Floyd'un öldürüldüğü Minneapolis'in Belediye Başkanı Frey'den açıklama

ABD basınında yer alan haberlere göre Jacob Frey, George Floyd'un hayatını kaybettiği 3. bölgedeki polis merkezine giren göstericilerin binayı ateşe vermesi konusunda basına açıklama yaptı.

Sputnik'te yer alan habere göre, Frey, "Tuğla ve harç insan yaşamı kadar önemli değildir. Bir binanın sembolize ettiği şey, yaşamdan, memurlarımızdan veya kamudan daha önemli değildir. Şehrimizde şu anda çok fazla öfke ve acı var. Bunu anlıyorum, şehrimizin tamamı bunu haklı buluyor. Son birkaç gecedir ve saattir yağmacılık anlamında gördüklerimiz ise kabul edilemez” dedi.

Minneapolis emniyet mensuplarını 3. bölgedeki polis merkezinden çekme kararını, hem bina içindeki memurlara hem de dışarıdaki vatandaşlara yönelik tehdit nedeniyle kendisinin verdiğini vurgulayan Frey, "Bunlar iş yerleri, ihtiyacımız olan kamu kurumları... Korunduklarından emin olmalıyız" diye konuştu.

TRUMP'A: ZAYIFLIK, KRİZ ZAMANIN BİR BAŞKASINI SUÇLAMAKTIR

Jacob Frey, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisini hedef alan sözleriyle ilgili olarak da "Zayıflık, kriz zamanında bir başkasını suçlamaktır. Trump, Minneapolis'in gücü hakkında hiçbir şey bilmiyor. Çok güçlüyüz ve bunun üstesinden geleceğimizden emin olabilirsiniz" ifadesini kullandı.

Trump, Twitter'da "Arkama yaslanıp Amerika'nın muhteşem şehri Minneapolis'e olanları izleyemem. Ya çok zayıf radikal solcu Belediye Başkanı Jacob Frey, elini çabuk tutup şehri kontrol altına alır ya da ben Ulusal Muhafızları gönderip, işimi hallederim” paylaşımını yapmıştı.

Ne olmuştu?

Minneapolis’te yaşanan olayda, 46 yaşındaki George Floyd dolandırıcılık şüphesiyle gözaltına alınırken elleri arkadan kelepçelenmiş halde beyaz bir polis tarafından yere yatırılmış, polisin diziyle boynuna yaptığa baskıya dayanamayan Floyd, dakikalar boyunca defalarca "Lütfen, nefes alamıyorum, lütfen" şeklinde yalvarmıştı.

Bir süre sonra yerde hareketsiz kalan Floyd, daha sonra gelen acil sağlık ekipleri tarafından ambulansa alınarak hastaneye kaldırılmış ancak kısa süre sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.

Olaya karışan dört polis memuru görevden alınmıştı.

Görüntüler, ülkede siyahlara yönelik polis şiddeti tartışmalarını tekrar alevlendirmiş ve Minneapolis başta olmak üzere birçok şehirde protestolara yol açmıştı.

Eyalette acil durum ilan eden Minnesota Valisi Tim Walz, bölgede polise yardımcı olmaları ve durumu kontrol altına almaları için Ulusal Muhafızları harekete geçirdiğini açıklamıştı.