Erdoğan'dan itiraf gibi manifesto!
Günlerdir anonsu geçilen AKP İstanbul Kongresi’nde açıklanacak ‘manifesto’ ile nihayet buluştuk.
YAŞAR AYDIN/BİRGÜN- Erdoğan’ın bir saati aşkın konuşmayla çerçevesini çizdiği ‘manifesto’ tam anlamıyla muhalefetin 16 yıllık AKP iktidarına yönelik eleştirilerinin özetiydi.
İçinde bolca seçim vaadi dışında hiçbir şey olmayan konuşmada özgürlük, adalet ve eşitlik vurguları Türkiye’nin içinde bulunduğu atmosfere bakınca inandırıcı olma özelliğini daha ses salonda yankılandığı anda yitirdi.
Salon tepki bile vermedi
Erdoğan konuşmasını esas olarak ikiye ayırdı. Birinci bölümü daha çok yapılanlardı. İkinci bölümünün tamamı vaatlere ayrılan konuşma salonda dinlenmedi bile. Konuşmanın hiçbir başlığına tepki bile vermeyen AKP’liler Erdoğan’ın da dikkatini çekmiş olmalı ki “Ayağa kalkın” talimatı ile bir miktar kendilerine gelmelerini sağlandı.
Daha çok adalet, insan hakları, muasır medeniyet, gelir adaleti, istihdam etrafında şekillenen vaatler aslında 16 yıllık AKP iktidarının da özeleştirisi gibiydi. Erdoğan, 2010 yılından bu yana tüm seçimlerde olduğu gibi bir kez daha ‘Bu seçimi kazanalım her şey güzel olacak’ konuşması yaptı.
Yol haritası yok
Erdoğan’ın konuşmasına dair basının ve kamuoyunun temel beklentisi vaat değil söylenenlerin nasıl yapılacağına dair bir yol haritası açıklanmasıydı. Ancak konuşmasında buna dair tek bir cümle kurulmadı. Yol haritası şöyle dursun bir anlamda “yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” demiş oldu. Bu anlamıyla da gençler ve kadınlar için söylenen dahil hiçbir sözün karşılığı olmadığı çok açık.
AKP’liler heyecanını yitirdi
Erdoğan’ın neredeyse ara vermeden okur gibi yaptığı konuşma salonda da televizyon başında izleyen AKP’lilerde de heyecan yaratmadı. Konuşma sırasında taraftarların cep telefonu ile ışık şov yapıyor olması, kameraları görünce ayağa kalkması, hiçbir konuda gerektiği anda tepki verememesi yitirilen ilginin en net göstergelerinden biriydi. AKP açısından önemli başlangıçlarından biri olması gereken kongre sıradan bir konuşma ile tamamlanmış oldu.
Kavga gerekiyor
Erdoğan bu konuşmayı sanırım tüm seçim boyunca bir daha tekrarlamayacaktır. Çünkü artık o da farkında ki deniz bitti. İnandırıcı bir hikâyesi kalmadı. Yol, fabrika, havaalanı, 2053 gibi başlıklarla kimse ilgilenmiyor. Tüm bunlar olurken bile insanların ekonomik ve toplumsal yaşamı daha da kötüye gittiği ortada dururken heyecan vermesi ve toplumu ikna etmesi de beklenemez. Erdoğan, bugünden sonra en iyi bildiği şeyi yapacak. Daldaki ile değil eldeki ile ilgilenip kendi tabanından işe başlayacak. Hâlâ AKP ve MHP ittifakının yüzde 50’nin üzerine çıkabileceğini düşünen Erdoğan, tabanı bir arada tutmanın tek yolunun karşıtlığı artırmak ve çizgileri belirgin hale getirmekten geçtiğine inanıyor.
Muhalefet lideri gibi vaatler
- Yeni yönetim sistemimiz, yasama, yargı ve yürütme organlarımızı daha güçlü hale getirecek. Daha tarafsız bir adaletin tecellisi olacak.
- Yeni sistemde, yönetimde söz sahibi olmanın yegâne yolu seçimlerle milletin kararından geçecek. Bu sayede istikrar kalıcı hale gelecek. Demokrasi tüm kurallarıyla eksiksiz işleyecek.
- Ekonomik ivme hız kazanacak. Faizler enflasyon ve cari açık düşecek. Dar gelirli vatandaşlarımızın hayat standartları mutlaka artacak. Vergi sistemi daha adil hale gelecek. Dar gelirli vatandaşın üstündeki vergi yükü düşecek.
- Bölge ve sektör bazlı teşviklerle istihdam artışı sağlanacak yeni fabrikaların önü açılacak. İhracattaki yükselişimiz hızlanarak devam edecek. Enerjide dışa bağımlılığımız azalacak.
- Şehirlerimiz, kültür sanat üreten kimlikli şehirler haline gelecek.
- Dış politikamızın temel ilkeleri, bağımsızlık, milli çıkar, milli güvenlik ve vicdani duruş olmaya devam edecek.