Erdoğan'dan Anayasa'da başörtüsü çıkışı: Sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim, kararı millet versin
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya'da Toplu Açılış Töreni'nde Anayasa'da başörtüsü tartışması için referandum çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya'da Toplu Açılış Töreni'nde açıklama yaptı.
Erdoğan, "başörtüsüne Anayasal güvence ve ailenin korunması" hakkında AKP'nin hazırladığı Anayasa değişikliği hakkında; "Başörtüsü özgürlüğü için ne teklif ettim. Anayasa değişikliği... Hadi sıkıyorsa, gel bu işi referanduma götürelim. Millete götürelim, kararı millet versin" dedi.
Erdoğan'ın açıklamasının satır başları şöyle oldu:
"BİRİLERİ MALATYA'YI ÇOK KISKANIYOR"
Siz bizi yola çıktığımızdan bugüne hiç yanlık koymadınız. Hep birlikte beraber oldunuz. Dik durdunuz, diklenmeden diklendiniz. Onun için birileri Malatya'yı çok kıskanıyor. Varsın kıskansınlar biz yolumuza devam edeceğiz. Malatya bugün de göreni kendine hayran bırakan bir şehir.
Malatya'nın ülkemize hayatın her alanı gibi rahmetli Özal başta olmak üzere yetiştirdiği siyaset ve devlet adamları ile önemli hizmetleri var. Biz de geçtiğimiz 20 yılda bu kadim şehrimize eser ve hizmetler kazandırmanın gayreti içinde olduk.
Güneşin altın yumurtası denen kayısının başkenti olan Malatya tarım yanında sanayisi ticareti ile son dönemde gelişen turizmi ile bölgesine ilham veren bir şehir haline geldi.
"MALATYA'YA ELİMİZ BOŞ GELMEDİK"
Geçtiğimiz 20 yılda bu kadim şehrimize eser ve hizmetler kazandırmanın peşinde olduk. 20 yılda 33 milyar liralık yatırım yaptık. Yakışır Malatya'ya bu yatırımlar. Sosyal yardımlarda 4 buçuk milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sizleri yalnız bırakmadık. Malatya'mıza ilk evim kampanyasıyla 2 bin 500 konut, ilk iş yerim kampanyasıyla 500 iş yeri daha kazandırıyoruz.
Sağlıkta 14'ü hastaneden oluşan toplam 68 sağlık tesisi yaptık. Geçtiğimiz günlerde çevre yolunu da hizmete açtık mı? Hayırlı olsun. Bugün toplam yatırım tutarı 19 milyar lirayı bulan 133 ayrı projenin resmi açılışını yapacağız. Malatya'ya elimiz boş gelmedik yine dolu dolu geldik.
"ESKİDEN DİYARBAKIR'DA DIŞARI ÇIKILAMAZDI"
Malatya'yı Sivas'a bağlayan 104 km'lik Hekimhan Yolu'nu, 8 tüneli ve 14 köprüsü ile birlikte resmen hizmete alıyoruz. TOKİ'nin yapımını tamamladığı 3 bin 482 konutu da bugün açıyoruz. 19 ayrı fabrikayı ülkemize ve şehrimize kazandırdık. Bakanlıklarımızı, belediyelerimizi, özel sektörümüzü tebrik ediyorum. Türkiye'yi 20 yılda hep bir hayalimiz vardı, bu hayal milletimizi bir gün dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmaktı. Yedi düvele karşı verdiğimiz mücadeleyi aynı gayeyle büyüttük.
Siyasi istikrarsızlığı yeni yönetim sistemimizle altık. Terör sorununu sınır ötesi çalışmalarla kaynağından kestik. Eskiden terör sorunlarda bir numaraydı. Şimdi kaldı mı? Nereden nereye...Eskiden akşam 9'dan sonra sokaklara çıkılabiliyor muydu? Yarın Diyarbakır'a gidiyorum. Eskiden Diyarbakır'da akşam dışarı çıkılamazdı.
ANAYASA'DA BAŞÖRTÜSÜ
CHP Genel Başkanı başörtüsü tartışmasını açtı. Biz kadınlarımızı asla başı açık veya başı örtülü diye sınıflandırmadık. Ama birileri kafasında bu ayrımcılığı aşabilmiş değil. Bay Kemal senin yanındakiler üniversitelerimizde ikna odaları kurdular. O yavrularımızın başörtülerini başlarından çekerek aldılar. Ben kızlarımdan birini İstanbul'dan başka şehre gönderdim. Artık bunları yapamıyorsunuz. Şimdi kamu kurumlarında başı açık da var başı kapalı da var. Bu barışın, kardeşliğin simgesidir. Bunu biz başardık. Başörtüsü özgürlüğü için ne teklif ettim. Anayasa değişikliği...
İlk defa Malatya'da söylüyorum. Hadi sıkıyorsa, gel bu işi referanduma götürelim. Millete götürelim, kararı millet versin.
BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMASI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 3 Ekim'de yaptığı açıklamada, "Her kapanan yara bizi birleştirecek, güçlendirecek.Çünkü bu yaraları kapatmak cesaret istiyor, gözü peklik istiyor. Gelecekte gençlerimiz bu sorunlarla boğuşmasın diye bazen oy kaybetmeyi bile göze almak gerekiyor. Özetle yürek istiyor yürek, siyaseten büyük yürek istiyor. Türkiye'yi barıştırma yolu engebeli bir yol. Bu yolda hep beraber yürümek zorundayız. Bu yaralardan biri de baş örtüsü mevzusu. Burada bizim de yanlışlarımız oldu geçmişte. Değişmeyi ve öğrenmeyi bildik. Şimdi bir sonraki aşamaya geçme zamanı. Bu meseleyi toplum olarak aşma, geride bırakma zamanı. Konuyu devlet ciddiyeti ile çözme ve siyasetçilerin iki dudağı arasından çıkarma zamanı. Evrenseller hukuk ilkeleri ile uyum içerisinde bir kanuni çerçeve oluşturduk. Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinde çıkarıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkarıyoruz" dedi.
CHP'DEN KANUN TEKLİFİ
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının ardından CHP 4 Ekim'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) 3 maddelik kanun teklifini sundu.
CHP'nin AKP ve MHP oylarıyla reddedilen teklifi şöyle oldu:
Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz.
Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
ERDOĞAN'DAN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÇAĞRISI
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na Anayasa değişikliği çağrısı yaptı.
Kılıçdaroğlu çağrıya "Başörtülü kadınların hak ve özgürlüklerine kavuşması için önerdiğimiz bu kanuni zırhı sen destekle Erdoğan; eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa tabii ki Alevi vatandaşlarımız dahil, hak ve özgürlükler konusunda getireceğiniz öneriye her türlü desteği vermeye hazırız. Bu kullandığın zehirli dili de artık bırak, çok çirkin bir üslubun var. Türkiye için iyi bir şey yapmaya çalışıyoruz. Senin yasakçı zihniyetine rağmen, özgürlükler getirmeye çalışıyoruz" ifadeleriyle şartlı destek verdi.
ERDOĞAN'A SUNULAN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TASLAĞI: NET İFADE İSTEDİ
Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun kulis haberine göre, AKP’nin hazırladığı teklif metni mevcut anayasanın 24. ve 41. maddelerinde değişiklik öngörüyor. Teklifte, “din ve vicdan hürriyetini” düzenleyen 24. maddeye ek olarak “Hiç kimse başı açık ya da kapalı olduğu için kamuda çalışma, eğitim öğretim hakkından mahrum bırakılamaz” ifadesinin geldiği ileri sürülüyor. Ancak “başı açık veya kapalı” ifadesinin doğrudan “başörtüsünü” işaret ettiği için bu ifadenin “anayasa yazım tekniğine aykırı olduğunun” altı çiziliyor. Ancak Erdoğan’ın “net ifade” ısrarı üzerine teklifin “doğrudan başörtüsünü” işaret eden ifadelerle yazıldığı dile getiriliyor.
BURKAYI DA İÇİNE ALACAK MI?
AKP’li bazı kurmaylar, “kılık kıyafet serbestisi” ifadesinin de “çok geniş bir anlam” içerdiğinden, bu ifadenin anayasaya konulması halinde “gerek üniversitelerde gerekse kamu kurum ve kuruluşlarında kıyafet düzenlemesiyle ilgili açık noktalar oluşabileceği” belirtiliyor.