Emekli astsubaylar sokağa çıktı: 'Geçinemiyoruz, adalet istiyoruz'
İzmir'de toplanan emekli astsubaylar, özlük hakları için eylem yaptı. Eylemde, ''Astsubaylar hak ve adalet peşinde'' pankartı açıldı.
Memur Emeklileri Dayanışma Derneği'nin (MEDADER) çağrısıyla Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda toplanan emekli astsubaylar özlük haklarının ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi için hükümete çağrı yaptı.
"İSTİKAMET ANKARA" SLOGANI ATTILAR
"Astsubaylar hak ve adalet peşinde", "Huzur hakkı değil, helal tazminat hakkımızı istiyoruz" yazılı pankartlar açan astsubaylar, "Hak, hukuk, adalet", "İstikamet Ankara" sloganları attı. Emekli astsubaylara CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, CHP ve İYİ Parti il ve Konak ilçe yöneticileri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri destek verdi.
"VERİLEN SÖZ YERİNE GETİRİLMEDİ"
Emekli astsubaylar adına basın açıklamasını MEDADER Başkanı Murat Demirkıran yaptı. Demirkıran şunları kaydetti:
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en büyük meselesi astsubaylar meselesidir, hallolmadıkça sıkıntı ve azap bitmeyecektir. Mesleki itibar eşitlenmedikçe bu sıkıntı ve azaplar çekilmeye devam edecektir. Kahraman astsubaylarımız kimseden ulufe istemiyor. Hak ettiklerini istiyorlar. Yılların emeğinin, fedakârlığının, canı pahasına görev yapmanın karşılığını istiyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin omurgası astsubaylardır. Astsubaylar sayı olarak çok fazla olmalarına rağmen lojman, kamp gibi imkanlardan yeterince faydalanamamaktadır. Astsubayların göreve başlama derecesi konusu Sayın Cumhurbaşkanı'na da arz edilmiş. Sn. Cumhurbaşkanı 8 Haziran 2018'de Kayseri Komando Tugayı'nda verilen iftar yemeğinde basına yaptığı açıklamada sözlerini 'Müjde' ile başlayıp 'Hayırlı Olsun' ile tamamlamıştır. Bu açıklamanın üzerinden tam 1487 gün geçmesine rağmen halen bu söz yerine getirilmiş değil.
"MAĞDURİYETLER GİDERİLMELİ"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yarbay ve daha üst rütbelerde bulunan subaylara makam-görev ve temsil tazminatı tahakkuk ettirilmekte, bu tazminatlar emekli olduklarında da ödenmeye devam etmektedir. Astsubaylar ise bu tazminatları ne muvazzaflıklarında ne de emekliliklerinde alamamaktadırlar. Çağın gerekleri olarak gelinen durum itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'ne astsubay yetiştiren okulların eğitim-öğretim düzeyi ön lisanstan lisans seviyesine çıkarılmalıdır. Suç cezasız kalmaz ancak ömür boyu süren ceza da olmaz. Kazai ve idari kararlar sonucunda nasıpları aleyhte düzeltilen subay, astsubay ve uzman jandarmaların, bir suçtan dolayı ömür boyu yaşadıkları mağduriyet gerekçeleri ile birlikte göz önüne alınmalı ve bu mağduriyetlerinin geç de olsa giderilmesi gerekmektedir.
CHP'Lİ BEKO'DAN ERDOĞAN'A: "SAKIN SADAT'A GÜVENME"
Kani Beko ise şöyle konuştu:
"SADAT yeraltı örgütü. Bu güzelim Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, polis teşkilatımız varken, vatanını korumak adına hayatını ortaya koyabilecek astsubaylar varken SADAT kim oluyor? Cumhurbaşkanı'na seslenmek istiyorum. Sakın SADAT'a güvenme. Senin karşında Türk ordusu var. Senin karşında polis ordusu var. Karşında bir milyona yakın astsubay emeklisi var. Sakın bunlarla birlikte hareket etme. Astsubayların bu güne kadar gasp edilmiş hakları analarının ak sütü gibi kendilerine verilecek. Bunun sözünü veriyorum."
"BU ŞARTLAR ALTINDA GEÇİNEMİYORUZ"
ANKA Haber Ajansı'na yaşadıkları sıkıntıları anlatan emekli astsubaylar da hükümeti eleştirdi. Emekli maaşlarının yetmediğini söyleyen Hayrettin Baytun, "Subaylar emekli olduğunda maaşlarının yüzde 75'ini alabiliyor. Astsubaylar ise yüzde 45'ini alabiliyor. Bu adaletsizliktir, haksızlıktır. Astsubaylar olmazsa uçaklar uçamıyor, gemiler yüzemiyor. Astsubay ordunun bel kemiğidir. Bel kemiği kırıldığı anda Türkiye çöker. Bu şartlar altında geçinemiyoruz. 'Geçiniyorum' diyen yalan söyler. Bugün asgari ücretin 4 bin 500 lira civarında olduğu yerde bir astsubayın maaşının 4-5-6 bin lira arasında oynaması gülünç bir rakam" diye konuştu.
"ŞEHİT TOPRAKLARI SATILIYOR, DAYANAMIYORUZ"
Bir başka emekli astsubay Musa Sandoğaç şunları söyledi:
"Astsubay hakları için geldik ama ülke hızlı bir şekilde uçuruma yuvarlanıyor. Çanakkale'de şehit olanların toprakları satılıyor. Buna dayanamıyoruz. İki üç kanalın esiri olmuşlar. Her gün algı, her gün algı. Bir kanal değiştirin. Çöpten ekmek topluyorlar. 'Allah başımızdan eksik etmesin' diyorlar. Dünyada böyle bir cehalet yoktur. Hazmedemiyorum. Biz para almayalım, kuru ekmek de yeriz ama ülke elden gidiyor. Din, iman, ezan susmaz, bayrak inmez... Bunu diyenlerin ne dini ne imanı var. Benim dindar geçinen saf vatandaşım, 'Ben dindarım, Hazreti Ömer varken bunların şatafatına bak' demiyor."
"GEREKEN İLGİYİ GÖREMİYORUZ"
Orduda 40 senesinin geçtiğini belirten Ahmet Yıldırım, "Yıllardır söz verilenlerin yerine getirilmesini istiyoruz. Maalesef herkes söz veriyor fakat bir türlü gerçekleşmiyor. 40 senem orduda, dağlarda geçmiş. Kulağımı, gözümü sağlığımı kaybetmişim. Gerekli ilgi alakayı halktan bile göremiyorum. Yılların hizmetini yapmış, canını ortaya koymuş kişiler olarak hiçbir yerde gereken ilgiyi alamıyoruz" dedi.
"ADALET İSTİYORUZ"
Emekli deniz astsubayı Yaşar Gül ise şöyle konuştu:
"Sorunlarımız ortak. Görevde olanları da ilgilendiriyor, sadece bizi değil. Adalet istiyoruz emekli maaşlarında. Bir lise mezunu bile astsubaylar seviyesine yaklaştı. Riskli bir görev yapıyor astsubaylar, canlarını ortaya koyuyorlar. Ben 19 yıl savaş gemilerinde görev yaptım. 28 sene hizmetle emekli oldum. Şu an emekli maaşım 6 bin 300 lira. Kendi evimiz olduğu için kira sorunumuz yok. Maalesef kiralar uçtu. Bu kiralarla bir emeklinin geçinmesi, hatta torunlarına harçlık vermesi bile mümkün değil."