'Erdoğan bilerek ve isteyerek böyle bir yolu tercih etti'
Karar yazarı Mehmet Ocaktan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklayacağı seçim vizyonuyla ilgili bilgileri yorumlarken, Meclis'ten geçtiğimiz günlerde kabul edilen sansür yasasına değindi.
Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim çalışmaları kapsamında özgürlükler, kucaklaşma, gelecek vizyonu ve helalleşme odaklı bir belge açıklayacağı iddiasını köşesine taşıdı.
"Erdoğan’ın Kürt sorunu ve Alevi meselesinde kullanacağı dil de bu çerçevede olacakmış" bilgisini veren Ocaktan, şöyle devam etti:
"Bu habere sevinmeli mi, yoksa üzülmeli miyiz doğrusu bilemedim. Normal zamanlarda, daha doğrusu AK Parti’nin demokratik değerlere önem verdiği yıllarda olsaydık bu haberin gerçekten bir değeri ve inandırıcılığı vardı. Ama talihsizlik o ki bugün hayatımızı yasaklar manzumesine çeviren yeni bir AK Parti var ve her gün nefes almamızı zorlaştıran yeni yasaklar icat ediyor.
'EN KÜÇÜK MAKULİYET KIRINTILARINI BİLE YOK ETTİ'
Evet AK Parti yola çıkarken ortaya koyduğu ‘hukukun üstünlüğü’ ve özgürlük eksenli temel ilkelerinden artık çok uzakta. Biliyoruz ki bugünlere gelene kadar kendi gerçekliğini inkar anlamında çok önemli bir mesafe katetti. Önce ilkelerini inkar etti, sonra partiye ve iktidara vizyon kazandıran liyakatli insanları partiden temizledi, partinin kıyısında-köşesinde varlığını sürdürmeye çalışan en küçük makuliyet kırıntılarını bile yok etti.
'ERDOĞAN BİLEREK VE İSTEYEREK BÖYLE BİR YOLU TERCİH ETTİ'
Unutmayalım bütün bunları yeni ortakları olan Bahçeli ve Doğu Perinçek’i mutlu etmek için yaptı. Bu açıdan bakıldığında aslında AK Parti’nin bugün geldiği yer hiç de şaşırtıcı değil, zira bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bilerek ve isteyerek böyle bir yolu tercih etti.
Asıl şaşırtıcı olan, yeni seçim vizyonunu ‘özgürlük ve helalleşme’ mottosu üzerine bina etmek… Elbette buna kimsenin itirazı olamaz, ancak bir taraftan seçim için 'özgürlük, helalleşme, kucaklaşma' deyip sokağın köşesini dönünce özgürlükleri unutup 'sansür yasası' çıkarmayı nasıl izah edecekler, doğrusu orası biraz karışık. (...)"