Faik Öztrak: Türkiye dünyanın en büyük, kara para aklama makinesine çevrildi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, 'Pandora belgeleri' üzerinden iktidarı eleştirdi. Öztrak, "Dünyanın en büyük, kara para aklama makinesine çevrildi" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin MYK toplantısının ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öztrak'ın gündeminde hafta sonu Abant'ta düzenlenen CHP TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı, iktidarın ekonomi politikaları ve 'Pandora' belgeleri öne çıktı.
'CHP İKTİDARA HAZIRDIR'
Öztrak, "Hafta sonu Abant’ta yaptığımız toplantılarda, milletvekillerimiz, bu buhrandan nasıl çıkacağımızı, milletimizi rahatlatmak için neler yapacağımızı, sahadaki gözlemlerimizi, Genel Başkanımızla istişare etti. Hep beraber gördük ki, Cumhuriyet Halk Partisi hem moral olarak, hem de program ve projeleriyle iktidara hazırdır" dedi.
'TEK SORUMLUSU ERDOĞAN ŞAHSIM HÜKÜMETİDİR'
Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkede ne zaman bir kriz çıksa, bir sıkıntı yaşansa sorumlusu bazen öznesi belirsiz dış güçlerdir. Bazen ne olduğu bilinmeyen bir üst akıldır. Bazen faiz ve dolar lobileridir. Bazen orman yangınına su taşıyan vatandaştır. Bazen dere yatağına ev yapan yurttaşlardır. Bazen yurt peşinde koşan gençlerimizdir. Bazen al ananı da git dediği çiftçidir. Kısacası Erdoğan’ın yetkisi çoktur. Ama yanlış yaptığı işlerden, sorumluluğu hiç yoktur. 19 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Erdoğan 'şahsım hükümetleri.'
Vatandaş pahalılık altında eziliyor. Ama fahiş fiyat etiketlerinin sorumlusu bir türlü bulunamıyor. Geçtiğimiz yıllarda suçlu soğan ve patates depolarıydı, hal esnafıydı. Bu yıl ki suçlu ise ilkin zincir marketler oldu. Zincir marketlerden tepkiler yükselince, bir kısmının sahibi de yandaş olunca kuraklık suça ortak edildi.
Ayıptır; suçluyu başka yerde aramayın. Bu pahalılığın tek sorumlusu, 19 yıldır hükümet koltuğunda oturan, Erdoğan 'şahsım hükümetleri'dir."
Bugün bu ülkede marketler, 18 ay vadeli market kredisi dağıtmaya başladıysa, millet etini, sütünü, meyvesini, sebzesini, ununu, şekerini market kredisiyle alma noktasına geldiyse, marketler mal satabilmek için modern veresiyeye başladıysa; bu beceriksizliğin ve iş bilmezliğin tek sorumlusu, ülkeyi 19 yıldır yöneten Erdoğan 'şahsım hükümetleri'dir.
'ERDOĞAN İTİRAF ETMEK ZORUNDA KALDI'
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2018 ve 2019 seçimleri öncesi ekonomiye ilişkin sözlerini hatırlatan Öztrak, "Taahhüt ettiği, gelir hedeflerinin yarısına bile ulaşamayacağını, işsizlik hedefinin ise ikiye katlanacağını daha 2023 yılına gelmeden, devletin belgelerinde itiraf etmek zorunda kaldı" dedi.
Öztrak, şunları kaydetti:
"24 Haziran 2018 seçimlerine 5 gün kala, Erdoğan bu millete ne söz verdi? 'Siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şununla, bununla nasıl uğraşılır göreceksiniz' dedi mi? Dedi. Bu yetmedi, mahalli idare seçimlerine üç gün kala,
28 Mart 2019’da, 'Ekonominin sorumlusu benim, ben' dedi mi? Dedi Gerçi, daha birkaç gün önce; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında. Sorumluluk dağıtımında 'ben'den, 'biz'e geçti ama olsun.
Peki, bunları söyledi de ne oldu? Cumhuriyetin 100. yılında ulaşmayı taahhüt ettiği, gelir hedeflerinin yarısına bile ulaşamayacağını, işsizlik hedefinin ise ikiye katlanacağını daha 2023 yılına gelmeden, devletin belgelerinde itiraf etmek zorunda kaldı.
'ERDOĞAN VERDİĞİ HEDEFLERİN ALTINDA EZİM EZİM EZİLDİ'
Erdoğan verdiği hedeflerin altında ezim, ezim ezildi. Ama meydanlarda hala sıkılmadan, 2023 hedeflerine ulaşmaktan bahsediyor. Söyle yalanı, belki bulunur inananı."
TANZİM SATIŞ MARKETLERİ
Öztrak'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
Sarayın bildiği bir başka şey de tanzim satış mağazası açmak. 2 yıl önce milleti kış gününde ucuz patates, soğan için, Tanzim satış çadırlarında kuyruklara sokmuşlardı.
Bir de sıkılmadan bunlara 'varlık kuyruğu' demişlerdi. Şimdi de 1000 adet tanzim satış marketi açacakmış. Yani benim oğlum bina okur. Döner döner yine okur Hatalardan ders çıkarmak yerine, Aynı hatalarda ısrar ediyorlar. Sorumluluğu üzerlerinden atmak için, dikkatleri kendi beceriksizliklerinden uzaklaştırmak için, hep aynı oyunu oynuyorlar.
"Oysa bugün enflasyon şaha kalktıysa sebepleri bellidir. Hayat pahalılığının nedeni üretimle büyüyen değil, borçla şişirilen ekonomidir. Gelirle değil krediyle pompalanan tüketimdir. Bu nedenle azan cari açıktır. Hayat pahalılığının nedeni; kayınpeder ve damadın bir olup, Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervini
buharlaştırmasıdır. Bugün bu döviz rezervleri yerinde dursaydı, Türk Lirası rüzgârın önündeki yaprak gibi savrulur muydu? Hayat pahalılığının sebebi; faiz sebep, enflasyon sonuç zırvasıyla, Türk Lirasının değerinin pul edilmesidir. Yine hayat pahalılığının nedeni, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın, araç bağımsızlığına çöken Erdoğan’ın bankanın itibarının yerle bir etmesidir. Enflasyonla mücadelede bankayı etkisiz hale getirmesidir.
'PANDORA BELGELERİ'
"Dün gece dünyada büyük bir skandal patladı. 117 ülkeden, 600’den fazla gazeteciden oluşan, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu, yine büyük bir başarıya imza attı. Yaklaşık 12 milyon belgeyi inceleyerek, vergi cennetlerine aktarılan trilyonlarca doları, gözler önüne serdiler. Pandora belgeleriyle, Pandoranın kutusunu açtılar.
'105 MİLYONLUK BAĞIŞ KİMLERE, NE İÇİN YAPILDI?'
Erdoğan’ın sarayını yapan, şehir hastanelerini işleten müteahhitlik firmasının Türkiye’de kazandığı paraları yurtdışındaki vergi cennetlerine kaçırdığı iddia ediliyor. Bu şirketin tek bir yılda, vergi cennetlerine kaçırdığı paranın, 211 milyon dolar olduğu söyleniyor. Bir de bu off-shore hesaplardan, adresi şimdilik belirsiz 105 milyon dolarlık bir bağış yapıldığı söyleniyor. 105 milyon dolarlık bağış!
Devletten devlete yapılabilecek büyüklükteki bir bağışı, bu şirket acaba kime, kimlere ne için yaptı? Bu ülkede asgari ücretten, milletin yediği ekmekten bile vergi alınırken Türkiye’deki tüm ihaleleri toplayan bu kişilerin, Türkiye’de kazandığı parayı, vergi cennetlerine kaçırması hangi vicdana hangi izana sığar?
Man Adası skandalını unutmak da olmaz. Bu ülkeyi yönetenlerin akrabayı taallukatının vergi cennetlerinde yaptığı işleri elbette unutmadık. 15 yıl önce vergi cennetlerine aktarılan paralar için yüzde 30 vergi kesintisi yapılacağı, Kurumlar Vergisi Kanunu ile hükme bağlandı. Ama Erdoğan Şahsım Hükümetleri,
15 yıldır hangi ülkelerin vergi cenneti olduğuna dair listeyi bilerek yayımlamadı. Yüzde 30 vergi kesintisi yapma hükmü işletilmedi.
'TÜRKİYE, KARA PARA AKLAMA MAKİNESİNE ÇEVRİLDİ'
Erdoğan şahsım hükümetleri bunun yerine, çıkardığı mali aflarla, yurtdışına vergi ödememek için kaçırılan milyarları, yine sıfır vergiyle Türkiye’ye sokulmasına izin verdi. Türkiye bu ahlaksız uygulamalarla dünyanın en büyük, kara para aklama makinesine çevrildi."