Emekli amiraller davasında savcı ayrıntısı: 'Olağan bir durum değil'
104 emekli amiralin yargılandığı 'Montrö Bildirisi' davasında esas hakkında mütalaa sunması beklenen savcı, "sağlık sorunları" gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. Avukat Hüseyin Ersöz, savcının duruşmaya katılmasının “olağan" olmadığını belirtti.
GERÇEK GÜNDEM - "Cemaat evindeki amiral", "Montrö'nün tartışmaya açılması”, "Atatürk ilke ve devrimleri" konularında 4 Nisan’da yaptıkları açıklama nedeniyle 104 emekli amiral hakkında "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan 12'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
AA'nın aktardıklarına göre mahkeme Başkanı, dava dosyasına gelen evrakı okuduktan sonra savcıya söz verdi. Esas duruşma savcısının sağlık sorunları nedeniyle rapor aldığını, davada geçici olarak görevlendirildiğini belirten savcı, esasa ilişkin mütalaayı hazırlamak için süre istedi. Talebi yerinde gören mahkeme heyeti, duruşmayı 7 Ekim'e erteledi.
"OLAĞAN BİR UYGULAMA DEĞİL"
Emekli amirallerin avukatlarından Hüseyin Ersöz, duruşma sonrası Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
Ersöz açıklamasında, savcının duruşmaya katılmasının “olağan bir durum olmadığını” ifade etti. Ersöz devamında, “Sanıkların sorgularını bulundukları illerdeki Mahkemeler aracılığıyla yapan Heyetin, bu kez ‘Ankara’da savunmalarını alacağım’ demesini olumlu algılamak zor. Süreci kısaltmak ve bir an önce karar vermek istedikleri açık” dedi.
Ersöz’ün açıklamaları şöyle:
"Emekli Amiraller Basın Açıklaması Davası’nda, Savcı mazaretli olduğu için Esasa İlişkin Mütalaa açıklanmadı. Mahkeme Başkanı ise duruşmayı 7 Ekim’e ertelediklerini ve ekim ayında savunmaları tamamlamayı planladıklarını açıkladı. Bu olağan bir uygulama değil!
Sanıkların sorgularını bulundukları illerdeki mahkemeler aracılığıyla yapan Heyetin, bu kez ‘Ankara’da savunmalarını alacağım’ demesini olumlu algılamak zor. Süreci kısaltmak ve bir an önce karar vermek istedikleri açık.
Aşamalarda yaşanan hukuka aykırı karar ve uygulamalar, bu davayı siyasi bir niteliğe büründürüyor. İfade hürriyeti koruması altındaki, barışçıl bir basın açıklamasında verilebilecek tek karar ancak 'Beraat' olabilir. Ancak davanın siyasi niteliği endişelerimizi arttırıyor.
Bu davada yaşanan haksız özgürlük kısıtlamaları ve ifade hürriyeti ihlali ile ilgili AYM Başkanlığı önünde bekleyen Bireysel Başvuru dosyalarımız var. Olası bir hukuki çıkmazı, vereceği hak ihlali kararıyla Yüksek Mahkeme çözebilir."
NE OLMUŞTU?
Emekli amiraller, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" diye yanıt vermesi ve eski Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın sarık ve cüppe ile fotoğraflarının ortaya çıkması üzerine kamuoyunda başlayan tartışmalarla ilgili yazılı bir açıklama yapmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, açıklamayla ilgili resen soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında, söz konusu açıklamayı hazırlayan ve yayımlanma sürecinde faaliyet gösteren 14 emekli amiralden Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal gözaltına alınmıştı. Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat ise emniyete ifadeye çağrılmıştı. Emekli askerler, ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Soruşturma kapsamında 6 emekli amiral ile bir emekli general 16 Nisan'da, 84 şüpheli ise 27 Mayıs'ta ifadeye çağrılmış ve onlar da adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 103 emekli asker hakkında iddianame düzenlenmişti. Savcılık, emekli amirallerin, TCK'nın 316/1'inci maddesi kapsamındaki 'devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma' suçundan 3’er yıldan 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.