Erdoğan'ın hayalinin önünde bir engel var: Hukuk
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye İş Bankası’ndaki CHP hisselerinin Hazine’ye devri konusunun hayata geçirilmesi zor gözüküyor. Çünkü 1963 ve 1980’de hisseler Hazine’ye devredildi ama her iki seferde de miras hukukuna aykırı bulunup CHP’ye iade edildi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti MKYK toplantısında CHP’nin Türkiye İş Bankası hisselerinin Hazine’ye devrinin için talimat verdiği iddia edildi.
Bankadaki CHP hisselerinin devri meselesi ilk kez gündeme getirilmiyor. Erdoğan tarafından bu konu ara ara gündeme taşınıyor.
Tartışma Erdoğan'ın açıklamalarıyla gündeme gelse de aslında o da yeni değil.
Çünkü geçmişte de CHP hisseleri iki kere daha hazineye devrolmuş her ikisinde de partiye iade edilmişti.
"Hukuku yok sayarak hisselere el koyabilirler"
Bir dönem bu üyelerden biri olan CHP eski milletvekili ve yöneticilerinden Mustafa Özyürek, 1992’de CHP’nin yeniden kurulmasının ardından hem CHP hisselerini nasıl geri aldıklarını anlattı hem de Erdoğan'ın çıkışını değerlendirdi:
Konu Deniz Baykal’ın isteği ile rahmetli Avukat Erbaşar Özsoy tarafından Yargıtay Tetkik Kurulu’na götürüldü. Hazine geri vermemekte dirense de mahkeme CHP’yi haklı buldu. İktidar bu konuyu sürekli gündeme getiriyor. Geçmişte nasıl hukuku yok sayarak hisselere el koymaya çalıştılarsa bugün de hukuku yok sayarak el koyabilirler. Ancak dediğim gibi hukuk varsa nasıl bir babanın çocuğuna bıraktığı mirasa biri dokunmaz ise Atatürk’ün vasiyetine de kimse dokunamaz. CHP hisselerine el konulması miras hukukunun hiçe sayılması olur. Uluslararası finans çevrelerinin tepkisinden çekiniyorlar çünkü hukukun olmadığı yerde güven de olmaz. Bugün de 1952’de Demokrat Parti’nin yaptığı gibi yapabilirsin ama bu hukuka aykırı bir durum olur.
"CHP hisselerinin devri Medeni Kanunu'nun tasfiyesi anlamına gelir"
Önceki gün katıldığı bir televizyon programında girişime sert tepki gösteren CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş konuyla ilgili sorumuz iktidarın yasal yollardan CHP hisselerinin hazineye devretmesinin mümkün olmadığını iddia ederek şunları söyledi:
Çünkü, CHP'nin denetlemekle yükümlü olduğu İş Bankası'ndaki hisseler Medeni Kanunun 557'inci maddesine göre Atatürk'ün vasiyeti olarak orada konuşlandırılmıştır. Eğer AKP, Atatürk'ün vasiyeti üzerine yapılan bu anlaşmayı ortadan kaldırmaya çalışırsa... Bu ne demektir? Medeni Kanun'un tamamen tasfiye edilmesidir. Medeni Kanun'un tasfiye edilmesi bu ülkede miras hukukunu, tapu hukukunu geçersiz kılar. Hiç kimsenin mal güvenliği, para güvenliği, mülkiyet güvenliği kalmaz. Tulumbasına su basmak için İş Bankası'nın 295 milyar TL'sine çökmeye çalışırsa Türkiye'ye tek bir yabancı yatırımcı bile gelmez.
Anayasa Mahkemesi’nin 1963 yılındaki kararında ne deniyordu?
Anayasa Mahkemesi'nin 1963 / 243 nolu kararı CHP hisselerine el konulanamayacağını iddia edenlerin en önemli güvencesi. Bu kararda miras hukununa vurgu yapılarak şu ifadeler yer verilmişti. Karar metninde şu ifadeler yer alıyordu:
Müsadere, Anayasa teminatı altındaki mülkiyet ve miras haklarını yok eden bir tasarruftur ve Anayasa'mızın 33 üncü maddesiyle bir ceza olarak konması dahi yasaklanmıştır.
Mülkiyet ve miras haklarını sosyal ve iktisadi haklardan saymış olan 334 sayılı Anayasamız da 36 ncı maddesiyle herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu ve bu hakların ancak kamu yararı amacıyla sınırlanabileceği esasını kabul etmiştir. Halbuki 6195 sayılı kanunun gerekçesinde ileri sürülen iddialar olayda bir kamu yararının varlığını belirtmemektedir.
Ortada bir kamu yararı bulunduğuna biran için yer verilse bile Anayasa'nın 11 inci maddesi kamu yararıyla da olsa bir temel hak ve hürriyetin özüne dokunulamıyacağını açıklamıştır. Sözü geçen kanun Cumhuriyet Halk Partisinin gerek kamu idare ve kurumlarından gerekse özel kişilerden ve bu arada Atatürk'ten vasiyet yolu ile iktisap ettiği bütün malları, para, hak ve alacakları hiçbir ayırma yapmaksızın ve bedelini peşin ödemeksizin toptan Hazineye geçirtmekle mülkiyet hakkını tamamiyle yok eden bir durum yaratmış ve Atatürk'ün vasiyetini iptal etmiştir. Vasiyet de mülkiyet ve miras haklarının tabii sonucu olmak itibariyle bu hal Anayasa'nın 36. ve 11 inci maddelerine açıkça aykırılık teşkil eder. Her nekadar kanunda Atatürk'ün vasiyetinin iptaline dair bir hüküm yer almamış ise de, kanunun kabulündan önce Atatürk'ün vasiyeti ile Cumhuriyet Halk Partisinin mülkiyetine geçmiş olan mallar hakkında kanunda bir ayırma yapılmayarak partinin o zaman malik olduğu bütün taşınır ve taşınmaz mallar ile para, hak ve alacakları Hazineye geçirtmekle sözü edilen vasiyetle partinin mülkiyetine girmiş olan mallar ve haklar dahi bu arada Hazineye geçmiş ve bu mallarla partinin ilişiği kesildiği gibi vasiyet hükümleri uyarınca gelirden bazı gerçek ve tüzel kişilere verilmesi gereken para ve hakların Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yerine getirilmesine imkân kalmamıştır. Bunun da vasiyetin iptalinden başka anlam taşımadığı açıktır.
Bu bakımlardan 6195 sayılı kanunun l inci -maddesi Anayasa'nın 2., 4., 7., 11. ve 36 ncı maddelerine aykırıdır. Kanunun 2 - 10. maddeleri ayrı ayrı incelendikleri takdirde Anayasaya aykırı bir hüküm kapsamamakla beraber hükümleri birinci maddeye bağlı olup onun uygulanmasını sağlamayı hedef tuttuğundan ve müstakil bir anlam taşımadığından kanunun tümü Anayasa'nın yukarıda anılan maddeleri hükümlerine aykırı niteliktedir; ve bu sebeple tümünün iptali gerekir.
Oy birliği ile karar iptal edildi
Kararın sonuç metninde ise oy birliği ile hisselerin hazineye devri kararı şu sözlerle iptal edilmişti:
Bu sebeplerden ötürü 6195 sayılı kanunun tümünün, Anayasa.nın 2., 4., 7, 11. ve 36 ncı maddelerine aykırı olduğundan iptaline 11/10/1963 gününde oybirliği ile karar verildi. (Ali Kemal Erdem/Independent Türkçe)