Engelli öğretmene kadro yok!

2008 yılında kemik tümörü teşhisi konulan okulöncesi öğretmeni Ayşe Selçuk, çocuğunun okul masraflarını el işlerini satarak karşılamaya çalışıyor. Adil kontenjan verilmesini talep eden Selçuk, “Engelim, mesleğimi yapmama engel değil” diye konuşuyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), atama bekleyen 3 bin engelli öğretmen adayına karşın 2019 yılında yalnızca 500 engelli öğretmen atamasının yapılacağını açıkladı. Atama bekleyen engelli öğretmenler, kendilerine verilen kontenjanın az olmasından yakındı. BirGün gazetesinden Mustafa Mert Bildircin'e konuşan kemik kanseri Okul öncesi Öğretmeni Ayşe Selçuk, ataması yapılmadığı için yaptığı el işlerini satarak 11 yaşındaki çocuğuna bakmak zorunda olduğunu söyledi.

Ayşe Selçuk’un öyküsü, atama bekleyen engelli öğretmenlerinin içinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi. 2008 yılında kemik tümörü teşhisi konulan Selçuk, tedavisi sürecinde atanma mücadelesinden asla vazgeçmedi. Hastalığını öğrenen eski eşinin yalnız bıraktığı Ayşe öğretmen, 11 yaşındaki çocuğuyla hayata dört elle sarıldı.

BİRÇOK OKULDAN PARAMI ALAMADIM

Tedavi sürecinde çeşitli okullarda ücretli öğretmenlik yaptığını söyleyen Selçuk, birçok kurumdan parasını alamadığı için ayrılmak zorunda kaldığını belirtti. Eski eşinin, hastalığı nedeniyle kendisini terk ettiğini anlatan Selçuk, velayetini aldığı oğluyla birlikte ablasının evine yerleştiğini ifade etti. Altıncı sınıfa giden çocuğunun okul masraflarını yaptığı el işlerini satarak karşılayan Selçuk, öğrencilere kavuşacağı günü iple çektiğini vurguladı.

ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM

Hastalığı nedeniyle zor günler geçirdiğinin altını çizen Selçuk, yaşadıklarından şöyle söz etti:

“Eşim hastalığım nedeniyle zaman zaman rencide ediyordu beni. Dört yıl önce ayrıldık. Hastalığım boyunca bazı okullarda ücretli öğretmen olarak çalıştım. Ama çoğundan paramı alamadım. Özellikle özel eğitim kurumlarında bu sorunla fazlasıyla karşılaştı. Biri kemik erimesi, diğeri ise ağrılarım için olmak üzere iki raporlu ilaç kullanıyorum. Kontrollere gitmeye devam ediyorum. Zor bir süreçten geçiyorum ama öğrencilerime kavuşmak için elimden geleni yapacağım.”

ADİL KONTENJAN İSTİYORUZ

Hastalığının mesleğini yapmasına engel teşkil etmediğine dikkati çeken Selçuk, özel okullarda çalıştığı dönemlerde günde 10 saat ayakta durduğunu anlattı. Atandığı takdirde günde beş saat boyunca öğrencileriyle iç içe olabileceğini ifade eden Selçuk, “Çocukları çok seviyorum. Birkaç yıldır onlardan uzak kaldım ama bu sürede de boş durmayarak çeşitli sınavlara hazırlandım” dedi. Selçuk, okulöncesi eğitimin zorunlu olduğuna vurgu yaparak atamalarda engelli öğretmenlere adil kontenjan verilmesini talep etti. Kendisini 11 yıl boyunca öğrencilerine adadığından bahseden Sekçuk, “İlk öğrencim şuan ateşe olarak görev yapıyor ama ben hâlâ atanamadım” diye konuştu. Selçuk son olarak okuluna kavuşacağı günü heyecanla beklediğini söyleyerek “Engelim, çalışmama engel değil” ifadesini kullandı.