Ekrem İmamoğlu'ndan Selahattin Demirtaş yorumu: Habertürk kayıtlarına geçsin...
Habertürk TV'de Didem Arslan'ın konuğu olan Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
GERÇEK GÜNDEM - Habertürk TV'de Didem Arslan'ın konuğu olan Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
SELAHATTİN DEMİRTAŞ
Deniz Zeyrek: HDP seçmenleriyle temas halindeyim. Şunu duydum: Kararımda etkili olan şey Demirtaş'ın attığı tweet. Siz de Demirtaş ile ilgili açıklama yapmıştınız. O da karşılık bulmuş. Bu konudaki duruşunuzda değişiklik var mı?
İmamoğlu: - Bir düşüncesini güne, zamana, oya göre evirecek çevirecek bir insan değilim. Olmayacağım. Habertürk kayıtlarına geçsin. Siyasi ömrüm, ömrüm ne kadar olursa. Demirtaş'ı yakınen takip etmiş birisiyim. Tanışmadık, keşke tanışsaydım. Ülkenin ihtiyaç duyduğu bir dille süreç yönetti. Takdir ettim.
Bu yöntemini, bu siyaset anlayışını beğeniyorum dedim. O dönemini, anlayışını beğenen birisiyim. Keşke o dil siyasi alanda herkesin söylemi olsa. Ancak bazı konular var gazetecilerden açılıyor. Dava konuları oluyor. Yahu ben bir bombalama eyleminde ölmüş 17 yaşında ölmüş kız evladının babası Bakırköy Belediyesi'nde zabıta. Cenazesine gidiyorum. Bu ailenin o güzel kızımızın cenazesinde beni PKK'lının cenaze törenine gitti diye yazan gazeteciler var.
Sonra niye dava açıyor? Teksip yayınladım, basın konseyi üzerinden gönderdim. Düzeltmedi. Size PKK'lı dese dava açmaz mısınız? Keşke hukuk titiz davransa, evinin önünde gazetecileri dövbenlere cezasını çektirse. Bir partinin genel başkanına saldırıda adaleti işletse.
Alçı: Nazlı Ilıcak kararları ve Demirtaş'ın 6-7 Eylül olarları hakkında ne düşünüyorsunuz?
EKREM İMAMOĞLU: FİKİR SUÇU OLMAYAN BİR TÜRKİYE İSTİYORUM
İmamoğlu: Bunlar bir programlık konu. Gündemle ilgili değil. Ben gazetecilerin özgürce görevlerini yapmalarını, bu ülkede fikir suçu olmaması gerektiğini düşünüyorum. İddianamelerini okumadım. Bilmediğim bir konuda hüküm vermemi istiyorsunuz?
Fikir suçu olmayan bir Türkiye istiyorum. Özgürlüklerin kanun temelinde sağlıklı işlendiği bir Türkiye istiyorum. Siyasi iradenin konuştuğu, yargının iki gün sonra karar değiştirdiğ ibir ülke istemiyorum.
27 MAYIS
Alçı: 27 Mayıs deyince maalesef sizin partinizin hitap ettiği tabann önemli bir kısmı hala ayrım yapıyor. 27 Mayıs'ın doğru, idamların yanlış olduğunu düşünüyorlar. Bayram olarak görüyorlar. 27 Mayıs konusunda kendi seçmeninize mesaj vermek ister misiniz?
İmamoğlu: Şu anda şu ülkenin yüzde 99'unun 27 Mayıs'ın bir bayram olmadığını, siyasi liderin ve kişiliğin idam edilmesiyle utanç günü olduğunu herkes söyler. Benim rahmetli büyük dedem Demokrat Partili'ydi. Dedem Adalet Partili'ydi. DP döneminde idari hatalar ve eksikler olabilir. 27 Mayıs da yanlıştır. Sonrası da utanç dönemidir.
Didem Arslan: Sağ-sol kavramlaştırılmasına nasıl bakıyorsunuz? Türkiye bu ayrımı aştı mı? Siyasi profiliniz iyi bir örnek mi?
İmamoğlu: Türkiye partiler üstü bir dönem yaşıyor. CHP'nin ve ittifakımız İYİ Parti'nin adayıyım. İstanbul İttifakı söylemimi kendileriyle konuşmuş ve Aralık ayında açıklamış birisiyim. İsraf ve sıkıntı var. Şehrin imkanları ve nimetleri bir avuç insanın elinde. Ben 16 milyon insana dağıtmak istiyorum. Bunun içinde HDP'li AK Partili var.
YSK'nın ortaya koyduğu süreçten sonra demokrasi mücadelesi var. Ben görüyorum ki bize sol-sağ diye tarif edilen, sürece katkı veren siyasi partiler, unsurlar var. AK Partililer de bize destek verecek. Dünyada bile artık başka değerler konuşuluyor.
Türkiye sinerji yakalamış durumda. Türkiye'nin başka bir duruma evrilmesini isteyen gençler ve çocuklar var. Böyle bir dünyada demokrasiye inanmak, evrensel terimler üzerinden siyaset yapmak.
Zeyrek: İptal ettirdiyseler ne yapıp edip kazanacaklar diye umutsuzluk durumu var. Diğer cenahta da gelirse işsiz kalacağız, kesinleşseydi herkesi atacaktı, yardımlar kesilecekti diye propaganda var. Vakıf meselesi ve bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
İmamoğlu: Belediye başkanlığı dönemimde ne yaptığım ortadadır. Alın terini akıtıyor mu akıtmıyor mu; tek şartım budur. AK Parti'den belediye aldım. 12-13 müdürle o dönemden görev yaptım. İSMEK'i kapatacakmışım. Kapatmaya değil İSMEK'i büyütmeye geliyorum. Çalışanlarla ne derdim olabilir? 3 makam arabasıyla gelip, genel sekreter olup kendini memur olarak tanımlayanlarla derdim var.
İBB GENEL SEKRETERİNE: 24 HAZİRAN'DAN SONRA GÖSTERİRİM
Geldiler. Başkanım diye teklif yapıyorlar. Sayın Uysal'ı takipten çıakrtalım. Topbaş'ı da Uysal'ı da başka varsa eski başkanları da takip edelim dedim. O cumartesi bütün makam araçlarını kapıya istetecektim. Ekrem İmamoğlu 18 günde öğrencilerin indirimini yaptı. Resmi bayramlarda ücretsiz ulaşımı getirdi. Sadece dini bayramlarda vardı. Su kullanım bedeline indirim yaptık. Meclis toplantılarında şeffaflık oldu.
Bir genel sekreter insanları toplayıp, kahvaltı verip insanları kışkırtmaz. 24 Haziran'da ben size makam arabalarınızı gösteririm. Ben tanırım kendisini.