Ekrem İmamoğlu'ndan Erdoğan'a: Şimdi yapsana! Elini tutan mı var?

GÜNGÖREN / İSTANBUL - CHP'nin İBB başkan adayı Ekrem İmamoğlu, ''Seçime 2 gün kala böyle konuşuyorlarsa, sizin kararınızı anladılar, bizim Pazartesi günkü İstanbul buluşmamızı bu dille alkışlıyorlar'' diyerek, iktidar kanadının son dönemde artan ''tehdit dili''ni eleştirdi.

İmamoğlu, ''Sayın Cumhurbaşkanı, özellikle bazı sözler söylüyormuş. Neymiş? 'Yapamazlar, yaptırmayacağız' vesaire vesaire bir takım şeyler söylüyor. Kısacası, bizleri tehdit ediyor. Ama aslında halkın kararını tehdit ediyor. Cumhurbaşkanı böyle konuşuyor. Bakanı başka türlü tehdit ediyor. Tehditlerinin içerisine bizi de katıyor. Neymiş efendim, meclis listelerinde birileri varmış, seçilirse gerekeni yaparız.

Yahu niye seçilirlerse, şimdi yapsana. Elini tutan mı var? Ben, kendilerini cümlelerini sarf ederken dikkatli olmaya davet ediyorum. Ben, şunu anlıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı, 2 gün kala böyle konuşuyorsa, sizin kararınızı anladı, bizim Pazartesi günkü İstanbul buluşmamızı bu dille alkışlıyor. Ben öyle anlıyorum'' dedi. İmamoğlu, . ''Baharda açacak bir çiçeği, bu konuşmalar engeller mi? Ya çiçek açıyor ya, çiçek açıyor kardeşim. 1 Nisan'da, çok güzel çiçekler açacak İstanbul'da ve bütün Türkiye'de'' diye konuştu.

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkan adayı Ekrem İmamoğlu, bugünkü seçim turuna Güngören'de başladı. İmamoğlu, ilçenin sokak ve caddelerinde seçim otobüsüyle tur atıp vatandaşları selamladı.

İmamoğlu'nun seçim otobüsü, bir sokakta elektrik tellerine takıldı. Otobüsten güvenlik amaçlı indirilen İmamoğlu, tepkisini, ''Bu zamanda, bu manzara'' diyerek dile getirdi.

Bu sırada evinin penceresinden İmamoğlu'nun tepkisini duyan bir vatandaş, ''Burası hep böyle'' deyince, CHP adayı, ''Bir Güngörenli olarak, bu soruna el atacağım'' dedi.

Selamlama sırasında, 84 yaşındaki Ayşe Kaban adlı vatandaşın otobüsü takip ettiğini gören İmamoğlu, aracı durdurdu. İmamoğlu ile kucaklaşan Kaban, ''Allah'ım yolunu açık etsin'' dedi. Süleyman Işık adlı vatandaş, İmamoğlu'yla birlikte çekilmiş bir fotoğrafının da olduğu kendi bastırdığı takvimi CHP adayına hediye etti.

''Millet ne derse, o olur'' diyen kendileriydi değil miydi?

İmamoğlu, seçim turunun ardından Güngören Köyiçi Meydanı'nda halkla buluştu. Buluşmada, ilk konuşmayı CHP Güngören Belediye başkan adayı İsmet Yaşar yaptı. Yaşar'ın ardından mikrofunu alan İmamoğlu, sözlerine, ''31 Mart'a hazır mıyız'' sorusuyla başladı.

İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben size, hep söz verdim. 'Güzel cümlelerle, güler yüzle size konuşacağım' dedim. Bundan hiç vazgeçmeyeceğim. Ama bazı kötü sözleri sizinle paylaşmak zorundayım. Kötü sözlerin içindeki bazı kelimeleri yok sayarak konuşacağım. Çünkü dedim ya, ben, annemden çocukken öğüt aldığım o terbiyeden vazgeçmeyeceğim. Sayın Cumhurbaşkanı, özellikle bazı sözler söylüyormuş.

Neymiş? 'Yapamazlar, yaptırmayacağız' vesaire vesaire bir takım şeyler söylüyor. Kısacası, bizleri tehdit ediyor. Ama aslında halkın kararını tehdit ediyor. Bu hiç hoş değil. Birkaç hatırlatma yapacağım kendilerine. 'Millet ne derse, o olur' diyen kendileriydi değil miydi? Her şeye rağmen, büyük mücadeleye rağmen seçildiği 1994 yılında, Doğru Yol Partisi ve Sosyal Demokrat Halkçı Parti iktidarı vardı. Bu iktidar, tek bir cümleyle kendisini tehdit etti mi?

Hayır. Ben, kendisini cümlelerini sarf ederken dikkatli olmaya davet ediyorum. Ben, şunu anlıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı, 2 gün kala böyle konuşuyorsa, sizin kararınızı anladı, bizim Pazartesi günkü İstanbul buluşmamızı bu dille alkışlıyor. Ben öyle anlıyorum.''

Devlet adamlığına davet!

''Herkesi devlet adamlığı görevine davet ediyorum'' diyen İmamoğlu, ''Şimdi bakın, Sayın Cumhurbaşkanı böyle konuşuyor. Bakanı başka türlü tehdit ediyor. Tehditlerinin içerisine bizi de katıyor. Neymiş efendim, meclis listelerinde birileri varmış, seçilirse gerekeni yaparız. Yahu niye seçilirlerse, şimdi yapsana. Elini tutan mı var? Görüyorum ki çok heyecanlı bir arkadaş.

Ne diyeceğini bazen bilmiyor. Üzülüyorum. En çok da o konuşma tarzından çocukları ürkütür diye üzülüyorum. Yoksa bizim hiç umurumuzda değil. Baharda açacak bir çiçeği, bu konuşmalar engeller mi? Ya çiçek açıyor ya, çiçek açıyor kardeşim. 1 Nisan'da, çok güzel çiçekler açacak İstanbul'da ve bütün Türkiye'de. Ben, her şeye rağmen, devlet adamlığını hatırlatıyorum.

Devlet adamlığı görevinizi yapın. Pazar günü seçim var. Seçim için gerekli tedbirleri alın. Gerekli süreçleri denetleyin. Herkes sandık başına gidecek. İstanbul'u sokak sokak geziyoruz. Sağ olsunlar, bize emniyet mensupları eşlik ediyor. Ayaklarına taş değmesin. Hepsine teşekkür ediyorum. Görevlerinizi yapın, önlemlerinizi alın. İnsanlar, huzur içerisinde bir seçim süreci yaşasınlar. Pazartesi günü, inşallah beni arayıp nasılsa tebrik edeceksiniz. Görevinizi yapın, bunu istiyoruz'' şeklinde konuştu.

''Hepimizin yüzü gülüyor''

İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ben, sizin moralinizi yükseltmeye geliyorum demiştim. Şimdi meydanlarda sadece ben değil, herkesin gülümsediğini görüyorum. Lütfen kalan 2 günü iyi değerlendirelim. Bugün yüreğimi ısıtan bir olay yaşadım. Güngören'de bir evladımız, 11 yaşında annesine, demiş ki, 'Ben namaz kılarken Ekrem Ağabey'ime dua ediyorum'. Bundan güzel bir hediye olmaz. Biz, bu şehirde insanları buluşturmaya geldik.

İnsanları tehdit eden dilden bu şehri Allah korusun. Herkesin o kötü dilini, Allah ıslah etsin. Bunlar, güzel dualar, farkındaysanız. Pazar günü akşam, tehdit edenleri hiç umursamayın. Biz, her tavrımızla ders vermeye geldik. Milletçe bir, iri ve diri olduğumuzu göstermek adına, hiç kimseyi dışarda bırakmamak adına, sevinç gösterileri istemiyoruz. Herkes kalpleri kıra kıra seçim kazanmak istiyor olabilir. Ben, 16 milyon insanın kalbini kazana kazana seçim kazanacağım.''

''Benim size bir sürprizim var''

''Benim size bir sürprizim var'' diyen İmamoğlu, ''Aramızda kalsın, kazanıyoruz. Eve gidin, ailece sarılın. Benim güler yüzüm sizin güzel yününüz, sizin güler yüzünüz, benim güler yüzüm. Biz, Anadolu'nun Trakya'nın yetiştirdiği güzel insanların evlatlarıyız. Biz, terbiyemizi ve dillimizi, Mevlana'dan Hacı Bektaş-ı Veli'den aldık. O terbiye ile konuşuyoruz. Biz devletine, milletine bağlılığını, bu cennet vatana olan borcunu ödemeyi, devlet adamlığını Mustafa Kemal Atatürk'ten öğrendik. Herkesin inancına, yaşamına veya görüşüne o kadar saygı göstereceğiz ki, herkesi öyle kucaklayacağız ki, 'Yahu, biz boşuna ne ızdırap çekmişiz' diyeceksiniz. Size ben bunu ispat edeceğiiz. Hak, hukuk, adaleti üstünlüğünü bu şehre yaşatacağız. Herkes,, baharın 1 Nisan'da geldiğini anlasın. Size hizmet etmek için can atıyoruz'' diye konuştu.