Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'Sözde Cumhurbaşkanı' tepkisi

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, saat 15:35'te AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası Erdoğan açıklama yaptı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yılın ilk kabine toplantısı sona erdi. Beştepe'de yapılan yeni yılın ilk kabine toplantısında, 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Programı çerçevesinde bakanlıkların atacağı adımlar ve hayata geçirilecek projelerin genel değerlendirilmesinin yapıldığı ifade edildi.

Erdoğan; aldığımız tedbirler sayesinde salgını önemli ölçüde azaltmayı başardık dedi. 83 milyon hep birlikte gayret göstermeliyiz diyen Erdoğan, faaliyetlerine ara verilen kesimlere değindi.

Hayatımızı kendimizi salgından koruyacak tedbirlerle yaşamaya mecburuz diyen Erdoğan, "Vaka sayısının düşmesi ile birlikte kısıtlamaları kademeli olarak azaltacağız" dedi.

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'Sözde Cumhurbaşkanı' tepkisi

Erdoğan toplantı sonrası, toplantıda ele alınan koronavirüs tedbirleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"İnsanlık olarak 2020 yılını maalesef iyi hatıralarla kapatmadık. Ülkemizde dünyayı etkileyen sıkıntılar ve yaşadığı afetler sebebiyle geçtiğimiz yılı oldukça büyük bedeller ödeyerek geride bıraktık.

Halbuki Türkiye olarak 2020'yi güzel bir başlangıçla karşılamıştık. Hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyorduk. Koronavirüsün ülkemize de sıçramasıyla birlikte kendimizi hızla bu yeni duruma hazırladık. Zaten güçlü olan sağlık altyapı ve sistemimizi açtığımız yeni hastanelerle tahkim ettik.

Tüm kesimlere yönelik nakdi hibe ve destek programları başlattık. Ekonomide aldığımız tedbirlerle salgının gelişini geciktirerek yüzde 4,5 büyüme oranına ulaştık. Yılın ikinci çeyreğinde ise salgın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de derinden hissedildi.

Erdoğan, yılan hikayesine dönen koronavirüs aşısı için tarih verdi!

Bu dönemde Türkiye yüzde 9,9 oranında daraldı. Salgının etkilerini azaltmak için hayata geçirdiğimiz önlem ve teşvikler sayesinde ekonomimizin direncini korumayı başardık. Haziran ayında hızlı bir toparlanma sürecine girdik. Üçüncü çeyrekte sanayi yüzde 30, perakende satış hacmimiz yüzde 25 arttı.

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında üçüncü çeyrekte ciro endeksi artışı bir önceki çeyreğe göre yüzde 36 oldu. Otomobil ve konut satışları geçen senenin üzerinde gerçekleşti. 2020'de otomotiv piyasası 773 bine yaklaştı. Yılın ilk 11 ayındaki konut satışları yüzde 21,5 artarak 1 milyon 400 bine ulaştı.

Üçüncü çeyrekte yüzde 6,7'lik büyüme oranı ile dünyada en hızlı büyüyen ekonomi olduk. Hamdolsun aynı şekilde dördüncü çeyreğe de güzel başladık. Ekim ayında sanayicilerimiz en yüksek sanayi üretimini gerçekleşti.

İmalat sanayi, satın alma yöneticileri endeksi eşik değer olan 50'nin üzerinde gerçekleşti. Ülkemizde duran güvenin artmasıyla risk primimiz 300'ün altına geriledi. Borsamız dünya çapında en iyi performans gösteren piyasalardan biri oldu. Borsa endeksimiz bu yılın ilk haftasında rekor tazeledi.

Salgın nedeniyle ihracat pazarlarımızda görülen ciddi daralmalara rağmen 2020 yılını oldukça iyi tamamladık. Geçtiğimiz yıl ihracatımız 169,5 milyar dolar ile hedefi yaklaşık 4 milyar dolar aştı. Henüz rakamlar açıklanmadı ama aynı şekilde 2020 yılında yüzde 0,3 olan büyüme hedefimizi aştığımıza inanıyorum.

Türkiye ekonomisinin büyümesi ekonomimizin gücünün ifadesidir. Karadeniz'deki 405 milyar küplük doğalgaz keşfi ekonomimize en güzel armağan oldu. Devam eden yatırımlarımızı haftada birkaç açılışla milletimizin hizmetine sunduk.

Salgına bel bağlayan kriz tellallarının payına yine hüsran düştü. 2021 yılının yatırım, üretim, istihdam, ihracatın arttığı ve sürdürülebilir büyümenin bir yıl olacağına inanıyorum. Kayıplarımızı telafi edecek daha büyük atılımların hazırlıkları içindeyiz. Önceliklerimiz fiyat istikrarı ve reformlar olacaktır.

Türkiye uğradığı tüm saldırılara rağmen kararlılıkla yolunda devam ettikçe önümüzde yeni tuzaklar kurulmaya çalışıldığını görüyoruz. Bir süredir hiçbir rasyonel temeli olmayan siyasi ve sosyal kaos çıkarma denemeleridir. Bu gayretler vesayetin etkisinin kırılıp, milli iradenin güçlendirilmesi konusunda kat ettiğimiz mesafedir. Bu ülkede kimin cumhurbaşkanı seçileceği konusunda milletin temsilcileri yerine vesayetin dayattığı günleri geride bırakmıştır.

Böylesine büyük devrimi hala içlerine sindiremeyenler sancılarını farklı görüntüler, bahaneler altında dışa vuruyor. Bizzat kendisi bir kaset komplosu ile işbaşına gelen, partisi içinde taciz, tecavüz, hırsızlık hadiselerini görmezden gelen sözde genel başkanının sancısının sebebi budur. Bunları derdi millet, milli iradedir. Bunlara oy vermeyen hakim sözde hakim, öğretmen sözde hakim, çiftçi sözde çiftçidir.

Türk demokrasisi millete ve onun temsilcilerine onun hakareti siyaset zanneden bu çukur zihniyeti hak etmiyor. Teröriste terörist demekten aciz bu sözde genel başkanını öncelikle CHP'li seçmenin sağduyusuna sonra da aziz milletimizin irfanına havale ediyoruz.

Terör örgütlerinin eylemlerini gizli veya açık şekilde destekleyenler büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını engellemek için çırpınıyorlar. Harekatların ruh dünyalarında yer açtığı sarsıntıyı bu şekilde dışa vuruyorlar. Bir dönem kendi topraklarına sahip çıkmakta zorlanan ülkeden bölgesel ve küresel düzeyde saha ve masada hakim olmuş bir ülke olmamızı hazmedemiyorlar.

Varlık sebepleri olan sivil toplum görünümlü beşinci kol organizasyonlarının da medya görünümlü operasyon aygıtlarının maskeleri birer birer düşenler paniğe kapılmışlardır. Demokrasi kılıfı altında en ilkel faşizmi, özgürlük kılıfı altında en vahşi diktatörlüğü mazlumlara dayatanların sırça köşkleri başlarına yıkılıyor.

Dünün zalimlerin bugün mazlum kisvesiyle karşımıza çıkarak sergiledikleri sinsiliği yüzlerine vurduğumuz için bize saldırıyorlar. İdeolojik saplantılarını, fıtrata aykırı sapkınlıklarını, terör örgütüne payandalarını cilalı bir şekilde topluma dayatanlar için yolun sonu görünmüştür.

Karşılarında hukuku bulmaya devam edecektir. Cumhurbaşkanı olarak yasama, yürütme, yargı gücünü milletimizi bu tehditlere karşı seferber etmek anayasal vazifemizdir. Ülkemizi yeniden güdümlerine sokmak için kimi zaman vesayet güçlerini, kimi zaman darbecileri, kimi zaman terör örgütlerini, kimi zaman ekonomik tetikçileri kullandılar. Türkiye'yi dize getiremeyenler şimdi yeniden siyaset ve toplum mühendisliğine sarıldılar.

İnanç ve kararlılıkla diyorum ki; başaramayacaksınız. Milletimiz geçmişte defalarca maruz kaldığı felaketlerin müsebbiplerini deşifre etti, şifrelerini çözdü. Milletimiz gerektiğinde canı pahasına istiklal ve istikbaline sahip çıktığında önünde hiçbir şeyin duramayacağını gördü.

Bu gerçeği fark eden bazı eski Türkiye artıklarının umutlarını ülkenin başına gelecek felaketlere bağlayacak kadar zavallı hale geldiklerine şahit oluyoruz. Türkiye'nin demokraside ve kalkınmada 2023 hedeflerine ulaşmasını engellemeyeceklerdir.

İstiklal Marşında en güzel ifadeleriyle dile getirilen milletimizin o yüreğindeki hürriyet ateşinin yeniden yükselmesinin önüne geçemeyeceklerdir.

Ülkemizin yeniden yapılanan küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yeri almasına mani olamayacaklardır. Büyük ve güçlü Türkiye'nin silueti belirgin hale geldikçe bu tür hazımsızlıkların, kaos çıkarmanın artacağını biliyoruz, hepsine de hazırlıklıyız.

Aldığımız tedbirler sayesinde salgının artış hızını gözle görülür bir şekilde geriletmeyi başardık. Azalan vaka, ağır hasta sayısına paralel şekilde sağlık sistemimiz üzerinde yükü önemli ölçüde hafifledi.

83 milyon hep birlikte gayret göstermemiz gerekiyor. Tedbirlerin faaliyetlerine ara verilen esnaf, öğrenci, çalışanlarımız başta olmak üzere vatandaşlarımızın üzerinde yol açtığı sıkıntıları yakınen biliyoruz.

Bu soruna kalıcı çare bulana kadar hayatımızı kendimizi salgından koruyacak tedbirlerle sürdürmeye mecburuz. Temizlik, maske ve mesafe bu tedbirelrin başında geliyor. Vaka sayısının belirli sayının altına düşmesiyle birlikte elbette kısıtlamaları kademeli olarak azaltacağız.

Her bireyin kendi tedbirlerini sıkı bir şekilde uygulamaya devam etmesi şarttır. Salgınla mücadelede önemli bir husus da aşı çalışmalarıdır. Türkiye dünyadaki aşı geliştirme ve üretim faaliyetlerini yakınen takip etmektedir. Halihazırda Çin menşeili aşıyı ülkemize getirmeye başladık. İlk etapta 3 milyon doz aşı şu anda ülkemize geldi.

Alman menşeili aşı ile ilgili anlaşmamızı yaptık, görüşmeler devam ediyor. Nihai kararı vermiş değiliz. Rus menşeili aşıları takip etmeye devam ediyoruz. Gereken test süreçleri tamamlanır tamamlanmaz belirlenen öncelik sırasına göre uygulamasına geçilecektir. Sayın Bakan herhalde bu hafta sonuna kadar buna başlayacağız değil mi? Perşembe veya Cuma olur diyor."

Nasuh Mahruki'den İbrahim Kalın'a: O yetki sorgulanır Siyaset HDP'den Bahçeli'ye 'kanun maddeleriyle' çok sert yanıt Siyaset İYİ Parti 3 belediye meclis üyesini disipline sevk etti Siyaset Hulusi Akar'dan NATO açıklaması: Hiç kimse yargılayamaz Siyaset