Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım'dan malvarlığı açıklaması
Seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve AKP'nin İBB adayı Binali Yıldırım, ortak canlı yayında İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.
Seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve AKP'nin İBB adayı Binali Yıldırım, ortak canlı yayında İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.
MALVARLIĞI
Binali Yıldırım: Malvarlığı beyanında bulunmak bizim keyfimize bağlı değil ki mecburuz. Kamu adına hizmet veriyorsanız beyan vermek zorundasınız ben 16 yıldır mal varlığı beyanı veriyorum. Kamuoyuna açıklamak gibi bir adet yok, gerekirse ben açıklarım. Dava konusu olduğunda zaten talep edilir.
Çocuklarımın malvarlığı konusunda bir koruma yok, herkes her an bakar. Bu konuda davalar açıldı, tazminatlar kazanıldı. Yeni bir tazminat süreci başlayacak. Biz hiçbir şekilde malvarlığımız konusunda hesap verdik, her zamanda hazırız.
İsmail Küçükkaya: Mal beyanı açıklar mısınız belediye başkanı olduğunuzda?
Ekrem İmamoğlu: Hepimiz kamu görevlisi olmamızdan dolayı mal beyanımızı veriyoruz. 5,5 yıldır bunu her yıl yenileyerek veriyoruz. Yeni bir siyasi dönem, yeni bir süreç, yeni nesil belediyecilik...
Bir görev yerine getireceğiz, başka görevler de nasip olabilir. Biz, şahsım adına, aynen sayın Yıldırım gibi zevkle kabul ediyorum. Tabi ki ailece olmalı.
-İstanbul'daki Suriyeliler
Ekrem İmamoğlu: Mülteci konusunu biz iyi yönetemedik. Mülteci konusunu sadece vicdanla açıklamak mümkün değildir. Mülteci konusu evrensel hükümler taşır. Bu insanlık dışı olaylar sonrası Türkiyemiz yalnız bırakılmıştır. Bunun altını çizelim. Bugün geldiğimiz noktada, 547 bin kayıtlı Suriyeli göçmen var İstanbul'da.
Bu göçmen sayısının kayıt dışı rakamlarla 1 milyona ulaştığı yönünde yoğun gözlemler var. Bir masa kuracağız ve bu masa aktif çalışacak. İBB şu an bu konuda sessiz. Siz politika üretmelisiniz. Biz mevcut mülteci insanları, özellikle çocuklarını, ben çocuk evlilikleri görüyorum sokak sokak gezerken, biz çocukları ve kadınları koruyacağız. Belediyede özel bir masa kuracağız.
İnsanlık dışı uygulamalara yanlış diyoruz çok net. Ulusal politika geliştirme konusunda aktif davranacağız. Bu süreci nasıl destekleyebiliriz, belediyelere düşen görevler nelerdir diyeceğiz.
İstanbulun sokakları tehdit altında. Ekmeğinin elinden alındığını düşünüyor vatandaşlarımız. Bu süreçte aktif rol alacağız.
Binali Yıldırım: Ekrem bey çok şey anlattı ne yapacağını söylemeyi unuttu. Bir göçmen konusu özellikle Suriyeliler biliyorsunuz iç savaş başlayınca bu insanlnar bize sığındılar. Biz inancımıza göre onları misafir ettik, bu işin başlangıcı böyle oldu. Bunlar geçici koruma statüsündeler.
Avrupa'da karasularına ulaşanları açlığa terk ettiler, hatta denizde boğulmalarına göz yummudular. Bunlar geçici, gidecekler. 500 bine yakın Suriyeli gitti, geri kalanları da yollayacağız. Bu süre zarfında İstanbul'da yaşayanlar hayli fazla belli semtlerde yoğun. Buralarda bir asayiş sorunu yaşatırlarsa, kanunsuz işler yaparlarsa bunların normal seyirde gitmesini beklemeden yollarız
Bu tabi belediyenin tek başına yapması mümkün değil, bu bir koordinasyon ile çalışacak. Bir konuda düzeltme yapmak isterim İBB'de mültecilerle ilgilenen bir birim var. buraya gelmeden önce aldım.
KADININ ÇALIŞMA HAYATINA KATILMASI
Binali Yıldırım: İş hayatında da, siyasette de kadın sayısının artışı var. Bizim ev kadınlarımıza yoğunlaşmamız gerek, iki işi birden yapıyorlar. Biz onların el emeği işlerini değerlendireceğiz, onlara bin liraya kadar katkı sağlayacağız. İstanbul'un 961 mahallesi var bunun 300'ünde kreş yok, bu mahallerle dokuzyüzü aşkın kreş açacağız
Tabi bunlar Ekrem beyde de olabilir. Bu vaatlerin çoğu zaten belediyelerin yaptığı şeyşler de var. Şunu söyleyeyim Ekrem bey Beylikdüzü'nde 11 kreş vaadi vermiş sadece 1 tane yapabilmiş keşke hepsini yapsaymış. Önemli olan vaat vermek değil, vaadi hayata geçirmektir. Ben hiçbir vaadi karşılıksız bırakmadım.
Ekrem İmamoğlu: Beylikdüzü halkı ortaya koyduğu takdirle de 5 yılda neler başardığımız konusunda net bir refleks ortaya koymuştur. Bugün vaat verme pozisyonu bize aittir. Siz 25 yıla yakındır, 17 yılı AK Parti dönemine ait olmak üzere yönetimdesiniz zaten. O anlamda vaat bize yakışır. Yapamadıklarınızı bugün bunları vaat haline getirmişseniz sevindirici.
Biz insana, kadına, çocuğa, gençlerimize oturttuk zemini. Biz hızlıca 150 kreş açacağız 150 mahallede. Sadece kreş meselesi değil bu, kadınların söz hakkı meselesi bu. Kadın sağlığı tarama merkezi açacağız, kadın sığınma evi, şiddet kriz merkezi açacağız. İstanbul'da her 10 kadından 4'ü şiddet görüyor, bu TUİK verisi.
Mahalle evlerimizde 2 sosyolog istihdamı sağlayacağız. Özellikle çocuk istismarı ve kadına şiddetle ilgilenilmesi için. Evinde oturan ama hayata erişmek isteyen kadınlara bu fırsatı vereceğiz.
İstanbul bugün öyle bir hale geldi ki nüfus planlaması yok. İlk 1 yıl içerisinde mevcut durumu belirleyeceğiz, sonra 2030 ve 2050 hedeflerini açıklayacağız. İstanbul'a bir planlama getireceğiz. Yeşil alan konusunda, İstanbul dünyanın en sıkıntılı metropollerinden bir tanesi. Biz 15 yaşam vadisi açıkladık. İstanbul'un yeşile ihtiyacı var. Tam 30 milyon metrekarelik yeşil alanı bu şehre katma zorunluluğumuz var. Çarpık yapılaşma... Bu şehri 25 yıldır yönetenler, ihanet ettik diyenler bunu söylüyor. Nereye gittiğini gören, insanların mutlu olduğu uygar bir kent vaat ediyoruz.