Emin Çölaşan Erdoğan'ın açıklamalarını yorumladı: Yüzlerce danışmanına çok özel bir emir verdi
Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, bugünkü köşe yazısında Erdoğan'ın dün TBMM'de gerçekleştirdiği grup toplantısındaki açıklamalarını yorumladı.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in gündeme oturan iddialarının ardından AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ne diyeceği merakla beklenirken dün gerçekleşen grup toplantısında önemli mesajlar verdi.
Sözcü, gazetesi yazarı Emin Çölaşan, Erdoğan'ın konuşmasını bugünkü köşesinde değerlendirdi.
"Sarayında görevli olan yüzlerce danışmanına çok özel bir emir verirdi" diyen Çölaşan, "Danışmanlar da yapamazdı… Çünkü sokaktaki vatandaşın tepkilerini en tepedeki şahsa hiç tahrif etmeden, üzerinde oynamadan iletmek (kim olursa olsun) öyle her babayiğidin harcı değildir!" yorumunu yaptı.
Çölaşan, yazısında şunları kaydetti:
Sevgili okurlarım, dün sabah saatlerinde güne başladığımızda tepemizde helikopterler uçuyordu.
Birbirimize söylediklerimiz kapalı mekânlarda bile zor duyuluyordu.
Artık alıştık, o sesler bize memleket saat ayarı gibi gelir!
Recep Bey kendi sarayının dışında, hele de Çankaya taraflarında veya Meclis'te ise tepemizde koruma amaçlı helikopterler uçmaya başlar.
Onun hangi taraflara geldiğini o gümbürtülü seslerden anlarız.
Dün de aynen böyle oldu çünkü Meclis'e gelmişti!
★★★
Sedat Peker ortalığı inletti, zücaciye mağazasına dalan fil gibi her şeyi kırıp döktü, ortalığı duman etti.
Aradan haftalar geçti…
Gözler Recep Bey'e çevrilmişti.
Bir türlü ses vermiyordu, neler diyeceği merakla bekleniyordu…
Ve dün Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu.
Memleket birbirine girmiş, lağım boruları taşıp patlama aşamasına gelmişti.
Anlı şanlı dünya liderimiz, sadece Türkiye'ye değil bütün dünyaya yön veren cumhurbaşkanımız bu konularda acaba ne diyecekti!
★★★
Sürpriz yapmadı ve tahmin edildiği gibi konuştu.
Yine muhalefet partilerini suçladı ve kendisinden beklenen sözleri söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte eski başbakanlardan Binali Yıldırım'ı (oğlu üzerinden) savundu.
Sözlerini izlerken kendi kendime söylendim…
Sedat Peker'in ortalığı altüst eden bütün o sözleri yalan mıydı!
★★★
Araya sıkışmış bile olsa, dikkate ve üzerine gidilmeye değer hiç mi doğru yoktu!
Eğer “Yoktu” diyorsa, o halde şu sorulara en azından kendi kafasında yanıt araması gerekir:
“Bu adamın her videosu ortalama 10 milyon kişi tarafından izlendi. Bu rekorun nedeni nedir? Türk Milleti bu kadar saf mı, yalan söyleyen birinin videoları ve sözleri nasıl oldu da bu rakamlara ulaştı?..”
Ve sarayında görevli olan yüzlerce danışmanına çok özel bir emir verirdi:
“Sıcak koltuklarınızdan kalkıp çıkın dışarıya, sokaktaki vatandaşın arasına karışın ve bunun nedenini sanki sıradan bir vatandaş gibi öğrenmeye çalışın.”
Ama bunu yapamazdı.
Danışmanlar da yapamazdı…
Çünkü sokaktaki vatandaşın tepkilerini en tepedeki şahsa hiç tahrif etmeden, üzerinde oynamadan iletmek (kim olursa olsun) öyle her babayiğidin harcı değildir!
★★★
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Rize'de sözel saldırıya ve hakaretlere uğradı…
Böyle bir olay olduğunda o saldırıyı kınayacak kişi en başta cumhurbaşkanıdır.
Beyefendinin dünkü konuşmasında söylediği şu sözlere bakar mısınız!
“Ona Rize'de gayet güzel bir ders verildi. Bu daha bir, daha neler olacak neler…”
Tehdit mi ediyor?
Bu tür söylemler, kimin için olursa olsun, bir cumhurbaşkanına yakışır mı?
Yakışmaz.
Hele o cumhurbaşkanı görevine başlarken Meclis kürsüsünde tarafsızlığı konusunda namusu ve şerefi üzerine yemin etmişse…
Hele anayasada “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milleti'nin birliğini temsil eder” hükmü yer alıyorsa.
Beyefendi Türk Milleti'nin birliğini böyle mi temsil ediyor!
★★★
Burada çok kısacık bir uyarıda bulunmak istiyorum.
Recep Bey yatıp kalkıp dua etsin de, yukarıdaki sözlerinden sonra Meral Hanım'ın başına kötü bir iş gelmesin…
Silahlı veya sopalı saldırı olabilir, yumruklama olabilir, hiç fark etmez.
Öyle bir saldırı olduğu takdirde ne zaman olduğuna hiç bakılmaz, dünkü sözleri karşısına çıkarılır ve beyefendi çok zor durumda kalır, altından kalkamaz.
★★★
Sevgili okurlarım, Sedat Peker'in gündeme getirdiği iddiaların ve anlattığı olayların gerçekliği konusunda, toplumun belleğinde (şu an itibarıyla) herhangi bir kuşku oluşmadı.
Eğer bazıları yalan çıkarsa onun üzerine bizler de elbet gideriz, eleştirir ve kınarız.
Ancak, bu kokuşmuş düzen öyle Recep Bey'in kürsülere çıkıp nutuk atmasıyla, onu bunu suçlamasıyla ya da birilerine sahip çıkmasıyla düzelecek gibi değil…
Zira bu açıdan da bakıldığında Türkiye'nin durumu iç açıcı, rahatlatıcı falan değil, tam tersine vahim.
★★★
Mafya veya yandaş kesim…
AKP'liler, iş adamları, müteahhitler, yandaş medya…
Her biri ayrı ayrı kollanıp korunmuyor mu?
Hani o meşhur “üç Y”yi (Yolsuzluk, Yasaklar, Yoksulluk) yok edecektiniz, ne oldu size böyle!
Mafya her zaman vardı ama asıl devreye bunların sayesinde, bunların hoşgörüsüyle girmedi mi?
Şimdi Sedat Peker'i ve muhalefet partilerini suçlamak en kaçamak, en kolay yoldur.
Biraz daha ciddiyet lütfen.