Faik Öztrak: Artık bu ülkenin tahammülü yok
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, koronavirüs salgını ve salgın dönemindeki eğitim süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, gerçekleştirdiği basın toplantısında koronavirüs salgınında yaşanan son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Faik Öztrak, "Uzaktan eğitim arapsaçına döndü. İmkânı olmayan ailelerin çocukları eğitime ulaşamadı, İmkânı olan ailelerin çocukları da, Uzaktan eğitimden bir şey anlamadı. Okulların daha fazla kapalı kalmasına, Artık bu ülkenin tahammülü yok. Okullar açılmadan önce, Sınıf başına öğrenci sayısının azaltmak için ne tür tedbirler alındı?" ifadelerini kullandı.
Faik Öztrak'ın açıklamaları şöyle oldu:
Ülkemizdeki sinsi bir başka işgalci ise Kovid 19 salgını. Ağustos ayının ilk yarısında, Ortalama günlük vaka sayısı 23 bin 441 oldu. Yine bu dönemde günde ortalama 122 vatandaşımız, Salgın nedeniyle yaşamını yitirdi.
Döndük dolaştık, Günlük vaka sayısında da Günlük vefat sayısında da Mayıs seviyelerine geldik. Dünyada salgına en çok vatandaşını kurban veren 19. ülkeyiz. Günlük vaka sayısında ise halen 12. sıradayız. Turizmin zirve sezonundayız. Ama orada da işler parlak gitmiyor. İngiltere’de zaten kırmızı listedeydik. Suudi Arabistan Türklere umreyi kapattı.
Şimdi de Almanya’nın kırmızı listesine girdik. Okulların açılmasına, Planlanan yüz yüze eğitimebaşlangıç tarihine 15 gün kaldı. Salgın yine kontrolden çıkıyor. Maske, mesafe, hijyen çok önemli. Ama yazaylarında bu tamamen unutuldu. Çare aşı. Ama bu konuda da çok başarılı olduğumuzu söylemek zor…
Toplumsal bağışıklık için, Toplumun en az yüzde 70’inin iki doz aşılanması gerekiyor. Danimarka’da bu oran yüzde 65, Kanada’da yüzde 63, İsrail’de yüzde 63, İtalya ve Almanya da ise yüzde 57. Bizde ise tam doz aşı olanların oranı hala yüzde 40 civarında. Bugün aşı konusunda yine büyük bir kaos yaşadık. Daha önce 2 Sinovac, 1 Biontech aşısı yaptıran yurttaşlarımıza, Sabah 4. doz Biontech aşıları tanımlandı. Ama şimdi basın toplantısına inerken öğrendik ki, doz aşılar iptal edilmiş. Milletin sağlığı konusunda bu kadar keyfi kararları kim alıyor? Nasıl alıyor? Bu nasıl bir plansızlık?
Faik Öztrak'tan Erdoğan'a IBAN tepkisi: Siz neye yararsınız?
Bunları kabul etmemiz mümkün değil. İşte böyle bir karmaşa içinde, Velilerimiz okulların Eylül’de açılıp, açılmayacağını merak ediyor. Ağustos ayının ortasını geçtik. Eylül başında okulların ne olacağı hala belli değil. Kabineden çıkacak karar bekleniyor. Salgın yönetimindeki beceriksizlikler, Sadece milletimizin sağlığına, Ve ülkemizin ekonomisine darbe vurmakla kalmadı.
Belki de hepsinden önemlisi gençlerimizin eğitimine, Yani ülkenin geleceğine darbe vurdu. Okulların açılmasıyla ilgili kesin karar için Randevu kabine toplantısına verildi. Şimdi kabine ertelendi. Gerçi bu karar için Kabine toplamaya gerek yok. Ne de olsa ülkede her şey Bir kişinin iki dudağı arasından çıkanlara göre yapılıyor. Türkiye, salgında okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkelerden biri. Biz defalarca uyardık, “Bir nesli kaybetmek üzereyiz” dedik.
Okullarımız 1,5 yılı aşkın süre kapalı kaldı. Bu kadar süre okuldan uzak kalmak, Gençlerimizin eğitimine de öğrenimine de büyük zarar verdi. Uzaktan eğitim arapsaçına döndü. İmkânı olmayan ailelerin çocukları eğitime ulaşamadı, İmkânı olan ailelerin çocukları da, Uzaktan eğitimden bir şey anlamadı. Okulların daha fazla kapalı kalmasına, Artık bu ülkenin tahammülü yok. Okullar açılmadan önce, Sınıf başına öğrenci sayısının azaltmak için ne tür tedbirler alındı?
Okullarda ve sınıflarda yeterli havalandırma altyapısı oluşturuldu mu? Okullarda hijyen koşullarını tastamam sağlamak için neler yapıldı? Öğretmenler ve okul personeli tam olarak aşılandı mı?
Önceki Milli Eğitim Bakanı bunları cevaplamadan, istifa etti. Velilerimiz bu soruların cevabını, Yeni Milli Eğitim Bakanından bekliyor. Umarız bu sorulara, Biran evveldoğru cevapları alırız. Çocuklarımız en kısa sürede okullarına kavuşur. İlim yolundan yürümeye devam eder.
Ne güzel demiş, Hacı Bektaş-ı Veli… “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.” Çocuklarımızın yolu hep aydınlık olsun. Bu vesileyle Hakk’a kavuşmasının yıl dönümünde, Hacı Bektaş-ı Veli’yi bir kez daha saygıyla anıyoruz.