Gazeteci Gökhan Biçici'ye polis şiddeti 9 yıl sonra yargılanıyor: "Seni öldürürdük ama yeri burası değil"

dokuz8Haber Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Biçici'nin 2012 yılındaki Gezi direnişi sırasında haber takip ederken polis şiddetine uğraması hakkında dava İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Biçici'ye şiddet uygulayan 5 polise, “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırların aşılması”, “hakaret” ve “basit yaralama” suçlamalarıyla dava açıldı. Duruşmada yalnızca sanık polislerden O.E. hazır bulundu.

Gökhan Biçici'nin ve avukatlarının katıldığı davada Biçici’nin avukatı Metin İris, sanıklar hakkında “hakaret”, “basit yaralama” ve “iş ve çalışma hürriyetinden yoksul kılma” suçundan dava açılmışsa da AYM kararında bu dosya “insan haysiyetiyle bağdaşmayacak şekilde muamele” olarak nitelendirildiğini hatırlattı.

İris, AYM'nin verdiği ihlal kararı gereği suçlamanın işkence suçunu oluşturduğunu, bu nedenle CMK 5. madde gereği mahkemenin görevsizlik vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi'ni talep etti. Mahkeme, talebin esasla birlikte değerlendirilmesine karar verdi.

Sanık polis O.E. suçlamaları reddederek Biçici'yi tanımadığını savundu.

Punto24'ün aktardığına göre; Gökhan Biçici, “Davanın 9 yıl sonra açılması bana yapılan işkencenin devam ettiğinin göstergesi. Suç belgeli olduğu halde yargılama yapılmaması ve faillerin cezalandırılmamış olması sadece bana yönelik değil icra gazeteciliğe yönelik sistematik bir tutumun yansıması. Gazeteci olduğum çok açık olmasına, yakamda basın kimliği asılı olmasına rağmen O.E. basın kimliğime bakıp küfür ettikten sonra kendisine bağlı olan polislere gözaltına alın dedi. Doğrudan doğruya görevimi yapmam engellendi. Sonra bunu alın apartman boşluğuna götürün ve işini bitirin dedikleri noktada ben direnmeye başladım. Bana tekme attıkları için cenin pozisyonunda yerde kendimi korumaya çalıştım" ifadeleriyle yaşananları anlattı.

Gökhan Biçici mahkemede sözlerini şöyle sürdürdü:

Şiddete uğradığım sırada halk çok yoğun tepki gösterdi. Bir süre sonra da görüntülere yansıdığı üzere dört polisin ikisi elimden, ikisi bacaklarımdan tutup gözaltı aracının yanına götürdü.

Bir süre aracın yanında ters kelepçe ile bekletildiğim sırada polislerden biri ‘Seni öldürürdük' ama yeri burası değil deyip beni otobüse bindirdiler.

Aksaray Emmiyetin önünde bekletilirken polis amiri geldi, ‘Gökhan Biçici burda mı’ diye sordu. Evet dedim geldi kelepçemi çözdü. İki gün gözaltında kaldım. Şikayetçi olduk ana hep bir duvara çarptık.

SAVCIDAN ZAMAN AŞIMI TALEBİ

Biçici davaya katılma talebinde bulunurken avukat Metin İris, Biçici’ye, “Gözaltına alma emrini veren kişi duruşmada hazır bulunan sanık mı?” diye sordu. Biçici, emri verenin sanık olduğunu doğruladı. İris talebini yineleyerek dosyanın görevsizlik verilmesiyle Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini istedi.

Savcı, Biçici’nin davaya katılma talebinin suçtan zarar görmesi sebebiyle kabulünü isterken mahkeme, suçtan zarar görmüş olma ihtimaline binaen Biçici’nin katılma talebini kabul etti.

Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, suç tarihinin 2013 olduğunu, zaman aşımı süresinin ise 8 yıl olduğunu bu nedenle CMK 223/8 gereğince davanın düşürülmesini talep etti.

Mütalaaya karşı söz alan Biçici, "Bu suçta zaman aşımı olduğunu düşünmüyorum çünkü söz konusu suç işkencedir. Sanıkları yargılanmasına Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmeli" ifadelerini kullandı

Avukat İris mütalaaya karşı yazılı beyanda bulunmak için süre talep etti. Mahkeme süre talebini kabul ederek davayı 13 Eylül 2022 saat 14:00’a erteledi.

Anayasa Mahkemesi, polislerin Anayasa’nın 17. maddesinde yer alan “insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağını ihlal ettiği” ve Biçici’nin Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan “ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği” kararını vermişti.