Erdoğan: Konsere gidebilmek için başka ülkelerin kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etlik Şehir Hastanesi açılış töreninde Türkiye'deki derin yoksulluğu unutarak muhalefeti eleştirdi ve gelişmiş ülkelerin vatandaşlarının Türkiye'ye sığındığını iddia etti.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Etlik Şehir Hastanesi Açılış Töreni'nde konuştu.
Erdoğan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre yüzde 80,21'e ulaşan enflasyonu, derinleşen ekonomik krizi ve yoksulluğu görmezden geldiği açıklamasında; "Anadolu, asırlardır her istikametten gelen mazlumların kabul gördüğü belki de tek coğrafyadır. Ülkemizi bir kurtuluşun kapısı veya kurtuluştan geçen bir yol olarak görenler bize çok önemli bir mesaj veriyor. Ülkemizin, yaşadığımız toprakların kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Özellikle sırf daha iyi arabaya binmek, daha fazla konsere gidebilmek gibi heveslerle başka ülkelerin kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:
ANKARA ETLİK ŞEHİR HASTANESİ
Emeği geçen herkesi şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Bünyesindeki 8 hastane ile sağlık devrimimizin sembollerinden biri olarak görüyoruz. 691'i yoğun bakım olmak üzere 4 bini aşkın yatak kapasitesi, labarotuvarları, ameliyathaneleri ile bu hastane bir sağlık devrimi niteliğindedir.
Ankara'ya da, Ankaralılara da bu yakışır. Çalışanlarına da en üst konforu sağlayacak donanım ile tasarlanmıştır. Mart ayından itibaren hayata geçirdiğimiz beyaz reform ile beklentilerini karşıladığımız, sorunlarını çözdüğümüz sağlık personellerimizin daima yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Bundan 20 yıl önce hükümete gelirken milletimize ülkemizi, eğitim, sağlık, emniyet, adalet üzere yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Ardından ulaşım, tarım, enerji, diplomasi, dış politkada sayılı ülkelerden olacağımızın sözünü vermiştik. Sadece Etlik ile kalmadık, Bilkent'i de kurduk. Orası da 4 bin 50 yatak ve oda. Burası da aynı şekilde.
ŞEHİR HASTANELERİ MODELİ
Türkiye yıllar yılı buna hasretti. Bunu başardık mı? Evet. Hayalim olarak gördüğüm şehir hastanelerinin her anını takip ettim. 20'inci eserimizi bugün sunmaktan büyük gurur ve bahtiyarlık duyuyorum. Türkiye bugün 20'nci şehir hastanesine de kavuştu. Hala inşası süren 13, proje aşamasındaki 2 şehir hastanemiz ile bu sayıyı 35'e çıkaracağız. Bir kısmi kamu özel ortaklığı, bir kısmı ise genel bütçeden yapılıyor. Milletimize en hızlı hizmeti vercek şekilde çalışmalarımızı yapıyoruz. Muhalefet bu eserlere çamur etmeye çalışsa da, bugün şehir hastane modeli pek çok ülke tarafından inceleniyor. Gelişmiş ülkelerin sağlık konusunda nasıl acınacak durumda olduğu salgın döneminde ortaya çıkmıştır.
ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI
O dönemde hastanelerden, yaşlı bakım evlerinden yansıyan yüz kızartıcı malzemeleri hepimiz yakından biliyoruz. Savaş Ay'ın programını izlemiş miydiniz? Bay Kemal'in SSK'nın başındayken nasıl aciz bir durumda olduğunu görmüş müydünüz? Sen SSK'nın başında ne yaptın ki, bu ülkede ne yapacaksın.
Kardeşlerim bu gemi yükünü almış, rotasına girmiş, menziline doğru gitmektedir. Ülkemizin sağlık alanındaki kazanımlarına halel getirecek hiçbir şeye izin veremeyiz. Bilhassa şehir hastanelerimizin hasta ve çalışan memnuniyetini yükseltmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Şehir hastanelerimizi ulusal ve uluslararası düzeyde bir marka haline getireceğiz.
Markalaşma sürecini hızlandıracağız. Hep beraber daha çok çalışarak, daha çok üreterek, kendimizi daha iyi geliştererek ülkemizi 2053 sağlık vizyonu ile buluşturacağız. Vatandaşlarımızın her bişrinin özellikle de gençlerimizin başka ülkelerdeki hiçbir şeye gıpta ile bakmayacakları seviyeye gelene kadar bize durmak yok. Bizim kaybetmeyi göze alacak tek bir evladımız yok. Her insanımız potansiyeli kabiliyeti ile bizim için, ülkemiz için, milletimiz için önemlidir. Elimizden bu mümtaz mirası almalarına izin vermeyeceğiz.
Milletimizin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Türkiye'nin önündeki 100 yılı için en doğru kararı vereceğinden eminim. Bu 100 yılın adı Türkiye 100 yılı. Türkiye maruz kaldığı tüm saldırı ve badirelere rağmen güven ve huzur adası olarak ayrışmaktadır.
Sosyal medya mecralarında gelişmiş ülke güzellemeleri yapıldığını, buralara gidilmesi gerektiğinin aşılanmaya çalışıldığını görüyoruz. Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını yaşanmaz kılanlardır. Türkiye'yi böyle göstermeye çalışanlar ülkenin bu hale gelmesi için her türlü sinsiliği yapanlardır. Bu ülkelerin en önemli alametifahrikaları olan refah ve güvenlik sırça köşkü her krizde biraz daha çatlamakta, parçalanmaktadır. Anadolu, asırlardır her istikametten gelen mazlumların kabul gördüğü belki de tek coğrafyadır. Ülkemizi bir kurtuluşun kapısı veya kurtuluştan geçen bir yol olarak görenler bize çok önemli bir mesaj veriyor. Ülkemizin, yaşadığımız toprakların kıymetini çok iyi bilmeliyiz.
Özellikle sırf daha iyi arabaya binmek, daha fazla konsere gidebilmek gibi heveslerle başka ülkelerin kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz.
Ülkemize kazandırdığımız her eser bu amaca hizmet eden bir eser olarak görüyoruz. Kardeşlerim bakınız, bugün burada bu adımı atarken, İstanbul'umuza Çam ve Sakura'yı yaptık. Muhteşem bir hastane. Onunla kalmadık Göztepe'yi yaptık. Onunla da kalmadık Okmeydanı'nda yaptık. Onunla'da kalmadık, Kartal, Sancaktepe ve Yeşilköy'ü yaptık. Yeşilköy ve Sancaktepe'yi 45 günde yaptık. Biz buyuz.
AYRINTILAR GELİYOR...