Engin Özkoç: Ayrıştırıcı dil arıyorlarsa Recep Tayyip Erdoğan'a bakacaklar
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, AKP'nin kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklamasıyla ilgili konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, ve AKP Sakarya İl Başkanı Yunus Tever'in kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağı açıklamaları ve “enkaz” tartışmalarını yanıtladı.
CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Adalet ve Kalkınma Partisi Sakarya İl Başkanı’nın kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağı açıklamasına ilişkin, “Bulunsun, hiçbir anlamı, karşılığı yoktur. Ayrıştırıcı dil arıyorlarsa, kendi genel başkanlarına, Recep Tayyip Erdoğan’a bakacaklar” dedi.
Özkoç, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Siz en ağır ifadeleri kullanacaksınız; Cumhuriyetimizin kurucusuna ve genel başkanımız ismet İnönü’ye ‘iki ayyaş’ diyeceksiniz, liderimiz Kılıçdaroğlu’na namus, şeref fukarası, edepsiz diyeceksiniz, biz ‘enkaz oluştu’ deyince ayrıştırıcı dil kullanmış olacağız. Derdinizi biliyoruz; susmuyorum, susmayacağız!” ifadesini kullandı.
Özkoç özetle şunları söyledi;
“Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiriyorum diye Sakarya İl Başkanı benimle ilgili suç duyurusunda bulunacakmış. Bulunmasının benim açımdan hiçbir ehemmiyeti yok. AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak yurttaşlara tarafsız ve eşit davranmıyor, siyasi parti liderlerine karşı ayrıştırıcı dil kullanıyor. Türkiye’nin bugün geldiği nokta; tam bir enkaz. Bu enkazın kaldırılması elbette bundan sonra iktidara gelecek CHP’ye, Millet İttifakına düşecektir.
Sen cumhuriyetimizin kurucusu, partimizin kurucu liderine ve İsmet İnönü’ye ‘iki ayyaş’ diyeceksin, liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu için namus ve şeref fukarası, edepsiz, ahlaksız, diyeceksin. CHP’nin grup başkanvekili olarak bana şizofrenik vaka, yeri ya hapishanedir ya tımarhanedir diyeceksin. Kendine oy vermeyen, desteklemeyen vatandaşıma, ananı da al git, kız mı kadın mı, artistlik yapma, aydın müsveddeleri, monşerler diyeceksin. Azgın azınlık, şer odağı, zillet ittifakı, cibilliyetsizler diyeceksin. Kendine oy vermeyen vatandaşları, hainlikle, teröristlikle itham edeceksin. Ondan sonra biz eleştiri hakkımızı kullanınca yaptığımız ayrıştırıcı dil kullanmak olacak. Bizi mahkemelere vereceksin, verdiğin mahkemelerde de karar alan hakimler kendi isteğine uymayınca onları değiştireceksin. Bu ülkeyi bu şekilde yöneteceğini düşüneceksin. Hayır, biz buna direneceğiz; ben konuşacağım, arkadaşlarım konuşacak, parti olarak konuşacağız, millet ittifakı olarak konuşacağız.”