Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen anlattı: Rus ordusu hedeflerine ulaşmakta yetersiz, Putin savaşı bitirmeli

GERÇEK GÜNDEM - Rusya’nın Ukrayna savaşında üçüncü hafta geride kaldı. Ülkedeki çatışmalar ise Ukrayna’nın başkenti Kiev bölgesinde yoğunlaşıyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırının sıklet merkezini Kiev olarak belirlerken, Rus ordusu Ukrayna’da birçok cephede saldırı haline devam ediyor.

Savaşın seyri üzerine Gerçek Gündem’e açıklamalarda bulunan Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Rusya’nın savaşı daha fazla devam ettiremeyeceğine dikkat çekti.

Nejat Eslen, savaşın ana hatları üzerine şunları söyledi:

“Ukrayna savaşı başlayalı 3 hafta oldu. Rusya bu savaşı Ukrayna’nın NATO üyesi olmasını önlemek, NATO’nun genişlemesini durdurmak, Zelenski yönetimini değiştirmek, bu ülkede Rusların yaşadığı bölgeleri kontrol etmek, Ukrayna’nın Karadeniz’e çıkışını tahdit etmek amacıyla başlattı.

3 hafta sonra baktığımızda Rusya’nın bu savaşı çok geniş bir cephede başlattığı ve dört ana istikamette harekatı geliştirmeye çalıştığını görüyoruz. Rus ordusunun sıklet merkezi bölgesi, kuzeydeki Kiev şehri. Rus ordusu önemli bir gücünü bu bölgeye tahsis etti ancak geçen zaman içerisinde, Rus ordusu bu şehri bütünüyle çevrelemekte başarılı olamadı. Ortada seçilen ikinci bölge ise Harkov şehri ve çevresiydi. Rus ordusu bu şehri de henüz ele geçiremedi.”

* 15 Mart itibarıyla, Rusya'nın Ukrayna işgalinde son durum

“RUS ORDUSU HEDEFLERİNE ULAŞMAKTA YETERSİZ KALDI”

Rusya’nın, güneyde iki ayrı cephede savaştığına dikkat çeken Nejat Eslen, Rus ordusunun hedeflerine ulaşmakta “yetersiz kaldığını” ifade etti.

Eslen sözlerine şöyle devam etti:

“Güneyde Rus ordusunun iki ayrı cephede savaştığını görüyoruz. Bunlarda birincisi Donbass bölgesidir. Rus ordusu bu bölgede kısmi başarılar sağlamıştır ve bu bölgeyi kontrol ettiğini söyleyebiliriz. Güneydeki ikinci bölge ise Kırım’ın kuzeyidir. Bu bölgede Rus ordusu, Kırım’ın kuzeyi ile Donbass bölgesini birleştirmeyi amaçlamıştır, harekatın devamında ise bu bölgenin Odessa ile birleştirmesinin de amaçlandığı görülmektedir.

Büyük resme baktığımızda, Rus ordusunun çok geniş bir cephede çoklu hedeflere yöneldiğini söyleyebiliriz. Rus ordusu, kısıtlı hedeflere yönelmek yerine Ukrayna’nın doğusunu işgal etmek için hazırlanan planı uygulamaya çalışmaktadır. Ancak geçen zaman Rus ordusunun bu hedeflere ulaşmakta yetersiz kaldığını kanıtlamıştır. Bu nedenle de Rus ordusunun saldırıları çok ağır gelişmektedir. Rus ordusunun bu saldırıları hızlandırmak için kullanacağı ihtiyat kuvvetleri de mevcut değildir. Bütün bunlar Rus planının bundan sonra zorlanabileceğini göstermektedir. Eğer Putin sıklet merkezini kuzeyde Kiev bölgesi yerine güneyde Karadeniz bölgesinde yapsaydı ve hedef sayısını azaltsaydı bu plan daha başarılı olabilirdi. Hedef şehirlerin ele geçirilmesi için yıkıcı taktikler kullanılması bundan sonra can kayıplarını da artırabilecektir. Bu nedenle de Putin, elde ettiği başarılarla da yetinerek bu savaşı sona erdirmelidir.”

“BU SAVAŞ RUSYA’NIN DÜNYA GÜCÜ OLAMAYACAĞINI GÖSTERMİŞTİR”

Nejat Eslen açıklamasında, Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş ile ABD ve NATO karşısında “güçsüz” pozisyona düşmesine dikkat çekti.

Putin’in savaşı bir an önce bitirmesi gerektiğini söyleyen Eslen, “Rusya elde ettiği başarılarla yetinmeli. Nükleer silahlara ve zengin enerji kaynaklarına sahip olmasına rağmen bu savaş Rusya’nın bir dünya gücü olamayacağını göstermiştir” dedi.

Eslen son olarak şunları söyledi:

Ukrayna’nın NATO üyesi olamayacağı anlaşılmıştır, zaten Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski de bunu ifade etmiştir. Ayrıca Rus ordusu Ukrayna’da Rusların yaşadığı Donbass ve Kırım kuzeyi bölgelerini de kontrol etmiş durumdadır. Rusya elde ettiği başarılarla yetinmeli ve Zelenski’den Ukrayna’nın NATO üyesi olmayacağına dair yazılı garanti almalıdır.

Putin, Rusya’nın dünya gücü statüsü kazanmasını, jeopolitik bir hedef olarak arzu etmektedir. Ancak nükleer silahlara ve zengin enerji kaynaklarına sahip olmasına rağmen bu savaş Rusya’nın bir dünya gücü olamayacağını göstermiştir. Bu savaş aynı zamanda, önümüzdeki süreçte ABD’yi ve NATO’yu daha da cesaretlendirebilecektir.”