Fethiye Körfezi'ne 'yat' hançeri! 'Mutlaka durdurulmalı'

Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Karagözler Mahallesi’nde bin 86 metrekare deniz doldurularak, 100 metre uzunluğunda yat yanaşma yeri yapılması için imar planı değişikliği hazırlandı.

Dip çamurunun oluşması gibi sorunlarla gündeme gelen bölgeye ilişkin hazırlanan imar planı tepki çekti.

Birgün'den Aycan Karadağ'ın haberine göre; uzmanlar, deniz dolgusuyla yapılması planlanan iskelenin körfez için büyük tehlike olacağı görüşünde. Bölge halkı ise bakanlığa itiraz için kampanya başlattı.

MUTLAKA DURDURULMALI

Deniz tarafında yer alan bu yapının, hali hazırda tükenmekte olan Fethiye Körfezi’ne büyük ve onarılmaz bir darbe vuracağını dile getiren Fethiye Mimarlar Odası Başkanı Gökhan Saygın Güngör, “Burada yapılacak en küçük müdahaleye bile izin verilmemeli” dedi.

Güngör, şöyle konuştu: “Fethiye Körfezi’ni ve tüm kıyıları bir bütün halinde düşünmek, bir an önce Bütünleşik Kıyı Alanları Planını hazırlamak, kıyıları parçacı yaklaşımlarla değil, bütün olarak ele almak ve kamu yararı gözeterek planlamak gerekmekte. Bu ‘yat yanaşma yeri’ her hangi bir denizdeki her hangi bir iskele gibi düşünülmemeli, acil olarak kurtarılması gereken Fethiye Körfezi’nin orta yerine bırakılmış yeni bir problem olarak ele alınmalı ve onu takip etmesi muhtemel diğer projelere öncü olmaması adına mutlaka durdurulmalı.”

KÖRFEZ KAYBEDİLECEK

Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği’nden (FetDer) Biyolog Ulaş Kiper ise Fethiye Körfezi’nin, doğal süreçlerle temizlenmesinin artık mümkün olmadığını aktardı. Kiper, şöyle dedi: “Deniz ve kıyı arasındaki ilişkiyi koparan betonlaşma, körfezin kent merkezine yakın kesimlerinde oldukça yoğunlaştı. Körfeze ulaşan DSİ kanallarının da ıslah adıyla betonlaştırılması sonucu tarımsal kökenli kimyasal atıklar hiçbir doğal filtrasyona tabi olmadan doğrudan körfeze ulaşarak kirliliği arttırıyor.

Bu süreçte gündeme gelen bir gelişme Fethiye Körfezi üzerindeki baskının daha da artacağını gösteriyor. Hali hazırda kapasitesinin üzerinde yat bağlanan ve doğal süreçlerin tamamen iflas ettiğini gözlemlediğimiz körfezde bu girişimin körfez üzerindeki baskıyı daha da arttıracağını şimdiden söylemek mümkün.

Körfezi kirleten kaynakları ortadan kaldırmadan, körfezin doğal süreçleriyle temizlenmesini sağlamadan ve bütünleşik kıyı alanları yönetim planı olmadan, bu tür projelerin gerçekleştirilmesi körfezin kaybedilmesi anlamına gelecek.”