Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'FETÖ'nün siyasi ayağı' yanıtı: FETÖ'yü terör örgütü ilan edip ona savaş açan şahsımdır
Erdoğan, AKP Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve partisi CHP'yi FETÖ'cülükle suçlayan Erdoğan, "Bu ülkede FETÖ'yü terör örgütü olarak ilan edip, ona savaş açan şahsım ve AK Parti'dir" dedi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada başbakanlık yaptığı dönemde Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantılarında önüne hiçbir FETÖ'cünün dosyasının gelmediğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu 15 Temmuz'da tankların önünden kaçmakla suçlayan Erdoğan, "Biz tanklarla karşı karşıyaydık, F-16’ların altındaydık ama sen Bakırköy’de kahve içiyordun" dedi. Erdoğan ayrıca, FETÖ soruşturmalarında örgüt üyeliği iddiasına konu olan 1 dolarlara atıf yaparak, “İnsan bu zatın evinin bir yerlerinde gizli 1 dolar olup olmadığından şüphe ediyor” dedi.
Erdoğan, "FETÖ'nün bu ülkede anlaşamadığı, görüşemediği tek lider vardır. O da merhum Erbakan hocamızdır. Erbakan Hoca'mızdan nefret ederdi. Hiçbir zaman bir araya da gelmemişlerdir ama şimdi Erbakan Hoca'mla beraber olduğunu iddia eden malum zat, ne yazık ki onun müritleriyle, onunla beraber dirsek temasında olanlarla beraber yürüyor. Onları herhalde ismen zikretmeme gerek var mı? İsraf olur" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
Geçen hafta birilerinin ısrarla FETÖ'nün siyasi ayağı ve yeni darbe teşebbüsü tartışması açmasının gerisindeki sinsiliğe dikkat çekmiştik. Aynı tartışmanın hala sürdürülmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu ülkede FETÖ meselesinin çok uzun kökleri olduğunu bilmeyen kimse yoktur.
"FETÖ ERBAKAN HOCAMIZDAN NEFRET EDERDİ"
Yapı diğer pek çok sivil toplum örgütü gibi meşru sınırlar içinde faaliyet yürütürken tehdit ilan edilmiş değildir. Ne zamanki bu yapının eğitim, hayır sınırlarını aşıp örgüt olduğu netleşmiştir işte o zaman karşısında bizi, milletimizi ve hukuku bulmuştur. Türkiye'de FETÖ'nün serpilmesinde herkesin payı olabilir ama onu terör örgütü ilan edip savaş açan şahsım ve AK Parti'dir. Şunu da söyleyeyim, bu süreçleri iyi bilen birisiyim, FETÖ'nün bu ülkede anlaşamadığı tek lider vardır, o da merhum Erbakan hocamızdır. Erbakan hocamızdan nefret ederdi ve hiçbir zaman da bir araya gelmemişlerdir. Şimdi Erbakan hocamla beraber olduğunu ilan eden malum zat ne yazık ki onun müritleri ile beraber yürüyorlar.
Her gün birileri çıkıp FETÖ konusunda ahkam kesmeye çalışıyor. İrtica ile mücadele kisvesi altında din düşmanlığı yapılmasına elbette biz de milletimiz de rıza gösteremezdik.
Demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet söylemlerini FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak için kullananlar bu millet için en az FETÖ zihniyeti kadar tehlikelidir. Bizim bu zırvalara cevap vermemizi tek sebebi milletimize olan saygımızdır. Meydanları yalanları ile milleti zehirlemeye çalışanlara asla bırakmayacağız.
Ülkenin ve milletin dikkatini dağıtmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Bu meseleyi izah edecek, iftiraları atanların yüzlerine çarpacak ve yaşananları tarihe havale edeceğiz. FETÖ'yü bir terör örgütü olarak tanımlarken karşımızdaki sorunun büyüklüğünü az çok biliyorduk.
Doğrusu ben de görüştüm ama Erbakan hocamın bunlarla ilişkisi olmadığını da az önce ifade ettim. Liderler içinde sadece ilişkisi olmayan oydu. Hepsinin bunlarla görüşmüşlüğü vardır. İrtibatları ileri derecededir. İlk zamanlar bu yapının oluşturduğu tehdidi kendi çevremize bile anlatmakta zorlandığımızı kabul ediyorum.
FETÖ ile gerçek anlamda amansız bir savaşa tutuşan tektir, o da biziz. Biz ülkenin yönetimini devraldığımızda güya bu kurumda en hassas kurumlar olan ordu, emniyet, yargı, akademinin kritik noktaları zaten örgüt tarafından işgal edilmişti. Müslüman avına çıkanların tek bir gün bile gerçek anlamda FETÖ'cüleri hedef aldıkları görülmemiştir. Dosyaları hazırlayanlar silahlı kuvvetler içindeki FETÖ'cülerdi. Devlet kurumları, emniyet içindeki FETÖ'cülerdi.
Teröristbaşının ismi ve örgütün rumuzu kasıtlı bir şekilde Müslümanlara karşı yürütülen saldırıların maskesi olarak kullanılmıştır. MGK'de alınan kararların hepsinin de gerisindeki gizli niyetin FETÖ ile mücadele değil, FETÖ'yü koruma olduğunu görüyoruz. FETÖ'cü danışmanlar bay Kemal'in yanında. Akıl hocaları onlar. İP'in de danışmanları var. Tam bir istila hareketi. Bu tezgahın yıllarca başarı ile yürütüldüğünü teslim etmemiz gerekiyor. Kasım Gülek'ten Ecevit'e kadar herkes bu oyunda üzerine düşen rolü oynamış, FETÖ'ye figüranlık yapmıştır. Bu oyunun başrolü de Kılıçdaroğlu'na verilmiştir. Bir tek kişi FETÖ'nün korumasına mazhar olmuştur o da Kemal Kılıçdaroğlu'dur. İstanbul Havalimanı'nda FETÖ'cülerin tankları ile burun buruna gelen genel başkanın önünde bir anda tüm yollar açılmıştır. Tankların arasında VIP nizamiyesinden uğurlanan kim, bay Kemal, Kılıçdaroğlu.
"15 TEMMUZ BAŞARILI OLSAYDI, ERTESİ GÜN KILIÇDAROĞLU MİLLETİN KARŞISINA ACABA HANGİ SIFATLA ÇIKARTILACAKTI?"
Sayın Kılıçdaroğlu biz tankların karşısındaydık, milletimle beraber biz havalimanındaydık ama sen Bakırköy'de başkanın evinde kahve yudumluyorduk. Şahsımı öldürmek için özel timlerle arayanlar Marmaris'ten Atatürk Havalimanı'na kadar... Benim korumalarım gazi oldu, bay Kemal senin bunlardan haberin var mı? Bana da adaya gitmemi tavsiye edenler oldu, ben de o kardeşimize dedim ki, ben bu topraklarda doğdum, bu topraklarda ölürüm.
Eğer 10-15 dakikalık bir gecikme olmuş olsaydı, bunlar bizi oralarda vuracaklardı. Ama o farkla helikopterimiz kalktı ve biz oradan İstanbul'a ulaştık. Süreç bu. Ey Kılıçdaroğlu, sen hala milleti aldatmakla meşgulsün. Kontrollü darbe. Doğru, kontrol sizdeydi ama başaramadınız. 15 Temmuz başarılı olsaydı, ertesi gün Kemal Kılıçdaroğlu milletin karşısına acaba hangi sıfatla çıkartılacaktı? Böyle bir siyasetçinin örgütle hiçbir ilişkisi olmadığına nasıl inanabiliriz. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ile ilişkisi 17-25 Aralık'ta hızlanmış, 15 Temmuz'un ardından da zirveye çıkmıştır.
Bu yapının gerçek organizasyon şemasını çıkarmakta zorlandık, hatta tam olarak çıkartamadığımızı düşünüyoruz. En kritik üzerinden dahi en fazla birkaç kademe geriye gidebiliyorsunuz. Bunun ucu Türkiye'de değil, dışarıda. Böylesine karmaşık bir yapının kendi kendine doğup gelişmediği açıktır. Bu örgütün CHP içinde böylesine güçlü olması şaşırttı. CHP Genel Merkezi'ne yeteri kadar bakılmadığı anlaşılıyor. En sinsi oyunlardan biri de FETÖ'nün istismar ettiği bir takım düzenlemeler bahane edilerek doğrudan milletvekillerinin, Meclis'in hedef alınmasıdır. Kılıçdaroğlu ve avanesi milli iradeye saldırarak kendi namuslarını ayaklar altına almaktadır. FETÖ'cülerin çıkarları için her kılığa, hatta CHP kılığına bile girdiğini düşündüğümüzde bu yapının tasfiyesinin zorluğu anlaşılacaktır. Biz, FETÖ ile mücadeleyi başlattıktan sonra bırakınız geri adım atmayı, her geçen gün çıtayı daha da yükselttik. 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi bizim kararlılığımız değil midir?
Bunların bir kısmı ABD'de, bir kısmı Almanya'da, Fransa'da, Belçika'da. Dünyanın 160 ülkesine varıldı. Biz 160 ülkede bunları kovalıyoruz. Bütün liderlere bunları bize verin diyoruz. En son Pakistan'dakileri de aldık, orayı da temizledik. 15 Temmuz yapılmasaydı, tedbirlerle bir süre sonra FETÖ'nün tasfiyesini zaten hızlandırmış olacaktık. Hala 15 Temmuz'u anlayamamış gibi davranan zihniyet bizzat bu işin parçasıdır. Sırf kafa karıştırmak için bunları dile getirenler de bizzat işin parçasıdır. Biz kimin ne dediğine bakmadan bu kervanı yürütecek, FETÖ ile mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile bu mücadele, bu dava ilelebet sürecektir.