'Erdoğan'ın seçim kazanmaktan, iktidarı korumaktan başka bir hedefi var'
Gazeteci yazar Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politikada takındığı tavrı kaleme aldı. Tezkan, Erdoğan'ın seçim kazanmaktan başka bir hedefinin olduğunu söyledi.
T24 yazarı Mehmet Tezkan bugünkü "Erdoğan başka bir Türkiye hikâyesi yazmaya soyundu" başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bazen AKP şapkasıyla bazen de Cumhurbaşkanı elbisesiyle politika sürdüreceğini belirtti.
Erdoğan'ın sadece Avrupa'yla değil, ABD'yle de gerekirse Rusya'yla da kavga edeceğini ilan ettiğini vurgulayan Tezkan, şunları yazdı:
Belli, açtığı cephe geniş olacak.
Bu yolla, milliyetçi - muhafazakâr seçmeni konsolide etmeyi düşünüyor olmalı veya AKP'deki erimeyi durdurmanın yolunu dış politikayı iç politika haline getirmekte bulmuş olabilir.
Çünkü söyleyecek sözü kalmadı.
Ülkenin hâli perişan.
Ekonomi iflas etmiş.
Uzaktan eğitim tam fiyasko. İnternet alt yapımızın Bulgaristan'dan bile geri olduğu ortaya çıktı.
Pandemi turnusol kağıdı işlevi gördü, aslında zenginmiş gibi duran ülkenin yoksul vatandaşları olduğumuzu ortaya çıkardı.
Ülkenin kötü değil, yönetilmediği anlaşıldı. Düne kadar doları stabil tutmak için Merkez Bankası rezervlerini boşalttıran Hazine ve Maliye Bakanı bugün politika değiştirdi yüksek kur uygulamasına geçti.
Kısaca, iktidarın yegane sahibinin halka söyleyecek sözü kalmadı. Ne dese tutar yanı yok, ortalık delik deşik.
AKŞENER İL İL DOLAŞIYOR
Akşener il il dolaşıyor; esnafla yüz yüze temas kuruyor (oy oranı yüzde 16'ları bulmuş).
Babacan, partisinin il kongrelerinde Erdoğan'ın politikalarını şiddetle eleştiriyor.
Davutoğlu da keza... Makineli tüfek gibi...
İşte tam bu ortamda.
ERDOĞAN'IN İMDADINA YETİŞEN OLAY
Erdoğan'ın sıkıştığı, gündemi belirleyemediği, "Eyyy Kemal" demekten başka sözü kalmadığı atmosferde Avrupa'daki İslam'a yönelik gelişmeler imdadına yetişti.
Fransa'da onur kırıcı, kabul edilemez karikatürün yeniden gündeme gelmesi, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un sözleri, Almanya'da camiye polis baskını ekmeğine yağ sürdü denilebilir.
Şimdi denilecek ki; "Ne yani sessiz mi kalsaydı, bazı Arap ülkelerinin yaptığı gibi üç maymunu mu oynasaydı?"
Hayır, hayır.
Tepkisinin dozu önemli burada. Eleştirmekten öte kavga çıkarmaya, seçmenini gaza getirmeye, İslam dinini benden başka hiçbir lider savunamaz söylemine yönelik.
Fransa Cumhurbaşkanı'na önceki gün "Zihinsel noktada tedaviye ihtiyacın var" dedi. Dün de "Akli noktada kontrole muhtaç" sözlerini sarf etti.
AVRUPALI İÇİN AĞIR SÖZLER
Almanya Başbakan'ı Merkel de nasibini aldı.
"Siz faşistsiniz" dedi.
"Siz Nazi zincirinin halkasısınız" dedi.
Bu ithamlar bir Fransız için, bir Alman için, Avrupalı için ağır sözler.
Görünen o ki Erdoğan bazen AKP şapkasıyla, bazen Cumhurbaşkanı elbisesiyle bu politikasını sürdürecek. Batıyı hedef tahtasına koyacak.
Hedef de sadece Avrupa yok, ABD'de de var. Washington'a "Sen kiminle dans ettiğinin farkında değilsin Yaptırım neyse geç kalma yap" sözleri kavgaya hazırım anlamı taşıyor.
NİHAİ AMACI NE?
Peki nihai amacı ne?
Seçimi kazanmak mı? İktidarını korumak mı?
"Hayır daha da ötesi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın "Biz masalları olan bir coğrafyanın çocuklarıyız. Bize yüz elli yıldır modernleşme adı altında başkalarının hikâyeleri anlatıldı. Artık kendi hikâyemizi yazma zamanıdır" tweeti yeni politikanın fikri hazırlığı değil mi?
Diyanet İşleri Başkanı'nın "Ahiret inancı olmayan insandan her türlü kötülük beklenir" sözleri de...
Erdoğan'ın "Evlatlarımızın zihinleri popüler kültür ve sapkın hezeyanlarla doldurulmuştur. Bunun için önümüzdeki dönemde önceliğimiz aileden başlayarak çocuklarımızı hakkıyla yetiştirmek şarttır. Bu değişim sıradan bir müfredat tadilatının ötesinde topyekûn bir eğitim öğretim reformu gerektirir" açıklaması da...
İnşaatın tuğla taşları gibi...
Erdoğan başka bir Türkiye hikâyesi yazmaya soyundu.