Fatih Altaylı'dan televizyonculara tepki: Bu yalanlarla hâlâ ortalıkta olacak mı!

Abone ol

"Hâlâ ve her şeye rağmen bu Burhan Kuzu’yu televizyonlara çıkarıp, hukuk adamı imişçesine fikrini alan televizyoncularımız belki Kuzu’ya sorarlar, o biliyordur!"

İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti ile fotoğrafları yayınlanınca önce inkar eden ardından hakimi aradığını itiraf eden Burhan Kuzu'nun geçtiğmiz günlerde bu kez 'Hanımağa' olarak bilinen ve organize suç örgütü kurduğu gerekçesi ile polislikten aılan Güniz Akkuş ile fotoğrafları ortaya çıktı.

"Normal şartlarda olması gereken, Kuzu’nun bu itirafından sonra TBMM çatısı altında hemen bir komisyon kurulması, yargıya siyasi baskı iddialarının araştırılmasıdır." diyen Fatih Altaylı, Kuzu'yu hukukçu kimliği ile ekrana çıkaran televizyonculara da tepki gösterdi.

Altaylı'nın "Bu yalanlarla hâlâ ortalıkta olacak mı!" başlıklı yazısı şöyle:

Burhan Kuzu’nun uyuşturucu baronu ve çoklu cinayet sanığı Zindaşti’nin serbest bırakılması için mahkeme hakimine baskı yaptığını 2018’de duyurdum.

Milletvekili, Anayasa Komisyonu Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı sıfatlarını taşıyan birisiydi Kuzu ve olacak iş değildi.

Ne yaptı Kuzu?
Her zaman yapılanı.
Yalanladı.

“O şahsı ne tanırım ne bilirim ne de böyle bir şey yaptım” dedi.

Hatta bana da bu minvalde bir açıklama yolladı.

Kaderimdi benim.

Yazdığım her doğru yalanlanırdı. Ardından troller ve yalanlayanın, hangi taraftansa, yandaşları medya bana türlü hakareti ederdi.

Yine öyle oldu.

Kısa süre sonra aynı Kuzu’nun Zindaşti’nin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için yaptığı başvuruya referans olduğunu açıkladım.

Kuzu çıktı, “Ben yüzlerce kişiye referans olmuşumdur. Partiden arkadaşlar getiriyor, ben de onları kırmamak için imzalıyorum. Böyle birine referans olduğumu hatırlamıyorum” bile dedi.

Yine biz yalancı idik.

Ardından Anayasa Komisyonu üyesi vekilimizin Zindaşti ile aynı masada fotoğraflarını yayınladık.

Vekil pişkindi.

“Benimle yüzlerce kişi resim çektiriyor. Yanımıza gelip resim çektirmek istemiş. Biz de kırmamışız belli ki” dedi.

Ve benim bu rezaleti ilk duyuruşum üzerinden geçti 2 sene kadar bir zaman.

Burhan Kuzu, kuzu kuzu itiraf etti.

“Evet telefon ettim. Hakim arayıp baskı yapan tek milletvekili ben miyim, yıllardır herkes yapıyor” dedi.

Her yeri tel tel dökülen bir açıklama, her tarafı kokuşmuş bir düzenin en üst perdeden itirafı.

Ama bana göre asıl mesele şu.

Bunlar yalancı.
En kötüsü de bu.

Söylediği hiçbir şeye inanamazsınız, güvenemezsiniz.

Biliyorsunuz, hatırlarsınız ABD Başkanı Bill Clinton, Monica Lewinsky skandalı sırasında yargılandı.

Beyaz Saray stajyeri kızla, Oval Ofis’i Oral Ofis’e çevirdiği için değil.

“Öyle bir şey yapmadım” diyerek Amerikan halkına, seçmenlerine yalan söylediği için.

Normal şartlarda olması gereken, Kuzu’nun bu itirafından sonra TBMM çatısı altında hemen bir komisyon kurulması, yargıya siyasi baskı iddialarının araştırılmasıdır.

Ama bizde böyle bir şey olmaz.

Çünkü Burhan Kuzu çok yalan söylüyor ama bu son söylediği muhtemelen doğrudur.
Bizim memlekette yargıya siyasi baskı normaldir.

Herkes bu işi kendisinden daha iyi yapana, daha güçlü olana kızar sadece...

Ve emin olun bu ülkenin yargısı, her şeye rağmen onurunu koruyan sayısını bilmediğimiz yargı mensubunun üzerinde durmaktadır.

Onlar da gidince ne olacağını ben bilmiyorum.

Ama hâlâ ve her şeye rağmen bu Burhan Kuzu’yu televizyonlara çıkarıp, hukuk adamı imişçesine fikrini alan televizyoncularımız belki Kuzu’ya sorarlar, o biliyordur!

Ahmet Hakan'dan öfkeli tepki: Yalancılar azıyor! Medya 1 Haziran 2020 gazete manşetleri Medya