Erdoğan Toprak: İktidar salgın bahanesiyle sosyal medyayı da bitirmek istiyor!

Abone ol

CHP'li Erdoğan Toprak, yeni torba kanun teklif taslağında internetle ilgili maddelere tepki gösterdi.

CHP’li Toprak yeni torba yasa teklifinde internet, sosyal medya, şebeke üstü haberleşmeye yönelik sansür, kısıtlama, fişleme ve izlemeyle, ağır cezalara yer verildiğini belirterek; “İktidar, salgınla mücadele bahanesiyle Türkiye’yi internet ve bilgi çağının gerisine götürme hazırlığında” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, iktidar tarafından hazırlanan yeni Torba Yasa’da salgın sürecinden baskı ve diktaya geçiş fırsatı yaratma yanında, 15 Temmuz sonrası lağvedilen TİB’in misyonunun olağanüstü yetkilerle donatılan BTK eliyle sürdürülmek istendiğini öne sürdüğü açıklamasında şunları dile getirdi:

“Kamuoyunda daha çok işten çıkartmaların 3 ay yasaklanacağı yönündeki algıyla gündeme gelen yeni torba yasa teklifinde gerçekte, ücretsiz izin gerekçesiyle işten çıkartmaların yasallaştırılması amaçlanmaktadır. Bunun yanı sıra pandemi önlemleriyle ilgisi olmayan pek çok alanda da toplumdaki salgın endişesi bahanesiyle, özgürlükleri sıfırlamak, iletişim ve haberleşmeyi kısıtlayıp, sansürleyerek iktidar kontrolüne almak, sosyal medyayı susturmak hedeflenmektedir.

Hazırlanan teklifte, ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki’ 5651 sayılı yasada yapılmak istenen değişiklikler, dünyanın çağdaş demokrasiyle yönetilen hiçbir ülkesinde gündeme getirilmesi akla gelmeyecek düzenlemelerdir. Yapılmak istenenler, sosyal medya ve internetin tamamıyla tek parti devletinin denetim ve sansüründe olduğu İran, Kuzey Kore ve Çin’den örnek alınan uygulamalarla aynıdır.

İktidar getirmek istediği değişikliklerle, sosyal medya ağlarını, Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) kolluk kuvvetleri ve yargı eliyle kontrolüne almayı, bu ağları kullanan, mesaj ve görüş paylaşan vatandaşların kimlik vb. bilgilerinin kaydedilmesi mecburiyeti getirmektedir.

Torba Yasa Teklifi’nin 53, 56, 57 ve 58. Maddelerinde sosyal ağ ve şebekeler üstü iletişim hizmeti sunan, Türkiye’de 1 milyon ve üzeri kullanıcısı olan kuruluşlara, resmi temsilci atama, yasal muhatap mecburiyeti getirilmesi makul karşılanabilirse de bu kuruluşlara Türkiye’deki kullanıcılarının kimliklerinin tutulması ve BTK’ya rapor edilmesi zorunluluğu getirilmesi apaçık fişlemedir.

İktidar, KHK ile lağvettiği Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) misyonunu, torba yasada paralel şekilde olağanüstü yetkilerle donattığı BTK’ya vermektedir.

Değişiklik yürürlüğe girdikten sonra temsilci atamayan sosyal medya ağlarının bant genişliğinin yüzde 50, 30 gün içinde buna uymayan ağların bant genişliğinin ise yüzde 95 daraltılacağı hükmü, twitter, facebook, youtube, instagramın tamamıyla durdurulması, bir anlamda yasaklanmasıdır. Whatsapp ve benzeri mesajlaşma, görüşme platformlarının BTK, yargı ve polis kontrolüne alınarak bitirilmesi demektir.

BTK’ya bu kuruluşların temsilciliklerine baskın yapma, denetimlerde polis ve diğer kolluk güçlerinden destek alma yetkilerinin verilmesi, paylaşımların kaldırılmaması halinde 100 bin-1 milyon TL ağır para cezası öngörülmesi, tamamıyla kapalı baskıcı dikta yönetimlerine, polis devleti ve antidemokratik rejimlere özgü düzenlemelerdir. Ayrıca, yasada çerçevesi, sınırı net şekilde çizilmeyen ucu açık düzenlemelerin yönetmeliklerle yapılması yetkisinin BTK’ya verilmesi, TBMM’yi yok sayan, vahim ve antidemokratik bir adımdır.

Bu kuruluşların çıkış ve kuruluş ülkesi ABD’de bile zaman zaman sosyal medyadaki bilgi kirliliğinden yönetimler şikâyet etmektedir. AB bu yönde ortak bazı ilkeler, kurallar oluşturmaya çalışmaktadır. Ancak hiçbirisinde demokratik hak ve özgürlükleri, iletişim özgürlüğünü, kişisel bilgilerin gizliliğini ortadan kaldıracak düzenlemeler söz konusu değildir.

Türkiye, sosyal medya paylaşımlarından ötürü açılan davalar, tutuklama ve mahkûmiyetlerde ilk sıralardadır. Bu düzenleme yasalaştığında, iktidarın bir yandan infaz yasasıyla boşaltıp yer açmaya çalıştığı cezaevlerini, sosyal medya, whatsapp kullanıcılarıyla doldurmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.

Medyanın yüzde 90’ını kontrolüne alan iktidarın en küçük muhalif sese tahammülünün kalmadığını biliyoruz. İktidar atmak istediği bu adımla herkesin nefes alışını izleyip, ülkemizi bilişim ve bilgi çağının gerisine getirmek istiyor. Salgınla mücadele bahanesiyle maskelenen bu art niyetler, halkımızın ve meclisteki temsilcilerinin demokrasi ve demokratik hak mücadelesi karşısında hüsrana uğrayacaktır.”

Sokağa çıkma yasağı tepkileri artınca Milliyet devreye girdi: Cumhurbaşkanlığı da rahatsız Medya Yarkadaş'tan Yeni Şafak'a Sözcü ve Korkusuz tepkisi! Medya Yandaş Akit yazarı Ahmet Can'dan 'sokağa çıkma yasağı' tepkisi: Zerre kadar biliyorsanız... Medya Siyasal İslamcı Diriliş Postası'ndan skandal manşet! 'Sefil' deyip açlığı tavsiye ettiler Medya