Erdoğan'ı yalanlayan karar: Eleştirene ihraç ya da tutuklama

Abone ol

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon davası için “Ben bu davanın savcısıyım” ifadesini kullanmadığını belirtirken, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, bu cümlenin Erdoğan tarafından söylendiğini onaylayan bir karara imza attı.

İzmir’in Aliağa ilçesinde, Şakran Ceza İnfaz Kurumları kampusunda infaz ve koruma memuru olarak görev yapan Ali Yaşar hakkında, 2018 yılında sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı, “Bunun hesabını o dönem o alçak kumpasların savcısıyım, hâkimiyim diyenler verecek. FETÖ ile kol kola girip ülkeyi soyup soğana çevirenler, ülkedeki liyakat ve ehliyet sistemini çökertenler verecek” paylaşımı nedeniyle ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten hakkında adli ve idari soruşturma açıldı.

Cumhuriyet'ten Ece Piroğlu'nun haberine göre; adli soruşturmada, savcı “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ verirken, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından yürütülen idari soruşturmada “cumhurbaşkanına hakaret” suçunun işlendiği sabit görülerek “devlet memurluğundan çıkarma” cezası ile cezalandırılması gerektiğine karar verildi.

Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun gerekçeli kararında, Yaşar’ın sosyal medya üzerinden paylaşımlarının hepsinin ayrı ayrı değerlendirildiği belirtilerek şöyle denildi:

“İnfaz ve koruma memuru Ali Yaşar’ın bir paylaşımı hariç yapmış olduğu tüm paylaşımların düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu, ağır eleştiri sınırlarını aşmadığı şeklinde değerlendirilmiştir. Ancak; ‘Ergenekon kumpası çöktü...’ şeklindeki paylaşıma Ali Yaşar’ın ‘Bunun hesabını o dönem o alçak kumpasların savcısıyım, hâkimiyim diyenler verecek. FETÖ ile kol kola girip ülkeyi soyup soğana çevirenler, ülkedeki liyakat ve ehliyet sistemini çökertenler verecek’ şeklindeki paylaşımı ile Cumhurbaşkanı’nın muhatap alındığı, somut fiilde matufiyet koşulunun da oluştuğu tartışmasızdır. Anılan paylaşımla FETÖ silahlı terör örgütü ile bağlantı kurulup Cumhurbaşkanı’nın haksız menfaat temin eden, deyim yerindeyse hırsızlık yapan kişi olarak somut madde isnadı suretiyle yaftalanması başlı başına eleştiri sınırlarının aşıldığını ortaya koymuştur. Yaşar, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçunu işlediğine dair hakkında bir dava açılmadığını, buna rağmen idari soruşturmayla meslekten ihraç edildiğini belirterek şunları söyledi: “Yazılı savunmamda, paylaşımımla Cumhurbaşkanı’nı değil, FETÖ’cü hâkim ve savcılardan bahsettiğimi söyledim. Paylaşımlarımda Cumhurbaşkanı’nın şahsına yönelik bir ifadem de bulunmamaktadır. Buna rağmen beni, sözlü savunma bile almadan ‘cumhurbaşkanına hakaret suçu işledin’ diyerek ihraç ettiler. Cumhurbaşkanı’nın kendisi bile ‘Ben bu davanın savcısıyım’ sözünü söylemediğini belirtirken, Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun bu cezayı vermesi o sözü Cumhurbaşkanı’nın söylediğini onayladığı anlamına geliyor.”

CUMHURBAŞKANI’NA HAKARETTEN GÖZALTI

Eski Sağlık Bakanı ve Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan Esenboğa Havalimanı’nda gözaltına alındı. Doğru Parti Genel Başkanı, eski bakan Serdaroğlu hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” iddiası ile soruşturma açıldı.

Çeşme 1. Asliye Ceza Mahkemesi de Serdaroğlu’nun ifadesinin alınması için mevcutlu olarak en yakın savcılığa sevk edilmesi kararı aldı. İzmir’deki programını tamamlayarak dün saat 12.00’de uçakla Ankara’ya dönen Serdaroğlu, Esenboğa Havalimanı’nda uçak körüğünden çıktıktan sonra polis tarafından karşılandı. Bir polis memuru konuyu bildirdi ve “Üzerini arayacağız, seni savcılığa götüreceğiz” dedi. Bunun üzerine Serdaroğlu, “Ben bu ülkede bakanlık yaptım, parti siyasi parti genel başkanıyım. Üzerimi arayamazsınız. Bana da sen diye hitap edemezsin, benim senin yaşında oğlum var” dedi. Esenboğa Koruma Müdürlüğü’nden gelen rütbeli personel duruma el koydu. Serdaroğlu’nun üzeri aranmadı ve Çeşme Asliye Ceza Mahkemesi kararı uyarınca Çubuk Cumhuriyet Savcılığında ifadesinin ardından serbest kaldı.

İKTİDARI ELEŞTİRDİ TUTUKLANDI

Sokak röportajı sırasında ekonominin gidişatını ve iktidarı eleştiren İsmail Demirbaş hakkında önce ev hapsi kararı verildi, sonra da tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Antalya’da sokak röportajı sırasında yaptığı konuşmada iktidarı eleştiren 49 yaşındaki İsmail Demirbaş’ın evi 24 Ekim’de basıldı. Gözaltına alınan İsmail Demirbaş, adli kontrol şartıyla bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamada “Ülkemin geldiği duruma üzülüyorum. Ben bildiklerimi söylemeye devam edeceğim” dedi.

Gazete Duvar’ın haberine göre, Demirbaş ikinci kez konuştuğu bir sokak röportajında yine iktidarı eleştirince bir kez daha gözaltına alındı. Demirbaş hakkında bu kez ev hapsi kararı verildi. Demirbaş ev hapsi kararına itiraz etmek için bir gün sonra adliyeye gitti. Burada dilekçe veren Demirbaş hakkında tutuklama kararı verildi.

Demirbaş için CMK’den atanan avukat, Demirbaş’ın “Cumhurbaşkanına hakaretten” tutuklandığını söyledi. Demirbaş Antalya E Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Babasının düşünceleri nedeniyle tutuklanmasına tepki gösteren Melih Demirbaş, “Babam kötü bir şey yapmadı. Düşüncelerini ifade ettiği için birçok şey yaşadı. Kendisi suç işlemedi. Maalesef yaşadığımız bu ülkede insanlar kendi düşüncelerini ifade ettikleri için tutuklanıyorlar. Bir an önce babamın serbest bırakılmasını istiyorum” dedi.

CHP milletvekilinin koronavirüs testi pozitif çıktı Siyaset Ve Tuncay Özkan koronavirüsü yendi Siyaset Patronları sevindirecek kanun teklifi AKP ve MHP'nin oylarıyla kabul edildi Siyaset Partilerin üye sayılarında son durum: Gelecek ve DEVA yükselişte, MHP ve CHP geriledi Siyaset