Gazeteci Çağdaş Kaplan’a hapis cezası

Yeni Yaşam Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Çağdaş Kaplan’ın, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) çalışırken hakkında başlatılan soruşturma sonrası açılan davanın karar duruşması Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kaplan’ın “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın son duruşmasında 5 sanık hazır bulunurken, Kaplan duruşmaya katılmadı. Kaplan’ın avukatı Gülcan Kartal Bağat’ın hazır bulunduğu duruşma kimlik tespitiyle başladı.

P24’ün mahkeme salonundan izlediği duruşmada, son sözleri alınan sanıkların ardından avukatlar esas hakkındaki savunmalarını yaptı. Kaplan’ın avukatı Gülcan Kartal Bağat, yaptığı savunmada müvekkilinin gazeteci olduğunu belirterek, “Olayın olduğu dönemde DİHA’da muhabirlik yapıyordu” dedi. Hazırlık soruşturmasının tamamen hukuka aykırı olduğunu belirten Bağat, “Kolluk kuvvetleri ‘düşman ceza hukuku’ doğrultusunda hareket etmiştir” diye konuştu.

‘ZORLAMA DELİLLERLE SUÇ YARATILMIŞ’

Yorum ve zorlama yoluyla delil üretilmeye çalışıldığını da söyleyen Bağat, “Çağdaş Kaplan hakkında örgüte eleman sağladığına dair iddialar somut değildir” ifadesini kullandı ve şöyle devam etti:

“Bütün iddialar, Çağdaş Kaplan’ın çocukluk arkadaşıyla, cezaevinde olan kız kardeşinin mektup adresini öğrenmek için yaptığı telefon görüşmesine dayandırılmıştır. Bu telefon görüşmesini delil olarak kabul etmiyoruz. Çağdaş Kaplan ‘legal’ etkinlikleri organize etmekle suçlanıyor. Somut bir iddia yok ama ‘yasal’ ifadesine dikkat çekeriz. Zorlama delillerle suç yaratılmıştır. Çağdaş Kaplan gazetecidir, günlük bir gazetenin genel yayın yönetmeni olarak mesleğine devam etmektedir.”

Bağdat son olarak, müvekkilinin beraatını talep etti.

20 KİŞİYE AYRI AYRI 6 YIL HAPİS CEZASI

Avukat savunmalarının ardından mahkeme heyeti karar için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Kaplan’ın da aralarında bulunduğu 20 kişiye ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

‘İKTİDAR GAZETECİLERİ SEVMİYOR’

Mahkemenin bu kararın değerlendirilecek bir tarafının olmadığını söyleyen Kaplan, “Üzerinden 8 yıl geçmiş bir dosya. Bu ülkede basın özgürlüğünün geldiği durumu gösteriyor. Ben o dönem Dicle Haber Ajansı muhabirliği yapıyordum. Oraya gittim, öğrencilere operasyon yapılmıştı beni de aldılar. Zaten suçlamada diyorlar ki ‘Orada öğrencilerle medya kanalları arasında irtibat sağlamak’ gibi iddialar” dedi. “Yani iktidar gazetecileri sevmiyor. Mesele bu” diyen Kaplan, Türkiye, ekonomi ve bölge ateş yeriyken iktidarın onların yazılmasını istemediğini, sadece iktidarın güzelliğinin yazılmasını istediğini söyledi. Kaplan, “Biz de bundan sonra hava çok güzel diyelim. Ama gerçekleri de yazmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Kaplan, 2010 yılında DİHA’da muhabir iken Sakarya’da okuyan Kürt öğrencilerin okul yönetimi tarafından uğradığı soruşturmaları ve kentte maruz kaldıkları ırkçı saldırıları haberleştirdiği için, öğrencilerin evlerine yapılan baskın sonrası gözaltına alınmıştı. 4 gün boyunca gözaltında tutulan Kaplan, çıkartıldığı Savcılık tarafından serbest bırakılmıştı. Kaplan’la beraber gözaltına alınan 19 öğrenci ise tutuklanmıştı.