Erdoğan'dan enflasyon mesajı: Temmuzda duruma bakarak çalışanlarımızın durumunu yeniden değerlendireceğiz

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Yeni yılla birlikte ülkemize ve milletimize hizmetlerimizi her zeminde olduğu gibi meclis çatısı altında da sürdüreceğimiz döneme girdik.

Görüldüğü gibi ülkemizi Türkiye modeliyle, dünyadaki en büyük 10 ekonomi arasına sokma çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Ülkesinin geçmişinden ve dünyanın bugününden bihaber gafillerin atıp tutmalarını kimi zaman üzüntüyle kimi zaman öfkeyle takip ediyoruz. Milletimizi kendi değerlerinden, geçmişinden, medeniyetinden koparanların ayak oyunlarını hatırlayın. Hazırlanan reformlara destek vermek yerine üzerine beton döken zihniyetin ipinin kimlerin elinde olduğunu bilmek için alim olmaya gerek yok.

Türkiye'de hangi dönemde her kim bu gidişin önünü kesmek, makus kaderi değiştirmek için adım atmışsa başına gelmeyen kalmamıştır.

AK Parti'nin 20 yıllık geçmişi de bu habis zihniyet ve gerisindeki güçlerle mücadeleyle geçmiştir. Kendi yaşadıklarımızı biz unutursak diğerleri hayli hayli unutur.

Ülkemizin uluslararası alanda nasıl ahlaksız tuzaklarla köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını unutmadık.

Siyasi ve sosyal kaos denemelerini, PKK'dan DEAŞ'a kadar tüm terör örgütleri kullanarak şehirlerimize başlatılan saldırıları, FETÖ vasıtasıyla girişilen güç gösterilerini birer birer defettik. Biz hedeflerimizden kopmadıkça saldırıların cephesi genişledi.

Ekonomide 3-4 yılda yaşadığımız gelişmelerin sebebi de finans araçlarının bu cepheye alınmasıdır. Ekonomide karşımıza çıkan fotoğraf şudur. Türkiye 15 Temmuz'u defettikten sonra Batılı ülkelerin düşmanlığına maruz kalmıştır. Bunlardan ABD, ekonomimizi mahvetme tehdidini ortaya koymuş, kimi Avrupa ülkeleri de daha dolaylı yollarla aynı yaklaşımı sergilemiştir.

Savunma sanayi ürünlerinde ülkemize karşı uygulanan ambargo farklı bir boyuta taşınmıştır. Geçmişteki saldırılarda yaptığımız gibi, bu süreçte de hemen zayıf noktalarımıza yönelik tedbirlere başvurarak mücadeleye başladık.

Tabloyu düzeltmeye başladığımız bir dönemde koronavirüs salgını nüksetti. Pek çok devlet vatandaşlarına gerekli hizmeti sunmakta zorlanırken, Türkiye kendini korumaya almıştır. Yine bu dönemde cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sağladığı hızlı karar alma mekanizmalarından faydalandık.

Küresel üretim, tedarik ve enerji sektöründe yaşanan sarsılmalar pek çok soruna yol açmıştır. Gelişmiş ülkeler bir anda 5 katına, 7 katına çıkan enflasyon gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalmıştır.

Ülkemizde de elbette enflasyon sorunu vardır. Türkiye, döviz kuru dalgalanması gibi can yakıcı bir sorunla boğuşmaktadır. Ülkemizdeki enflasyon artışı nispeten diğer ülkelerin altında kalmıştır. İnşallah en kısa sürede bu şişkinliği ortadan kaldıracağız.

Bunun yanında asgari ücreti yüzde 50 oranında artırarak, emeklilerimizin taban aylığını 2500 liraya çıkartarak milletimizin hiçbir kesimini enflasyon altında ezdirmedik ezdirmeyeceğiz. Önümüzdeki temmuz ayında enflasyon gerçekleşmesine ve şartlara bakarak gerekirse çalışanlarımızın durumlarını yeniden değerlendireceğiz.

"ÜLKEMİZİ BÜYÜTME STRATEJİMİZ HARFİYEN İŞLİYOR"

Dünyada kimsenin takılıp kalmadığı enflasyonla politika faizi arasındaki ilişki demek ki sadece ülkemize mahsus. Enflasyonla karşı karşıya kalan birçok ülkenin kamuoyu sükunetle gelişmeleri takip ediyor. Biz de ise ülkesinin felaketinden siyasi çıkar sağlamaya çalışanlar var.

Bizi bu yoldan alıkoyacak hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğiz. Salgın etkisini azaltırken, dünya ticaretindeki değişime baktığımızda birçok ülkenin tablonun negatif tarafında yer aldığını görüyoruz. İstihdam sayısını 30 milyon sınırına getirmiş olmamız, ülkemizi büyütme stratejimizin harfiyen işlediğini gösteriyor.

"2023, TÜRKİYE İÇİN BAYRAM YILI OLACAK"

Biz hep icraatla ülkemizin karşısına çıktık. Önümüzdeki yaz aylarında bu çabalarımızın meyvelerini almaya başlayacağız. İşte o zaman 2023, Türkiye için tarihi bir dönüm noktası, unutulmaz bir bayram yılı haline dönüşecek. Ülkemizi ekonomide Şampiyonlar Ligi'nin bir parçası haline getirmekte azimliyiz. Müreffeh bir gelecek hayalini biz gerçeğe dönüştüreceğiz.

Son dönemde yaşanan bazı hadiseler, ülkenin en büyük sorunu muhalefettir tezini tekrar tekrar doğruluyor.

CHP'nin bunca yıllık muhalefet döneminde herhangi bir vizyon ortaya koyduğunu bilen var mı? CHP'nin alternatif bir teklif getirdiği duyan, gören var mı? Peki ne işe yarar bu CHP?

CHP'nin başındaki zat, artık zırvalık derecesini de geçen yalan, iftira ve çarpıtma siyasetiyle milletimizin eğlencesi haline dönüştü. Anlaşılan ülkede komedyen eksiği var ki, CHP lideri orayı doldurmaya çalışıyor.

Bu zat geçtiğimiz haftalarda, pek çok yalan ve yanlışın yanı sıra Şanlıurfa'da CHP'ye geçmesi durumunda belediyenin çiftçiye bedava elektrik vereceğini söyledi. Biz de belediyenin CHP'li olduğu yerlerde kendisine yardımcı olalım dedik. ARkadaşlarımıza talimat verdik, CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde bizim arkadaşlarımız bu teklifi belediye meclislerine getirecek. Maksat Kılıçdaroğlu'nun sözünü yerde bırakmayalım.

CHP Genel Başkanı'nı millet nezdinde mahcup etmeyelim. Gerçi arkadaşlarımızın ilk başladığı yerde, belediye başkanı gidip onu Kılıçdaroğlu'na sorun dese de anlıyoruz ki partisinin politikasından haberi yok.

Türkiye enflasyonun boynunu kırar, gerekirse de dünyaya meydan okur. Ama bu muhalefet sorununu nasıl çözer onu bilmiyoruz. Sorsanız ülkeyi yönetmeye talipler, ama bir proje, vizyon yok. Cumhur ittifakına karşı bir ittifak kuruluyor ama karşımıza çıkacak aday konusunda anlaşamıyorlar. CHP'nin içindeki adaylık mücadelesi saç saça, baş başa bir kavgaya dönüşmüş durumda. Yakında mahkemelik olurlarsa da şaşırmayın.

Yaşanan her hadise, bunların faşist yüzlerini açıkça ortaya koyuyor. Kamu görevlilerimizin karşısında aslan kesilen Bay Kemal ve yoldaşları bölücü örgütün siyasi uzantıları karşısında kağıttan kaplana dönüştü. Kendi deyimleriyle Atatürk'ün partisi CHP'yi Kandil'in kapıkuluna çevirdi. CHP'nin ülkeyi geren, Türk siyasetini zehirleyen bu bayat taktiklerinde artık deniz tükenmiştir. Bay Kemal ve yandaşları kontrolü iyice kaybetmeye başladılar. Hemen her gün yeni bir skandala imza atıyorlar. Ağız ishaline tutulmuş kifayetsizler misali, ne dediklerini ne yaptıklarını bilmiyorlar.

Daha grup başkanvekilinin evlatlarımızın dinini, Diyanet’i öğrenmesiyle ilgili sarf ettiği skandal ifadelerin üzerinden bir hafta geçmeden önceki gün alçaklık bayrağını Bay Kemal’in bir başka yardımcısı devraldı. Bu ahlak yoksunu FETÖ ile haşa Allah lafını yan yana koyarak ne kadar sefil zihniyete sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. Bırakın artık dinimizi istismar etmeyi, dürüst olun dürüst.

SEMRA GÜZEL'İN FOTOĞRAFLARI

İşte ortaklarınızdan birisi terör örgütüyle resimleri yayınlanıyor. PKK'nın bir uzantısı olarak bu kadın parlamentoda. Bununla ilgili olarak karma komisyona biz süratle bunu gönderdik. Biz parlamentomuzda bu tür birilerini görmek istemiyoruz.

PKK terör örgütünüğn uzantılarını parlamentomuzda görmek istemiyoruz. Bay Kemal niye susuyorsun? İP sen niye susuyorsun? Diğerlerinde bir şey var mı? Onlarda da bir şey yok. Biz görevimizi yapacağız. Milletimize de bunları anlatacağız. Bu teröristlerden oluşan parlamento demokratik olamaz. Bizim demokrasiyi parlamentomuza egemen kılmamız lazım.

"EDİRNE'DEKİ EN BÜYÜK HESABI İMRALI'DAKİNE VERECEK"

Şu anda Edirne'deki en büyük hesabı İmralı'dakine verecek. Onların da kendi içinde ayrı bir hesaplaşmaları var. Ve bunu da yapacaklar.

Elinde silahı olan teröriste ipini kaptıran siyasetçi, tercihini kandan yana yapmış demektir. Bunların boyunduruğundan kurtulamayanlardan siyasetçi olmaz, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir siyasetçiye tahammül gösterilemez.

Bu teröre sırtını dayamak veya teröre karşı durmak meselesidir. İttifakın diğer cenahını oluşturan sözde milliyetçi parti de sokakta kendisine tepki gösteren vatandaşları dövmekle meşgul. Bu parti biraz daha böyle devam ederse, ciddi bir kimlik bunalımına sürüklenecektir. Bunlarla ilgili rabbim hepsine akıl, fikir versin demek dışında bir şey söylemeyi gereksiz buluyoruz.

Milletimize karşı en büyük sorumluluk ve vebalimiz Türkiye'yi bu ucube ittifaka bırakmamaktır. Türkiye'nin yeniden eski kaos günlerine dönmesi milletimizin başına gelebilecek en büyük felakettir. Terör örgütleri işte böyle bir ortamın oluşmasını bekliyorlar. Allah'ın izniyle hiçbirine fırsat vermeyeceğiz. Her bir insanımıza ulaşıp, yapmakta olduklarımızı anlatarak vatandaşlarımızın gönlünü kazanacağız.