Erdoğan: Sinema gibi işletmeler 1 Temmuz'dan itibaren açılacak
Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzun süredir video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen kabine toplantısı, bugün yüz yüze gerçekleştirildi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Toplantımızda normalleşme takvimi çerçevesinde attığımız adımların çok yönlü değerlendirmesini yaptık.
Salgın döneminde Avrupa ile kıyaslandığında en az kısıtlama, en az can kaybı ile atlattığımız bir gerçektir.
Ülkemizin tek başına salgını yenmesi yetmiyor. Dünyanın tamamının da aynı başarıyı elde etmesi gerekiyor. Yeni normal dediğimiz sürecin bir süre daha devam edeceği gerçeğine kendimizi alıştırmalıyız.
Elbette zaman zaman istemediğimiz görüntülere şahit oluyoruz. Ancak bu tür olumsuzlukların istisna olduğu kanaatindeyim.
Milletimden hem yeni dönemin kurallarına uyarak hem işine gücüne sıkı sıkı sarılarak bu sürece destek vermesini bekliyorum. 2023 hedeflerine ulaşmaya yakın olduğumuz dönemdeyiz. Güçlü ve büyük Türkiye'nin inşaasında son dönemece giriyoruz.
Darbelerin, cuntaların, vesayetin geri kalmışlığın pençesinden kurtararak her alanda yerli ve milli olması için çalıştığımız ülkeye borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz.
Bilindiği gibi halen devam eden kimi kısıtlamaları gelişmelere göre değerlendiriyoruz.
Bu haftaki toplantımızda aldığımız kararlar şu şekildedir:
Lokanta, kıraathane gibi işletmelerin kapanış saati 22.00'den 24.00'e uzatılmıştır.
Sinema gibi işletmeler 1 Temmuz'dan itibaren belirtilen kurallar eşliğinde hizmete girecektir.
2020 yılında dünya genelinde büyük üretim kayıpları, milli gelirlerde küçülmeler, işsizlik oranlarında büyümeler bekleniyor. Maliye ve para politikaları içeren önlem paketleri açıklandı. Türkiye tıpkı sağlık alanında olduğu gibi salgının etkilerini en aza indirmeyi başarmıştır.
Sağlam ekonomik yapımız sayesinde tüm vatandaşlarına ücretsiz tedavi sunabilen nadir ülkelerden olduk.
Uluslararası hiçbir kurumun desteğini talep etmeden vatandaşlarımıza destek oldu.
Kayıpları telafinin ötesinde kur saldırısı ve salgının öncesinden daha iyi bir istihdam seviyesine geçmeyi hedefliyoruz.
Çalışanlarını ücretsiz izne ayıran işverenlerimize istihdam desteği vereceğiz. Bu kapsamda ilave istihdam için teşvik sağlayacağız. Kısmi ve esnek çalışma alanında düzenlemeleri hayata geçireceğiz. 25 yaşın altındaki gençlerin beceri ve deneyim kazanmasını destekleyeceğiz. 25 yaş altı ve 50 yaş üstü kişilerin istihdam edilmelerini sağlayacağız. Tesis edilecek karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak.
Çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sağlayacak çalışmayı başlatıyoruz.
Bu sigorta ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınmasını sağlayacağız. Böyle çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecektir. Türkiye'nin istihdam kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz. Esnafı, küçük işletme, yatırımcılarımıza üretim, istihdam için uzun vadeli kaynak sağlayacak sistem kuracağız.
Yeni dönemde üretim ve ihracat odaklı üretim politikamızı daha güçlü bir şekilde uygulamak için kararlıyız.
Salgın döneminde ülkelerin kendi kendine yetebilmesinin önemi daha iyi anlaşıldı.
2. çeyrekte bazı olumsuz gelişmeler olabilir. 3. ve 4. çeyrekte büyümeyi yakalayacağız. Nisan'daki kayıplara rağmen Mayıs ayı öncü göstergeleri toparlanmayı gösteriyor.
Mal ve hizmet pazarlarında rekabeti ve verimliliği arttıracak yapısal reformlar yanında gıda fiyatlarında şişkinliği giderecek tedbirleri alacağız. Kur geçişkenliğine karşı gereken mekanizmaları oluşturacağız. Amacımız enflasyonu yüzde 6'ya, 2022'de inşallah yüzde 5'in altına inşallah indirmektir. Borsa İstanbul endeksinin tekrar 110 bin seviyelerine çıkması diğer ülkelerden bizi pozitif yönde ayrıştıran bir başka faktördür. Birileri zil takıp oynuyordu, bak Borsa İstanbul ne hale geldi. Hadi şimdi bunu da, büyümeyi de söyle.
Bakın Amerika şu anda 45 milyona yakın işsizi var. Böyle bir durum. Türkiye bütün bu şartlara rağmen ayakta duruyor.
Türkiye döviz kuru gelişmeleri bakımından da diğer ülkelere kıyasla iyi durumdadır.
Rejim güçleri saldırıları artırmış olsalarda İdlib'in tekrar çatışma ortamına girmesine izin vermeyeceğiz. ırak'ın kuzeyinde yuvalanan PKK'lı teröristlere yönelik operasyonları sürdürdük.
Türkiye 40 yıla yaklaşan bölücü terörle mücadelesinde tarihinin altın çaağını yaşıyor. Son teröriste kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Darbeci Hafter ve destekçilerinin Libya'yı işgal planı hezimetle sonuçlandı. Çöl aslanı şehit Ömer Muhtar'ın torunları sağdan soldan topladıkları lejyonerlerle Libya'yı işgal etmek isteyenleri Trablus kapılarında bozguna uğrattı. Libya'ya kurulan uluslararası tuzak bozuldu.
Libya'nın tamamında barış huzur temin edilene dek Libya'yı desteklemeyi sürdüreceğiz. Elimizdeki imkanları Libya'lı kardeşlerimiz için seferber edeceğiz.
Türkiye'nin kimsenin ne toprağında ne doğal kaynaklarında gözü vardır. Biz sadece Libya'nın güvenliğini ve esenliğini istiyoruz.
Libya meselesi ülkemizdeki muhalefetin çapını da göstermiştir. Ülkemizde darbecilere ve terör yapılarına destek verenler Libya'da da aynısını yapmıştır. Deniz Yetki Alanları anlaşmasından dahi rahatsız olmuşlardır.
Doğu Akdeniz'deki petrol arama faaliyetlerine de Rumlarla aynı tepkiyi vermişlerdir. Köklü kardeşlik bağlarına bakmadan Libya'da ne işimiz var diyebilmişlerdir.
Türkiye ve Libya halkı olarak tarihi başarıya imza atarak heveslerini kursaklarında bıraktık ve bir kez daha bırakacağız.Önümüzdeki dönem bir kez daha darbe destekçilerini, terör sevicilerini bir kez daha hüsrana uğratacağız.