Erdoğan zor durumda: Borç isterken krizin ortasında
Angela Merkel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın basın toplantısı sırasındaki davranışları analiz edildi.
OSMANÇUTSAY - CUMHURİYET / Almanya Başbakanı Angela Merkel ’in ne kadar güç durumda olduğunu, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile basın toplantısındaki laf cambazlığı özetleyebilir:
Merkel, iki ülke arasında basın özgürlüğü ve hukuk devleti başlıklarında “derinlere işleyen farklar” bulunduğunu itiraf etti, ama ortak çıkarların da altını çizdi. Alman kamuoyunun bu ziyaretten duyduğu rahatsızlığı Alman medyasının geniş işlemesi bir başka gösterge kabul edilebilir. Bild gazetesi “İslamcı selamı”nı manşetten ve ağır biçimde eleştirerek verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ziyaretiyle, Ankara, giderek derinleşen ekonomik krizin etkilerini yeni dış bağlantılarla yumuşatmak zorunda olduğunu istemeden ilan etmiş oldu. Ama “yatırım ve borç ricasında” bulunduğu AB’nin hegemon ülkesinde de siyasi bir krizin tam göbeğine oturdu. Merkel, gerçekten her an görevden çekilebilir. Almanca konuşulan dünyanın en ve tek etkili günlük ekonomi gazetesi Handelsblatt, Merkel’in büyük bir resmini verdiği dünkü sayısında Almanya’nın kadın başbakanının her an görevden alınabileceğini duyurdu. Hafta içinde Merkel’in adayı Volker Kauder Hıristiyan demokrat partilerin (CDU ve CSU) Meclis Grubu Başkanlığını kazanamayınca, yani Merkel açık bir isyanla karşı karşıya kalınca, “Merkel’in suyu ısındı” yorumları yaygınlaşmıştı. Şimdi de Alman seçmenin büyük tepki gösterdiği Erdoğan’a kırmızı halı serilmesi, ortamı gerginleştirdi. Sağ popülist AfD, bu ziyarete en sert tepki gösteren ve yükselen parti oldu.
-İki kriz dedik: Ekonomik krizdeki Türkiye’yi yoksullaşma, siyasi kriz sinyalleri veren Almanya’yı ise korkunç boyutlar alan zenginleşme vuruyor. Federal Almanya, dünya dış ticaret fazlası rekorunu bu yıl da kırmaya hazırlanıyor. İçeride de büyük bir bütçe fazlası veren Alman hükümeti, neoliberal takıntıları nedeniyle kamu harcamalarını çok aşan bu kamu gelirlerini nereye aktaracağını bilemiyor. Ama iç piyasadaki yoksullaşma ile büyük sermayenin ve hükümetin gelir fazlaları, AB’nin en zengin ülkesini sarsıyor. Dolayısıyla AB de sallanıyor.
İki kriz ülkesinin iki en yetkili isminin, birbirlerinden destek almaya çalıştığı Berlin’de gözlendi. Medyanın bir bütün olarak Erdoğan’dan rahatsızlığı daha da belirginleşti. Neredeyse tüm görsel ve işitel medya, gazeteler, bir İslamcı politikacıya bu kadar yakınlık gösterilmesine manşetlerden ağır eleştiriler yöneltti. Die Welt başta olmak üzere çeşitli yayın organlarının anketlerinden bu ziyarete yüzde 90’a yakın bir “Hayır” çıktığı anlaşılıyor. Can Dündar’ın sorun çıkarmamak için basın toplantısına katılmaması, düzenlenen Erdoğan karşıtı gösteriler, geri planda çok gergin bir hattın oluştuğunu gösteriyor.
Erdoğan hükümeti bölgede Alman ekonomi ve siyaset dünyası için vazgeçilmez bir yere sahip olduğunu biliyor. Ama Avrupa’nın en zengin ülkesinde de yakınlarda patlak vereceği anlaşılan siyasi krizin, bu hesapların tutmasını zorlaştıracağı anlaşılıyor. İki Tarzan da zor durumda.