK Parti'ye oy vermiş olanlar da farkında. Bir avuç insan bazen şekil değiştiriyorlar. Bazen YSK'daki 7 kişi oluyor, bazen Büyükşehir Belediyesi'nin kapısından ayrılmayan iş insanı. Bazen siyasi oluyorlar. Ama bir avuç. Kimse korkmasın, endişe etmesin. Siz 16 milyon insansınız. 82 milyonsunuz. Bu bir avuç insan kendi çıkarları adına karar alıyor olabilirler. Ama bizim yürümek istediğimiz yol bu demokrasiyi kurtarma yoludur. O bir avuç insan mücadelesine ve müdahalesine devam edecektir. Biz de, bize emanet edilen bu demokrasiyi kurtarmak ve tekrar yoluna koymak adına 23 Haziran'a hep birlikte hazırlık yapacağız.''

İmamoğlu ile vatandaş arasında dikkat çeken diyalog

İBB ÇALIŞANI: NASIL OLSA 24'ÜNDE GELECEKSİNİZ!

''18 günde daha işe başlayamadık. Yol arkadaşlarımız var binadan içeri sokamadık daha. Bir sürü arkadaşımız var bize eşlik edecek. Korkudan, endişeden bizimle çalışamayan on binlerce belediye çalışanı var. Oradaki kardeşlerimizden de faydalanamadık. Bir arkadaşımıza çiçek gelmiş belediyeye. O çiçeği alan görevli, mesaj atmış. 'Çiçek geldi, size gönderelim mi?' demiş. O da 'Gerek yok' deyince görevli, 'O zaman ben bunu anneme götüreyim. Nasıl olsa 24'ünde bir daha geleceksiniz' demiş. Biz, o kardeşlerimizin kalbini kazandık ama daha yola çıkamadık. Moraliniz çok yüksek olsun. Süreçte yaşanan mağduriyetleri gidereceğiz. Mesela Ahmet, Mehmet meselesi değil. A Partisi B Partisi meselesi değil. Memleket meselesi, demokrasi meselesi, İstanbul meselesidir. 23 Haziran'a giderken bayrama gider gibi gideceğiz. Hep birlikte başaracağız.''