Erdoğan'a hakaret iddiasıyla gözaltına alınan gazeteci Sedef Kabaş tutuklandı

Gazeteci Sedef Kabaş, canlı yayında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik 'Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur' ifadelerini kullandı. Bu ifadelerin ardından AKP'lilerin hedef gösterdiği Kabaş hakında soruşturma başlatılmış ve gözaltına alınmıştı.

TUTUKLANDI

Savcılığın ifadesinin alınması yönünde verilen talimat üzerine emniyete götürülen Kabaş'ın buradaki işlemleri tamamlanınca tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Kabaş, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan tutuklandı.

MAHKEMEDEKİ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan Kabaş'ın mahkemede verdiği ifade de ortaya çıktı.

Kabaş'ın ifadesinde, "Sözün orijinali bir atasözüdür. Hatta sözün orijinalini de değiştirerek sarf ettim. Bundan da anlaşılacağı üzere hakaret etme gibi bir kastım yoktur. Kastetmek istediğim, toplumu kucaklayan, birleştirici bir üslup olması gerektiğidir. Bunu vurgulamak istedim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ederim" dediği aktarıldı.

''GÜL'ÜN YARGIYA TALİMATIYLA YAPILMIŞTIR''

Gazeteci Sedef Kabaş'ın tutuklanması sonrası Tele1 Genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ Çağlayan Adliyesi önünde açıklamalarda bulundu.

Yanardağ açıklamasında, "Bu yargılama Abdülhamit Gül'ün yargıya verdiği bir talimatın gölgesinde yapılmıştır" ifadelerini kullandı.

CHP'DEN İLK TEPKİ

Kabaş'ın tutuklanmasına CHP'den ilk tepki Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'dan geldi.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Başarır, ''Gazeteci Sedef Kabaş trollerin hedef göstermesi sonucu saraydan gelen “talimat” ile tutuklandı! İstiyorlar ki herkes sussun, istiyorlar ki herkes sarayı alkışlasın! Ne yaparsanız yapın! Gazeteciler susmayacak! Bu karanlığı hep birlikte yeneceğiz! ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN'IN DANIŞMANI: ÇEKİRGE BİR SIÇRAR...

Tutuklanma haberi sonrası AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu'ysa sosyal medyadan "Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde ele geçer. Atasözü" şeklinde bir paylaşımda bulundu.

SÜLEYMAN SOYLU'DAN AÇIKLAMA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ysa sosyal medya paylaşımında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİP Genel Başkanı Meral Akşener'i hedef aldı.

Soylu şu paylaşımda bulundu:

"Bu cümle gerekliydi:

'Yaptığı büyük hata, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan derhal özür dilemeli…'
Devlet ve siyaset adabı bunu gerektirirdi.
Ancak Kılıçdaroğlu da Akşener de edepsizliği meşrulaştırmayı seçtiler.
Milletimiz, bu zilleti ayan beyan görüyor.
Men dakka dukka."

MUSTAFA ŞENTOP: HOŞ GÖRÜLEMEZ

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, ise Twitter hesabından paylaştığı açıklamasında şunları dedi:

"Hakaret, ifade özgürlüğü değildir, özgürlük değildir; bir suçtur. Hakaret içeren hiçbir söze müsamaha gösterilemez ve hakaret hoş görülemez. Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan son derece ağır imalar içeren seviyesiz açıklamaları, bu açıklamaları yapanları ve bu hakarete karşı tavır almak yerine destek çıkanları kınıyorum."

AKP MKYK Üyesi Karaca'dan hakaret

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu ve AKP MKYK Üyesi Korkmaz Karaca'ysa sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Gazeteci Kabaş'a hakaret ederek "5. Sınıf bir artist. Zilli !! O ucuz numaralar bize sökmez" ifadelerini kullandı.

"Zilli" ifadesine gelen bir tepki üzerineyse bu sefer Karaca, "Daha da ağır’ı hatta..Ama aile terbiyem müsait değil.." şeklinde cevap verdi.

Karaca, ülkücü mafya Sedat Peker'in beyanlarıyla daha önce gündeme gelmişti.

Peker Karaca için Sezgin Baran Korkmaz'ın verdiği arabayı kullandığını iddia etmiş, SÜTAŞ için özel görüşmeler yaptığını ve rüşvet aldığını da ileri sürmüştü.

BAROLAR BİRLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA

Kabaş'ın tutuklanması sonrası Türkiye Barolar Birliği de bir açıklama yayımladı.

TBB'den yapılan açıklamada, ''TCK 299. madde kapsamında yürütülen bir soruşturmada sabaha karşı gözaltı işlemi yapılması, hiçbir tutuklama sebebi olmadığı halde verilen tutuklama kararı, bu kararın bir tedbir değil kamuoyu nezdinde korku iklimi yaratılmasının bir parçası olduğunu göstermektedir'' denildi.

Açıklamanın tamamı şöyle: