Freelance gazeteciliğe ABD vizesi: Yılda en fazla 35 içerik
ABD’nin California eyaletinde serbest (freelance) gazeteciliği bitirebileceği söylenen bir tasarı, son anda yapılan kritik bir değişiklikle yasalaştı.
Kısmi bir istisna elde eden medya kuruluşları, serbest gazetecilerden yılda en fazla 35 içerik alabilecek. Daha çok içerik isteyen yayıncılar, bu gazetecileri kadroya almak zorunda kalacak. Yasayı övenler kadar yerenler de var.
California Yüksek Mahkemesi geçen yıl şirketlerin kadrolu personel yerine ‘freelancer’larla çalışmasını zorlaştıran bir karar almıştı. Böylece daha fazla işçinin; asgari ücret, tazminat ve işyerinde ayrımcılık gibi konularda yasal güvenceye kavuşmasının yolu açılmıştı.
Eyalet yönetimi son bir yıldır bu mahkeme kararının hayata geçmesini sağlayacak yasa tasarısını hazırlarken lobiler de sürece müdâhil oldu. Uber gibi büyük oranda serbest çalışanlara dayanan “yeni ekonomi” işletmeleri on milyonlarca dolar harcayarak tasarıyı şekillendirmeye çalıştılar.
Yasada, sadece “bir işletmenin olağan akışının dışındaki” işler için freelancer çalıştırılabileceği belirtiliyor. Bu nedenle eyaletteki birçok haber kuruluşu, mart ayından itibaren serbest çalışanlarla ilişiğini kesmeye başladı. Diğer eyaletlerin de California’yı izleyeceği ve yakında ABD’de serbest gazeteciliğin “yasaklanacağı” konuşulur oldu.
Ancak California Valisi Gavin Newsom’ın 18 Eylül’de attığı imzayla yürürlüğe giren yasaya son anda eklenen bir madde ile serbest gazeteciler dâhil bir dizi meslek erbabına bir ayrıcalık tanındı: Buna göre yayıncılar yılda 35 içeriği aşmamak kaydıyla serbest yazarlar, editörler, fotoğrafçılar ve editoryal karikatüristlerle çalışabilecek.
‘Bir yerde çizgiyi çekmemiz gerekiyordu’
Gazetecilerin yanı sıra aralarında doktorların ve avukatların bulunduğu 20 mesleğin daha bu konuda kısmi ayrıcalığı olacak. Yasa, grafik tasarımcılara ise kısmi değil tam ayrıcalık tanıdı, yani işverenlerin onlarla diledikleri kadar “parça başı iş” yapması hâlâ yasal olarak mümkün.
Medya kuruluşlarına ve gazetecilere de grafik tasarımcılar gibi tam istisna tanınabileceği belirtiliyordu. Ancak gazeteciler ve gazetecilik örgütleri buna karşı çıktı. California İşçi Federasyonu İletişim Direktörü Steve Smith bu durumu şöyle açıklıyor: “Gazetecilerle ve gazetecileri temsil eden örgütlerle bu konuyu çok tartıştık. Bir yerde çizgiyi çekmeniz gerekiyor. Toptan bir istisna getirseydik, bir gazete veya dergi de çıkıp ‘O zaman tüm kadrolu çalışanlarımı kovuyorum, artık hepsi freelancer’ deseydi ne olacaktı?”
Yasaya farklı tepkiler var. Kimi gözlemcilere göre işverenleri kadrolu çalışan istihdam etmeye ve dolayısıyla yasal haklarını tam olarak vermeye yönlendireceği için bu doğru yönde atılmış bir adım. Eleştirenler ise gönüllü olarak serbest gazeteci kalmak isteyenlere yasal bir sınır konmasının sakıncalarına ve yasadaki bazı boşluklara dikkat çekiyor.
İtirazlar da var
Örneğin, özellikle yayıncılar için kısa ve bol içerik hazırlayan serbest gazeteciler arasında bu yıllık sınırı bir ayda aşanlar dahi var. Ayrıca aynı holdinge ait birden fazla medya kuruluşuna iş yapan serbest gazetecilerin “yıllık kotasının” nasıl hesaplanacağı da henüz belirsiz.
Serbest gazeteci olarak spor haberleri yazan Nathan Cambridge, Los Angeles Times’ın sahip olduğu üç yerel gazeteyle yıllardır çalıştığını ve bu yayınlar için yılda 59 ila 103 arası içerik hazırladığını söylüyor. Cambridge şöyle ekliyor: “İdeal bir dünyada şirket düzenli olarak yer verdikleri içeriğimin değerini takdir eder ve sonunda gelip bana kadrolu bir iş önerirdi. Ama günümüzün gazetecilik dünyası böyle değil. Bu yasa sonrasında olacak olan şu: 35 içerik sınırına ulaşacağım ve bana iş vermeyi kesecekler.”
Haber medyasının iş modelinin dijitalleşmeyle birlikte sarsıldığı ilk günlerden bu yana gazetecilikte de kadrolu çalışanların sayısı azalırken serbest çalışanların sayısı artıyor. ABD’nin yanısıra Türkiye ve Avrupa’da da konu bu gidişat nedeniyle son dönemde daha sık gündeme geliyor.(journo.com)