Enes Kara'nın intiharı TBMM'de: 'Bu sistemde parmağı olan kim varsa cinayet gibi intiharın failidir'
"Müslüman değilim, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım... Köle gibi çalışıyorsunuz, böyle bir gelecek istemiyorum." mesajının ardından kaldığı cemaat yurdunda intihar eden Enes Kara Türkiye'nin gündeminde.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, kaldığı cemaat yurdunda gördüğü baskı ve geleceksizlik kaygısı nedeniyle intihar eden Tıp öğrencisi Enes Kara’yı Meclis gündemine taşıdı.
Kadıgil, AKP döneminde yaşananların en acı özeti olarak değerlendirdiği Kara’nın intiharıyla ilgili “ Sevgili Kara’nın intiharı AKP Türkiye’sinde son 20 yılının özeti; tarikatler, cemaatler, naslar, dualar, işsizlik, geleceksizlik, intiharlar! Enes’in son mektubunda dediği gibi "Öncelikle sorumlusu asla bir kişi değildir, herkestir''. Enes’i katleden bu sistemde parmağı olan kim varsa bu cinayet gibi intiharın failidir. Yargılanacaksınız!”
“KİNDAR VE DİNDAR NESİL YETİŞTİRME AŞKI UĞRUNA GENÇLERİMİZİN HAYATI YOK EDİLİYOR”
Kadıgil, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AKP Genel Başkanının kindar ve dindar nesil yetiştirme aşkı uğruna son yirmi yolda sistematik şekilde cemaat ve tarikat yurtlarına mahkum edilen gençler ve çocuklar ölüyor! Bu ülkenin geleceği Aladağ’da yanıyor, Ensar’da istismar ediliyor, Antalya’da öldürülüyor, Dicle’de ve duymadığımız onca yerde canlarına kıyıyor. Bilinçli politikalarla bu suçların asli faili olan herkesin yargılanacağı gerçeğinden hareketle; geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz!”
Aile ve Sosyal politikalar, Adalet, Gençlik ve Spor, Sağlık Bakanlıklarına ve Cumhurbaşkanı Yardımcılığına verdiği soru önergelerinde AKP eliyle tarikat ve cemaatlerin kucağına itilen çocuk ve gençlerin yaşadıklarını sıraladı. Önergelerinde;
“Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara, cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan ve gelecek kaygısından dolayı intihar ettiği haberleri basına ve kamuoyuna yansımıştır. Arkasında intihar notu bırakan Kara, ‘Müslüman olmadığı halde cemaat yurdunun kendisini namaz kılmaya ve cemaat derslerine katılmaya zorladığını’ iddia etmiştir. Kara intihar mektubunda iki kız kardeşinden bahsederek onlar için endişelendiğini, ailesinin kız kardeşlerinin üzerinde çok yoğun baskı kurduğunu ve yapmak istemedikleri şeyleri yapmaya zorlandığını ifade etmiştir.
Öte yandan bundan yaklaşık bir ay önce Antalya’da, ALİMDER’İN kaçak yurdunda bir üniversite öğrencisinin öldürülmesi, Ensar Vakfı’nın Karaman şubesinde Muharrem Büyüktürk 46 çocuğu cinsel istismara maruz bırakması, İzmir Dikili’nin İsmetpaşa Mahallesi’ndeki Süleymancılar Cemaati’ne ait özel yurtta kalan, yaşları 9 ile 12 arasında değişen 7 erkek öğrencinin Ömer Faruk E.’nin cinsel istismarına maruz bırakması, Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılara ait yurtta çıkan yangında 11’i öğrenci 12 kişi hayatını kaybetmesi, gibi olaylarla gündeme gelmişti.” İfadelerine yer veren Kadıgil, “tüm bu yaşanılanlardan dolayı vicdanınız hiç sızlıyor mu” diye sordu.
“İKİ KIZKARDEŞLE İLGİLİ NE YAPACAKSINIZ?”
Enes Kara’nın ailesinin baskısı nedeniyle büyük kaygı duyduğu kız kardeşlerine ilişkin Aile Bakanlığı’nın adım atıp atmayacağını soran Kadıgil; “Çocuk Haklarına ilişkin Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde açıkça belirtildiği üzere “Taraf Devletler, çocuğun ana–babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de göz önünde tutarak, esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar” hükmü doğrultusunda Enes Kara’nın ailesinin baskısı nedeniyle endişe duyduğu iki kız kardeşle ilgili ne yapacaksınız?” diye sordu.
“CEMAATLERE PEŞKEŞ ÇEKİLEN KAMU BİNALARINI GERİ ALACAK MISINIZ”
Tip Sözcüsü, Gençlik ve Spor Bakanlığına verdiği önergede ise; “Yeni Enesler ölmesin diye cemaatlere peşkeş çekilen kamu binalarını ait oldukları devlete geri almayı ve yurt olarak hizmete açmayı düşünüyor musunuz?” diye sordu.
“SAYIN KOCA ENES’İN MEKTUBUNU OKUDUNUZ MU?”
Tıp öğrencisi Enes Kara’nın intihar mektubunda “Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum’’ sözlerine önergesinde yer veren Kadıgil, “ Sağlıkçıların özlük haklarıyla ilgili yapacağınız düzenleme ne oldu?” diye sordu.