'Enflasyondan yoksul daha çok etkileniyor'
BETAM'ın açıkladığı araştırma raporunda, enflasyonun toplumun farklı gelir kesimlerine etkisi incelendi.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), yeni açıkladığı araştırma raporunda, gıda enflasyonunun yoksulu, ulaştırma enflasyonunun ise zengini vurduğunu ileri sürdü.
Euronews'in aktardığı BETAM araştırmasına göre; Nisan 2017-Nisan 2019 döneminde gıda fiyatlarındaki yüksek artışa rağmen zengin ve yoksul enflasyonları arasında çarpıcı bir fark oluşmadı. Dolayısıyla, farklı alanlarda olsa da, zengin de yoksul da enflasyonun etkilerini gündelik yaşantısında hissediyor.
Enflasyon yoksulla zengini farklı alanlarda etkiliyor
Bunun temel sebebi ise, yoksul kesimin gıda, alkolsüz içecekler ve barınma harcamalarındaki yüksek artıştan olumsuz etkilenmesi, zengin kesimin ise ulaştırma fiyatları başta olmak üzere eğlence, kültür, eğitim, mobilya, giyim gibi lüks kabul edilen harcama kalemlerinde maruz kaldığı artıştan etkilenmesi.
Nisan 2017'den Nisan 2019'a "gıda ve alkolsüz içecekler" kaleminde fiyat artış oranı yüzde 43,5 olarak belirtiliyor. 2017 yılı Hanehalkı Bütçe Anketi sonuçlarına göre ise, en yoksul kesim bütçesinin yüzde 31'ini gıda kalemine, yüzde 39'unu konut kalemine ayırıyor.
En zengin kesim için bu kalemler sırasıyla yüzde 13 ve yüzde 18 düzeyinde. Ancak zengin kesim, bütçesinin yüzde 29'unu ulaştırma harcamalarına ayırırken, yoksul kesim için bu oran sadece yüzde 5.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden Prof. Cem Başlevent, yaptığı açıklamada, düşük gelir gruplarının tüketim kalıplarında gıdanın daha ağırlıklı olduğunu ve yakın zamana kadar yoksulların enflasyonunun daha yüksek çıktığını belirtti.
Ancak, Başlevent'e göre, geçen yıl Türk Lirası açısından yaşanan kur şoku ve bunun sonucunda yüksek gelir grubunun tüketim kalıbında önemli yer tutan otomobil ve yakıt fiyatlarının da artmış olması, bu farkı kapatmaya yetti.
Uluslararası petrol fiyatlarındaki yükseliş kaynaklı olarak ulaştırma harcamalarında zengin enflasyonunu olumsuz etkiledi.
Otomobil satışları düşük
Prof. Cem Başlevent, "Otomotiv sektöründe satış sayıları eskiye nazaran çok düşük. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimi de devam edecek gibi görünüyor. Petrol fiyatı da tekrar düşüş eğilimine girdi. Dolayısıyla eğer yeni bir kur şoku yaşanmazsa, ulaştırma grubundaki fiyat artışı yerini bir düşüşe bırakabilir" dedi.
Buna karşılık, yerel seçimlerin ardından tanzim gıda satışlarının sona ermesi ve yaz sezonunun bolluğunun sona ermesi sonucunda enflasyon makasının tekrar düşük gelirliler aleyhine açılmaya başlayabileceği uyarısını da paylaşıyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) nisan ayı rakamlarına göre Türkiye'de gıda enflasyonu yüzde 31,9'a yükseldi. Buna göre; Türkiye'deki gıdada enflasyon artışı, yıllık enflasyon oranının yüzde 7,3 puan artmasına neden oldu.
Düşük gelirli kesimin kullanılabilir ücreti etkileniyor
BETAM'da araştırma asistanı olan Furkan Kavuncu, dar gelirlilerin reel ücretlerini doğrudan tüketime ayırırken, enflasyon sonucunda kullanılabilir ücretlerinin çok etkilendiğine dikkat çekiyor.
Kavuncu, "Konut ve gıda temel ihtiyaç olduğu için yerini çok değiştiremiyor. Zenginlerde ise enflasyon yükseldiğinde organik ürün veya lüks tüketim maddesi yerine daha düşük kaliteli başka bir ürüne geçiş mümkün. O yüzden enflasyondan yoksul her zaman olduğu gibi zenginden daha çok etkileniyor" dedi.
Kavuncu'ya göre, enflasyonist baskının artması durumunda yoksul kesim borçlanmaya daha çok gidecektir; zira tasarruf oranları çok düşük:
"2003 yılından beri yoksul ve zengin enflasyonu arasında açılan bir makas var, sadece son iki senede en yüksek gelirli yüzde 20'lik kesimin enflasyonu ile en düşük gelirli yüzde 20'lik kesimin enflasyonları arasında önceki dönemlerin aksine çok büyük bir fark söz konusu olmadı."
Bu yılın Eylül ayında TUİK tarafından açıklanacak olan 2018 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları anketi, yoksulluğun, azalan milli gelir ve artan işsizliğin düşük gelirli kesim üzerindeki etkisine dair güncel bir fotoğraf çekecek.