Emin Çölaşan: Nasıl oldu bu? Sihirli değnek mi değdi!

Abone ol

Sözcü yazarı Emin Çölaşan, bugünkü köşe yazısında iktidarın koronavirüs ile mücadelesini eleştirerek açıklanan vaka ve ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığını savundu.

Sözcü yazarı Emin Çölaşan, bugünkü köşe yazısında iktidarın koronavirüs ile mücadelesini eleştirdi.

Tam kapanmanın başlaması ile birlikte düşüş yaşanan vaka sayılarına dikkat çeken Çölaşan, duyurulan vaka ve ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığını savundu. Çölaşan, "Sağlık Bakanı dün açıklama yaptı… Vaka sayıları ve hastaneye başvurular yarı yarıya düşmüş! Nasıl oldu bu?.. Sihirli değnek mi değdi!" dedi.

Çölaşan, yazısında şunları kaydetti:

Sevgili okurlarım, adına tam kapanma dedikleri süreci bir sürü anlamsız, tutarsız ve çelişkili kararlarla sürdürmeye çalışıyorlar.

Hiçbir altyapı hazırlığı olmadığı ortaya çıktı.

Kendileri binlerce kişinin katılıp ortalığa virüs saçtığı parti kongreleri yaptılar.

Yakınlarının cenaze törenlerine yine binlerce kişi tam kadro katıldılar.

Sıradan vatandaş ise anası babası bile ölse, cenazeye en çok 10 kişi ile katılabiliyor.

Büyük kentlerde caddeler ve sokaklar yayalarla tıklım tıklım dolu.

Öyle ki, trafik bile sık sık tıkanıyor!

★★★

Ancak bu süreçte çok olumlu (!) bir karar alıp uygulamaya koydular…

İçki yasağı getirmek.

Demek ki bu öldürücü salgının kaynağını bulmuşlardı.

Virüs içkiden, alkolden bulaşıyordu!..

Örneğin bir şişe bira alıp içtiğiniz zaman hastalık kapma olasılığı çok yüksekti.

Rakıda şarapta bu olasılık daha da artıyordu.

Bu durumda yapılması gereken bir tek şey vardı.

Alkolü yasaklamak.

İşte bunlar da onu yaptı!

★★★

Aslında bunların kurnaz planı daha önce ortaya çıkmıştı.

Bunu şimdiye kadar resmen açıklamadılar, bundan sonra da açıklanması söz konusu olmayacak.

Aralarında tartıştılar:

“Salgın kötüye gidiyor. Bunu bir miktar önlemenin tek yolu hemen tam kapanma. Bayram 12 Mayıs'ta başlayacak, 16 Mayıs'ta bitecek. Yasakları o gün kaldırır ve önümüzü açarız. Sonra haziran gelir, turist mevsimi başlar. Toplamda en az 10 milyon Rus ve Ukraynalı turist gelir. Turistlerle birlikte paracıklar da akmaya başlar ve ekonomiyi biraz olsun kurtarırız.

Zira yasakların hemen ardından 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı gelecek. Bu azgın azınlık o gün yine sokaklara çıkıp kutlama yapmaya kalkışır. Gerekirse kapanmayı birkaç gün daha uzatıp işi bitiririz!..

Sonrası rahat, 30 Ağustos'a kadar başka ulusal bayram yok!”

★★★

Yani bunlar şu anda haziran ayına, turizm mevsimine odaklanmış durumda…

Oysa vaka sayıları ve ölüm rakamları şu anda giderek yükseliyor.

Ölümler günde 400'e yaklaşıyor.

Ama rakamlar üzerinde oynamalar yapılıyor, düşük gösteriliyor.

Para makinesi olan yabancı turistlere işte bu yöntemle gel gel yapılmak isteniyor.

★★★

Gazeteci arkadaşımız Şükrü Küçükşahin'in kardeşi Cemal Küçükşahin koronadan tedavi görmekte olduğu hastanede vefat etti.

Allah rahmet eylesin.

Ölüm raporunda “Bulaşıcı olmayan hastalıktan doğal ölüm” yazıyordu.

Şükrü isyan etti, bu raporu açıkladı.

Şunu herkes iyi bilsin, korona ölümlerinin bir bölümünde (ölüm raporlarında) başka nedenler yazılıyor.

Örneğin sınıf arkadaşım Prof. Dr. Hasan Işın Dener'in vefatı sonrasında düzenlenen ölüm raporunda da “Çoklu organ yetmezliği” denilmişti.

★★★

Bunların açıkladığı vaka sayılarına ve ölüm rakamlarına (sizi bilmem ama) ben şahsen inanmıyorum.

Bütün hazırlıklarını turizm mevsimi açılışına denk getirmeye çalışıyorlar.

Kim kimi kandırmaya kalkışıyor?

Yani olacağı şudur, turistler akın akın gelecek, ülkelerindeki yaygın virüsü bize getirecek, dönüşte bizden alıp kendi ülkelerine taşıyacak.

Onlar aslında haklı…

Çünkü bizim uyanıklar tarafından kurgulanan bu cingözce planlar akıllarına bile gelmez.

★★★

Sağlık Bakanı dün açıklama yaptı…

Vaka sayıları ve hastaneye başvurular yarı yarıya düşmüş!

Nasıl oldu bu?..

Sihirli değnek mi değdi!

Ya da birkaç gündür devam eden kapanma süreci mi, alkol yasağı mı işe yaradı?

Eğer öyleyse daha sıkı bir kapanma getirelim, raflardaki tüm alkollü içkileri imha edelim ve bu virüs belasını başımızdan tümüyle def edelim!..

Ve bütün dünyayı kandırmaya kalkışmaktan da vazgeçelim.

İsmail Saymaz: Geçmişte işkencenin yaygın bir cezalandırma yöntemi olarak kullanıldığı ülkemizde... Güncel Alkol satışı yapan esnaf gözaltına alındı Güncel EGM'den camideki biber gazlı müdahaleye ilişkin açıklama Güncel Yılmaz Özdil: Medyamızın artık toplu halde kazılan 'lebaleb kabristan'ları haber yapma vakti gelmedi mi? Güncel