Ekrem İmamoğlu iftarını yardım kolilerini dağıtan personelle beraber açtı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iftarını pandemi sürecinde zor günler yaşaya vatandaşlara gıda yardım kolilerini dağıtan şoförler, taşıyıcılar ve sosyologlar ile birlikte açtı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iftarını pandemi sürecinde zor günler yaşaya vatandaşlara gıda yardım kolilerini dağıtan şoförler, taşıyıcılar ve sosyologlar ile birlikte açtı.
Toplumun şu anda en fazla ihtiyaç duyduğu şeyin, bir arada hareket edebilmek, uzlaşabilmek ve birbirine güvenebilmek olduğunu vurgulayan İmamoğlu, duygularını, “Güven nerede başlıyor biliyor musunuz? Birbirini sevmekte başlıyor. İnsanlar olarak biz, birbirimizi seversek, birbirimize güvenmeye başlarız. Sevgi yoksa, gerisi boş. Sevgiyi, bir baba-oğul, arkadaş ilişkisi olarak tanımlamıyorum ki; bir vatandaşlık ilişkisi olarak tanımlıyorum. Bir komşuluk, bir iş arkadaşlığı; aynı hedefe doğru mücadele eden. Ya da bir hemşehrilik duygusu üzerinden bahsediyorum aslında. Sevgiyi artıran her adımı atmakta lütfen geri durmayın. Çünkü sevgi, birbirimize olan güvenimizi artıracak. Ve o güven büyüdükçe, başarılı olamayacağımız hiçbir husus yoktur” sözleriyle dile getirdi.
YENİKAPI / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, iftarını gıda yardım kolilerini dağıtan şoförler, taşıyıcılar, sosyologlar ve yardım biriminde görev alan diğer çalışanlarla açtı.
Sosyal mesafe kurallarına uyularak gerçekleştirilen iftar etkinliğinde İmamoğlu’na, İBB Genel Sekreter Yardımcıları Şengül Altan Arslan ve Murat Yazıcı ile Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık eşlik etti. İmamoğlu, Yenikapı’da düzenlenen iftar öncesinde çalışanlara kısa bir konuşma yaptı.
“YARDIMLAŞMA, YARADILIŞIMIZDA VAR”
Yardımlaşma sürecinde emeği geçen birimlere teşekkür eden İmamoğlu, işin arkasında büyük bir ekip olduğunu belirtti. Dünyanın da ilk defa yaşadığı zor bir süreçten geçildiğini kaydeden İmamoğlu, söz konusu değişik dönemde her toplumun kendine göre refleksler gösterdiğini vurguladı. Türk insanının bu anlamda bazı avantajlara sahip olduğunu ifade eden İmamoğlu, “Duyarlılık, birbirine yardımcı olma arzusu, isteği çok yüksek bir toplumuz. Bu aslında bizim yaradılışımızda var, insanoğlunun yaradılışında var. Çünkü Yaradan, öyle istemiş. ‘İnsanlar, birbirleriyle yardımlaşsın’ demiş. İnancımız da bize bunu emretmiş. Bir de bu toprakların böyle bir tarafı var. Bu zor zamanlarda, toplumumuzun her kesimi, ‘Ben nasıl fayda sağlayabilirim’ diye çaba sarf etti” dedi.
“İBB OLARAK SÜRECİ TERTİPLİ YÜRÜTTÜK”
Kurumların, belediyelerin ve benzeri oluşumların böyle anlarda sorumlu olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Onun bir adım ötesine geçen duygu, bizim bence artımız, farklılığımız, dünyanın çok ülkesinde olmayan farkımız. Bazen bunu düzensiz yaparak, sıkıntı haline getirdiğimiz de oluyor” diye konuştu. İBB olarak bu süreci tertipli, düzenli ve vatandaşının beyanını esas alan biçimde sürdürdüklerini vurgulayan İmamoğlu, “Yüzlerce çalışanımız ve gönüllü katılımcı çalışan arkadaşlarımızla beraber, şoföründen yardımcısına, sosyal hizmet uzmanından lojistik sürecini yöneten, bilgi işleminden, her kademeden, kadınıyla, erkeğiyle çok özel bu alanda vatandaşın yanında olan bir kurum olmayı ispat etmişti İBB. Buna katkı sunan çalışma arkadaşlarıma, çalışanlarımıza, yol arkadaşlarımıza İstanbul şehir adına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“YÜZBİNLERCE AİLEYE DOKUNDUK”
Yüzbinlerce aileye bu şekilde dokunduklarının altını çizen İmamoğlu, “Farklı modellerle bunu yapıyoruz. Bazen birileri yapıyor, bizim haberimiz bile olmuyor” dedi. Bu haberlere İstanbul’da yaşanan bir olaydan örnek veren İmamoğlu, “Bir bakkalın veresiye defterini kapatan hayırsever kişi, ‘Ekrem Bey’in de selamı var’ demiş. Benim haberim yok. Kim yaptı, bilmiyorum. Kime fayda sağlandı; onu da bilmiyorum. Demek ki biz, bir vicdanı harekete geçirmişiz” diye konuştu. Son dönemde hizmete alınan askıda fatura uygulamasının sürdürülebilir bir model olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Kim, kime destek oluyor bilmeden, güvendiği bir kurumun ihtiyacı olan insanların faturasını askıya koyup ya da başka modellerde bu yardımlaşma ruhunu en kurumsal biçimde, gerçekten inancımıza uygun şekliyle harekete geçirmenin çok güzel bir modelini bulduğumuzu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Kendisiyle röportaj yapan Çin televizyonunun ısrarla askıda fatura uygulamasını sorduğunu belirten İmamoğlu, “Onlara, onların anlayacağı dilde, ‘Tam Oscar’lık bir yardımlaşma modelidir’ dedim” diye konuştu.
“TOPLUM EN FAZLA GÜVENE İHTİYAÇ DUYUYOR”
Toplumun şu anda en fazla ihtiyaç duyduğu şeyin, bir arada hareket edebilmek, uzlaşabilmek ve birbirine güvenebilmek olduğunu vurgulayan İmamoğlu, duygularını şöyle dile getirdi:
“Bu zor günler önümüzde duruyor hala; arkada bırakmadık. Yoğun bir işsizlikle mücadele edeceğiz. Bütün dünya, ekonomisi zor günler yaşayacak. Belki de 1,5 yıl bu işin mücadelesi devam edecek. Mücadeleyi çok sistematik bir şekilde yönetmeliyiz. O söylediğim güven kısmı çok önemli. Güven nerede başlıyor biliyor musunuz? Birbirini sevmekte başlıyor. İnsanlar olarak biz, birbirimizi seversek, birbirimize güvenmeye başlarız. Sevgi yoksa, gerisi boş. Sevgiyi, birr baba-oğul, arkadaş ilişkisi olarak tanımlamıyorum ki; bir vatandaşlık ilişkisi olarak tanımlıyorum. Bir komşuluk, bir iş arkadaşlığı; aynı hedefe doğru mücadele eden. Ya da bir hemşehrilik duygusu üzerinden bahsediyorum aslında. Sevgiyi artıran her adımı atmakta lütfen geri durmayın. Çünkü sevgi, birbirimize olan güvenimizi artıracak. Ve o güven büyüdükçe, başarılı olamayacağımız hiçbir husus yoktur.”