Eski Adalet Bakanı, Kanal İstanbul'un ardındaki çarpıcı gerçekleri anlattı
Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, "Erdoğan, Kanal İstanbul Projesi'nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi açısından hukuki sakıncalarını dile getirilen uyarıları dikkate almıyor" dedi.
Adalet eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Kanal İstanbul Projesi için, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konunun her yönüyle ilgili uzmanların katılımıyla bir değerlendirme yapması gerektiğini söyledi.
"Çünkü sıradan bir kanal açılması değil; İstanbul ve Trakya'yı, Karadeniz ve Marmara'yı etkileyecek, sonuçları bütün Türkiye'ye yansıyacak bir 'çılgın proje' söz konusudur" diyen Türk, Erdoğan'ın "İsteseniz de, istemeseniz de Kanal İstanbul yapılacaktır" açıklaması için "Erdoğan, Kanal İstanbul Projesi'nin doğal dengeleri bozacak çevresel etkilerini, yüksek maliyetini, Montrö Boğazlar Sözleşmesi açısından hukuki sakıncalarını dile getiren eleştiri ve uyarıları dikkate almıyor. Her ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmekte kararlı olduğu anlaşılıyor" yorumunda bulundu.
Yeniçağ gazetesinden Mehmet Akgün'ün haberine göre; projenin, ekosistemi üzerindeki olumsuz etki ve sonuçlarıyla her şeyden önce bir doğa kıyımı olacağı uyarısında bulunan Türk, "Proje, Anayasa'mıza göre bölünmez bir bütün olan Türkiye'nin Trakya bölgesini ve İstanbul ilini bir fantezi uğruna gereksiz yere ikiye bölecek. İstanbul'u bir ada şehri hâline getirecek. Trakya'da karayoluyla ulaşımı birçok yerde kesecek, gemilerin geçmesine elverişli yüksek köprüler yapılmasını zorunlu kılacaktır" diye konuştu. Kanal İstanbul'u açmakla Türkiye'nin ne kazanacağının belli olmadığını dile getiren Türk, "Tek gerekçe olarak gösterilen İstanbul Boğazı'ndaki kazaları önlemesi de kanalın açılmasıyla gerçekleşmeyebilir. Çünkü bu kazalar, gemilerin çarpışmasından çok, kıyıdaki yapılara çarpmasından kaynaklanıyor. Buna meydan vermemek veya bu olasılığı azaltmak için Boğaz girişinde Montrö Sözleşmesi'ne göre ticaret gemileri için isteğe bağlı olan kılavuz kaptan alınması tavsiye edilebilir. Gemilerin açılacak Kanal İstanbul'da çarpışmayacağı veya kıyılara çarpmayacağı konusunda bir garanti de yoktur" dedi.
"Kazaları önlemek için Boğaz'daki deniz trafiğini azaltmaksa, Kanal İstanbul'dan geçiş zorunluğu koymadıkça gerçekleşmez" diyen Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak böyle bir zorunluk, ticaret gemileri için kural olarak Boğazlar'dan geçiş serbestliği ilkesini koyan Montrö Sözleşmesi ile bağdaşmaz. Bu nedenlerle Kanal İstanbul, beklenen yararları sağlamaz. Bu olasılık kanalın yol açacağı zararlı etkiler ve doğuracağı sakıncalarla birlikte dikkate alındığında varılan sonuç, projenin uygulanmaya konulmadan önce her yönüyle bir kez daha değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Çünkü yanlış bir işlemi sonradan düzeltmek veya geri almaktan, bir yasadaki isabetsiz hükümleri değiştirmekten farklı olarak; değişik özellikleriyle Karadeniz ve Marmara'yı birbirine bağlayacak, 45 kilometre uzunluğunda, 120 metre genişliğinde bir kanalın yol açacağı zararlı etkiler ve sakıncalı sonuçlar ortaya çıktığı zaman, artık ondan vazgeçmek olanağı olmaz."