Fatih Altaylı: Daha önce de yazdım bunu ama bir kez daha yazmakta beis yok
Fatih Altaylı bugünkü köşe yazısında Hıncal Uluç ile yaşadığı bir anıyı yazdı.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü köşe yazısında, Hıncal Uluç ile yaşadığı bir anıyı yazdı.
Altaylı, şunları kaydetti:
Yanlış hatırlamıyorsam öyküyü bana 30-35 sene önce Hıncal Uluç anlatmıştı.
Son cümlesi darbımesel gibi bu öyküyü.
Yine yanlış hatırlamıyorsam daha önce de yazdım bunu.
Ama bir kez daha yazmakta beis yok.
O dönem Hıncal Abi ile beraber çalışıyoruz.
Birlikte dergiler yapıyoruz, Gelişim Yayınları’nda.
Hıncal Uluç’un en Hıncal Uluç olduğu dönemler.
Hıncal Abi genel yayın yönetmeni.
Ben yazı işleri müdürü.
Dergi iyi oldu mu tüm övgüler ona.
“Hıncalcım süper dergi yapmışsın, Hıncal eline sağlık, Hıncal müthiş, Hıncal şahanesin, Hıncal aşağı Hıncal yukarı.”
Bu arada haftada bir gün de tüm ekip olarak pizza yemeye gidiyoruz.
Ya o günlerde yeni açılmış olan Pizza Hut’a ya da Yeniköy’deki Sandy’s Pizza diye tadı hala damağımda olan bir pizzacıya.
Yine böyle Sandy’s’e pizza yemeye gittiğimiz bir gün, Hıncal Uluç’a “Ya Abi, dergiyi çıkarmak için eşek gibi çalışan biziz. Sabaha kadar dergide kalan biziz, her haltı yapan biziz. Sen gelip iki zart zurt ediyorsun, bizi biraz fırçalıyorsun. Sonra bütün övgüleri sen alıyorsun. Sonuçta iyi kötü bizim de bir egomuz var. Adalet mi bu?” dedim.
Tabii bunu bütün ekip adına söyledim.
Hıncal Abi ters ters baktı.
Tatlı bir küfür savurduktan sonra “Ben sizi övüyorum daha ne istiyorsunuz lan” dedi.
Yolda dönerken de hikayeyi anlattı.
Roma’da lejyonlar savaştan büyük bir zaferle dönmüştür.
Senato’nun önünde büyük bir tören düzenlenir.
Binlerce Romalı’nın alkış ve haykırışları arasında lejyonların komutanı Dux, merdivenleri gururla tırmanır, İmparator’un önünde durur ve İmparator Laurus Nobilis yapraklarından yapılmış bir tacı generalin başına koyar.
Bu bir Romalı komutana bahşedilebilecek en büyük onurdur.
Ortalık yıkılırken, hemen kenarda generalin lejyonlarından bir birlik hazır beklemektedir ve lejyonerden biri yanındakine: “İşe bak, cephede savaşan biz. Üç kuruş maaşa talim eden biz. Bu maaş uğruna ölen de biz. Ama savaşın sonunda onurlandırılan, bütün savaşı bir tepeden izleyip çadırında şarap içen general.”
Başlarındaki centurion bu konuşmayı duyar ve askere dönerek şöyle der:
“Doğru. Ama savaşı kaybetmiş olsaydık sen yine evine gidecektin ve karını, çocuklarını görecektin. O ise savaşı kaybettiği için asılacaktı.”
Darbımesel buydu.
Kimbilir belki de Roma bu yüzden, Adalet anlayışı sayesinde 1229 yıl boyunca süren bir imparatorluk olmuştu.
Aksi takdirde Romalı Perihan’ın kariyeri kadar bile sürmezdi muhtemelen.
NOT: Laurus Nobilis Akdeniz Defnesi’ne verilen addır.